• O meşhur gece kapısı yumruklandı. Birtakım adamlar ellerinde kazma, kürek, bıçak ile evin kapısına dayanmış Liya Efendi´den kasasında ne var ne yoksa boşaltıp vermesini istiyorlardı. Liya´nın tereddüt ettiğini gören Ester Hanım kocasına yasları 1 ile 12 arasında olan 5 küçük çocuğunu göstererek, “Liya Efendi, Liya Efendi… Bunların sana ihtiyacı var... Derhal ne istiyorlarsa ver… Ver de gitsinler...” demişti ağlamaklı bir ses tonuyla. İSAK NİNO DEBEHAR – www.muhalif.com.tr
Bu Haftanın “Takılanlar”ı – Alıntılar
Bu gölge savaşın altında yatan tema, korku politikası.
İki taraf da zayıf görünmeyi göze alamaz ancak hem İran hem de İsrail topyekun bir savaşı tetiklememek için adımlarını dikkatli şekilde atmak zorundadır.
İşin nükleer boyutunda, İsrail istihbaratının hem insani hem de siber yollarla İran güçlerine şaşırtıcı biçimde yaklaşma kapasitesine sahip olduğu görülüyor.
Deniz cephesinde İsrail coğrafi dezavantaja sahip. İsrail'in Kızıl Deniz'e yeterli erişimi olsa da, İran uzun Körfez sahil hattına ve Husi müttefikliğine dayanan bir avantajı elinde bulunduruyor.
Suriye ve Lübnan'daki İran Devrim Muhafızları, İsrail'e yönelik füze saldırısı yapma kapasitesine sahip. Ancak bu oldukça riskli çünkü İsrail'in yanıtı ciddi olabilir ve doğrudan İran kentlerini hedef alabilir.
Londra'daki International Institute for Strategic Studies'ten (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü) John Raine, İsrail'in istihbarat gücünün, İran'ın hamlelerini yetersiz bırakabileceği görüşünde:
"İran'ın İsrail'e saldırıda rol alabilecek en uygun müttefiki Hizbullah olur ancak böyle bir durum İran'ın istemediği bir tırmanışa yol açabilir. İranlılar asimetrik savaş avantajına sahipler. Fakat İsrail, Suriye'de gördüğümüz gibi, saldırmaya karar verdiğinde bunu güçlü bir şekilde yapabiliyor."
Frank Gardner
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56731038
İsrail güçleri, 2019'dan bu yana İran'ın, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Mayıs 2018'de uyguladığı yoğun yaptırımların ağır yükünden sıyrılma çabasıyla Venezuela ve Suriye başta olmak üzere dünyanın başka ülkelerine gönderdiği petrol gemilerine saldırıyor.
İki ülke, ticaret gemilerinin deniz mayınlarıyla veya gemilerin bazı kısımlarına yerleştirilen patlayıcı cihazlarla saldırıya uğradığını iddia ederek birbirini suçluyor.
Tel Aviv yönetimi, İsrail'e ait bir yük gemisinin 26 Şubat'ta Umman Körfezi'nde hedef alınmasından İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Deniz Kuvvetlerini sorumlu tuttu. Tahran ise suçlamaları reddetti.
İsrail'e ait başka bir gemi, mart ayı sonlarında Umman Körfezi'nde füzeyle vuruldu. Geminin ne kadar zarar aldığı açıklanmazken, söz konusu gemi olaydan birkaç saat sonra kaza bölgesini terk etti.
Saldırıların arkasında İran'ın olduğunu iddia eden İsrail, yine mart ayında Akdeniz'de Suriye'ye petrol taşıyan bir İran kargo gemisini füzeyle hedef alarak karşılık verdi.
Birçok petrol tankeri 2019'da Hürmüz Boğazı, Akdeniz ve Basra Körfezi'nde saldırı ve sabotaja maruz kaldı.
İran ve İsrail'e ait gemiler, geçen yıllarda deniz mayınları, füze saldırıları ve çeşitli patlamalardan büyük zararlar gördü.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İran petrolü veya Suriye'ye gönderilen silah veya mühimmat yüklü en az 12 geminin füze saldırılarına, elektronik saldırılara veya deniz mayınlarına maruz kaldığını yayımladı.
İsrail, son üç yıl içinde ayrıca, Suriye'de başta İran Devrim Muhafızları, Suriye rejimi ve Lübnan Hizbullahı olmak üzere rejimle bağlantılı silahlı gruplara, tesislere, kamplara ve füze depolarına yüzlerce hava ve füze saldırısı gerçekleştirdi.
Hamas tarafından birkaç kez gerçekleştirilen sınırlı operasyonlar dışında ne İran ne de müttefik kuvvetleri, işgal altındaki topraklarda veya başka ülkelerdeki İsrail saldırılarına yanıt verdi. Hamas'ın operasyonları da İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin, 3 Ocak 2020'de Uluslararası Bağdat Havalimanı yakınında ABD saldırısında öldürülmesi sonrasında durdu.
Ehssan Alsharıf,Ekrem Biçeroğlu,Ali Semerci
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iran-israil-gerilimi-kontrolden-cikar-mi/2211136
O meşhur gece kapısı yumruklandı. Birtakım adamlar ellerinde kazma, kürek, bıçak ile evin kapısına dayanmış Liya Efendi’den kasasında ne var ne yoksa boşaltıp vermesini istiyorlardı. Liya’nın tereddüt ettiğini gören Ester Hanım kocasına yaşları 1 ile 12 arasında olan 5 küçük çocuğunu göstererek, “Liya Efendi, Liya Efendi… Bunların sana ihtiyacı var... Derhal ne istiyorlarsa ver… Ver de gitsinler...” demişti ağlamaklı bir ses tonuyla. Belki te katledilmekten göz önündeki varlarını yoklarını teslim ederek kurtulmuşlardı o gözü dönmüş kalabalığın elinden. Ve henüz 12 yaşında olan küçük Feride o meşum gece yaşananların hepsine tanık olmuştu. Benim Feride’m yaşadığı o kâbusu ömrü boyunca unutamamıştı…
Penso Ailesi mutlu günlerinde... Frida sevgili babası Liya Penso'nun omuzuna elini atıp poz vermiş...
O gecenin sabahında Feride ve ailesi İstanbul’a doğru yola çıktılar kurtarabildikleri birkaç parça eşyayla… Önceden yola çıkan çocuklarla sağ salim buluşmayı başardılar. On kişilik aile Galata Kulesi’nin civarında bir daireye akrabalarının yardımı ile sığındılar. Yaşadıklarını hiç unutmadı Feride ama hayat devam ediyordu. Abileri ve ablaları ile hem çalışıyor hem de İstanbul Kız Lisesi’nde eğitimine devam ediyordu.
Neyse ki Ester Hanım yağmacılara tüm servetlerini kaptırmamış, altın ve mücevherlerden oluşan birikimlerinin önemli bir kısmını yanlarında getirmeyi başarmıştı. Liya Bey bu birikimlerini paraya çevirmiş ve Taksim Talimhane'de (Burası yeni bir semt olmuştu) kooperatif dedikleri, bugünkü anlamda bir market açtılar. İşler iyi gidiyordu ve kısa sürede dönemin gözde semti Beyoğlu’nda asansörü bile olan güzel apartmanlardan birindeki daireye taşındılar.
İSAK NİNO DEBEHAR
https://www.muhalif.com.tr/makale/canakkaleli-frida-251
Takılan tweetler
@onderkayaistan1 adlı kişiye yanıt olarak
Bu da Ladino dilinde ilanı
https://twitter.com/ilkerinzurich/status/1382044330676912130
Bir melodinin peşinde çeşitli kültürler arasında dolaşalım biraz.
Aynı melodi Sefarad Yahudileri'nde de var. İsmi "La Komida de la Manana" yani Sabah Yemeği. Sözleri tamamen farklı. Janet ve Jak Esim'in söylediği bu versiyonda Ladino ile başlıyorlar yarıdan sonra Türkçe Yavuz Geliyor'a geçiyorlar. Harika.
https://www.youtube.com/watch?v=39GZ4KDHDoY
https://twitter.com/zindekultur/status/1383523660833583114
Mezuza:
Her Musevi'nin evinin giriş kapısının sağ pervazına yerleştirdiği ve içinde Tevrat'tan pasajlar bulunan kutucuk.
İbranice'de mezuza kapı pervazı anlamına gelir ancak dar manada Mezuza, kapı pervazına çakılan, tahta veya metal benzeri maddeden yapılmış bir muhafazaya
2-yerleştirilmiş parşömendir. Tevrat'ın Tesniye(6:4-9 ve 11:13-21) bölümlerindeki metinler bulunmaktadır.
Soldan sağa dürülmüş olan bu parşömenin dış yüzeyinde ise Her Şeye Kadir anlamına gelen Şaday kelimesi yazar ki bu aynı zamanda Şomer Delatot Yisrael yani İsrail Kapılarının Koruyucusu cümlesinin baş harflerinden de oluşur.
Mezuza evin dış kapısına ve evin banyo - tuvalet hariç tüm kapıların sağ pervazına üst ucu içeriyi gösterecek şekilde hafif bir eğimle ve özel bir dua ile çakılır.
er Musevi evden çıkarken ve girerken parmaklarıyla bu mezuzaya dokunur ve öper.
Mezuzalar Sofer adı verilen ve bu konuda eğitim almış hattatlar tarafından kaşer bir hayvanın derisi üzerine mürekkep ile kamış kalemle yazılır.
Musevi inancında kapıların pervazlarına çakılı olan mezuzaların en az 7 senede iki defa açılıp kontrol edilmesi gereklidir.
Eğer mürekkeplerde bir akma söz konusuysa hemen bir hahama götürülür ve değişmesi icabediyorsa yenisiyle değiştirilir.
İstanbul 'un Balat semtinde, Musevi evlerinin kapıları üzerinde halâ görebilirsiniz...
https://twitter.com/NkayaMuhittin/status/1381862073743896576
Kırklareli Musa sinagogundan Selam...
https://twitter.com/mchitrik/status/1382275136057921539
#TJC / #TYT
8 Nisan 1926 tarihli bir habere göre (The American Israelite) İstanbul Yahudi Cemaati'nden bir grup Ankara'yı ziyarete gider.
Ankara, Yahudilerden "sadakatlerini" aşikar biçimde ifade etmelerini ister.
Diğer ilginç olay İçişleri Bakanlığı ziyaretinde yaşanır.
Bakan elinde bir telegraf olduğunu söyler. Bu telegraf İstanbul ve İzmir Yahudi Cemaati mensuplarınca İspanya Kralına Amerikan Kıtasının keşfinin yıldönümünü kutlamak amacıyla yollanmıştır.Bakan oldukça kızgındır.
Bu uzun habere göre, Yahudilerin 1920'lerin sonunda eşit-yurttaşlık taleplerinin karşılanmadığı bilakis imparatorluk dönemindeki ayrıcalıklarından da olduklarının altı çiziliyor.
Ayrıca Kahire ve İskenderiye'ye Yahudi Toplumundan göçlerin yaşandığı belirtiliyor.
Bunun öncesinde Mart 1926'da da Türkiye'de matbuat/gazeteler, Türk Yahudi Toplumunu İspanya'ya sadakatle suçlamışlar.
Hahambaşı Rav Haim Moşe Becerano Efendi bunu kesin dille reddeden açıklamalarda bulunmuş.
https://twitter.com/gcinkara/status/1382376606111563784
Via Humans of Judaism
Eğlenceli Bilgi: Rummikub'un kaynağı #Israel ! Romanya doğumlu Ephraim Hertzano tarafından yaratılmıştır. 1950'lerde Bat Yam'daki arka bahçesinde ailesiyle birlikte ilk setleri el yapımı yaptı. Aile daha sonra dünya çapında lisansladı ve bugün sevilen bir aile favorisi.
https://twitter.com/StandWithUs/status/1383046266431565835
Zengin Yahudi tüccarın kızı Sarika’ya gönlünü kaptıran Türk gencinin hikayesini anlatan Sefarad ezgisidir. Cibali, Unkapanı gibi eski Yahudi mahallelerinin kokusunu bugüne taşır.
Fortuna | Bre Sarika, Bre!
https://www.youtube.com/watch?v=joIYcdVwF7I
https://twitter.com/aykirimuzik/status/1383697266528055296
Bugün Köy Enstitüleri konuşulurken aklıma Kibbutzlar yani İsrail'de sosyal demokrasinin yerel ve otantik bir kurumu olan kolektif çiftlikler geldi.
Kibbutzlara sağ siyasetten gelen eleştiriler bizimkilerle benzerlik taşıyor.
Fakat Kibbutzların farkı siyaseti de aşan kurumsal, kadrosal belki de daha önemlisi moral/ahlaki üstünlüğe sahip olmalarıydı.
Çok uzun bir konu. Fakat dünün Kibbutzları bugünün ileri teknoloji merkezli ekonomisine kapı açtı İsrailde.
Küçük bir tarihsel anekdotu eklememe izin verin.
Kibbutzların öncülü diyebileceğimiz kurum esasında Mikve Yisrael/İsrail'in Umudu adındaki Ziraat Meslek Okulu idi.
Bu okul Alliance Israelite Universelle'nin (AIU) girişimleri ile kuruldu.
Mikve Yisrael, Sultan Abdülaziz'in fermanıyla 1870'de Yafa'da kuruldu.
Bu okuldan yolu geçen çok önemli birisi var ki o aynı zamanda Edirneli bir Türk Yahudisi idi: Joseph Niego.
Niego, Mikve Yisrael'de müdürlük yaptı ve bugünün İsrailini kuran Kibbutznik neslin çoğuna hocalık yaptı.
Ayrıca Niego, Kayzer II.Wilhelm ve Herzl'in görüşmesine ev sahipliği yapmıştır.
Sağlık nedenleri ile 1904'te İstanbul'a döndü Niego.
1914'te Bnai Brith'in Osmanlı Şubesini kurdu, 1938'e kadar bunun bölgesel başkanlığını yürüttü.
Musevi Lisesi'nin kurucuları arasında yer alır.
Yahudi KOBİ girişimcilerine kredi açacak olan "Küçük İstikrazat Sandığının" kuruculuğunu ve müdürlüğünü 70 yaşında emekli olana kadar yaptı.
David Ben Gurion şöyle diyecekti: "Mikve Yisrael kurulmamış olmasaydı, İsrail devleti kurulamayabilirdi."
https://twitter.com/gcinkara/status/1383380169960820737
İsrail'in 2nci Başbakanı Moshe Sharett (Shertok)'in kızı (Yael Medini) İsrail'in kuruluşunun 73. yılı münasabetiyle ( #YomHaatzmaut) bir mülakat vermiş.
Ketum birisi ve oldukça sınırlı ama değerli gördüğüm bir kaç anekdotu yakaladım o kadar.
-MAPAI'ın kuruluşunda ve devamında 3 kişi çok kritikti: David Ben Gurion, Berl Katznelson ve Moshe Sharett
-Haim Arlozorov, Moshe Sharett'in Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını istiyor. Başarılı oluyor.
-Sharett, Arapça'ya hakim birisi bu iletişim kolaylılığı onu ılımlılaştırıyor
-Arlozorov'un 1934'te "karanlık cinayeti" ile Yahudi Ajansı'nın Siyasal Departmanının (Dışişleri Birimi) başına geçiyor.
-ABD ile ilişkilerde Moshe Sharett'in öne çıkmasına izin veriliyor. HaBonim Teşkilatı bu açıdan önemli.
-Golda Meir ile arası limoni.
Bu fotoğrafını da paylaşayım.
1918 yılında İstanbul'da Osmanlı Ordusu'nda görevli iken olan fotoğrafı. Eşi Rebeka ile.
https://twitter.com/gcinkara/status/1382597195841568769
Nergislerin ne tür bir hatırası var? 19 Nisan Varşova Gettosu Ayaklanması'nın yıldönümünde, meydanlarda dolaşan insanların yakalarına iğneledikleri nergislerin ne anlama geldiğini ortaya çıkarıyoruz.
#WeRemember
#NeverForget
https://twitter.com/PLinTurkey/status/1384034895471677440
Bugün Varşova Gettosu ayaklanmasının yıl dönümü olduğu için Varşova meydanlarına direnişe katılan kadınların resimlerini yapmışlar. Direnişçiler 40 günü aşan mücadeleleriyle Nazilere kök söktürmüştü. Unutma, unutturma ve asla pes etme!
Bugün Varşova Getto Direnişi'nin başladığı gün. Sıradan Yahudiler tabanca ve yumruklarıyla, ama en çok da cesaretleriyle 1 ay boyunca dünyanın en zalim ordusuna, Nazilere direndi. Onurlarıyla ölmek ve dünyanın sessizliğini protesto etmek için. Anıları önünde saygıyla...
Ağa Takılanlar Öneriyor
“1930’lar Edirne’sinde, keza Trakya’nın bütününde de gayrimüslimler toplam nüfusun yüzde 5’ini bile oluşturmuyordu. Bu anlamda Yahudi nüfusun tasfiyesi kimlik inşasında önemsiz bir adımmış gibi düşünülebilir. Ancak olaylarda da etkisinin olduğunu gördüğümüz Umumi Müfettiş İbrahim Tali’nin Trakya Raporu’nda da belirttiği üzere Yahudi nüfus birçok açıdan Türk ulusu için tehditti. Örneğin buna göre Yahudiler, İtalyan işgali söylentilerinin yoğun olduğu dönemde, sınırda Bulgar komitacılarıyla işbirliği halindeydi ve yerli-milli olmadıkları için sınır güvenliği açısından tehditlerdi. Keza ticaretin onların elinde olması da milli iktisat politikasının tersineydi. Böyle bir kitle sınır boyundan sürülmedikçe ulus-devlet için Edirne’de ve Trakya’da milli kimlik tehlikedeydi.”
https://www.birgun.net/haber/kolektif-suc-ile-yuzlesmek-kolay-degil-341345
İzmir´in kültürel zenginliği içerisinde Yahudi kültür mirasının korunmasına yönelik olarak İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından hazırlanan İzmir Jewish Heritage Projesi faaliyetlerine başladı. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından finanse edilen projede Kentimiz İzmir Derneği de ortak olarak yer alıyor. İzmir Jewish Heritage Projesi Genel Koordinatörü Nesim Bencoya ile projenin detayları hakkında konuştuk.
https://www.sivilsayfalar.org/2021/04/14/izmir-yahudi-kultur-mirasi-projesi-start-aliyor/
Bugünlerde #MeinNaziHintergrund (Benim Nazi geçmişim) başlığıyla genç Almanlar, Nazi döneminde büyükanne ve büyükbabalarının "ne yaptığını" sorguluyor. Çoğu torun olan bu insanlar, ailelerinin geçmişindeki utanç ve suçlarla yüzleşiyor.
https://ocakmedya.de/israil-hurmasiyla-oruc-acmak-haram-mi/
https://www.gazetehamburg.com/makale/aydinlanma-cagi-ndan-gunumuze-bir-hik-ye--nathan-der-weise/
https://matefil.com/hillel-furstenberg/
Tahran ve Tel Aviv arasındaki karşılıklı misillemelerin şiddeti artıyor. İran uzmanları Porgham ve Keskin, İsrail'in İran karşısında artan üstünlüğüne ve sıcak savaş riskine dikkat çekerken İsrail'de yaşayan Sadi, topyekün savaş olmayacağı görüşünde
https://siberbulten.com/uluslararasi-iliskiler/son-natanz-saldirisinin-arkasindan-mossad-cikti/
https://www.haberturk.com/yazarlar/sevilay-yilman-2383/3041497-kim-bu-vitali-hakim
Tunuslu bir Arap Yahudisi olan postkolonyal düşünür Albert Memmi'nin 1953 yılında yayımladığı The Pillar of Salt [Tuz Sütunu] romanı başlı başına bir klasik olarak okunmalıdır.
1942-1943 yılları arasında Nazilerin Tunus'u işgali sırasında Nazi kamplarına zorla çalıştırılan Memmi, yaşadıklarını çocukluğundan itibaren otobiyografik romanında anlatır.
Yahudi, fakir ve bir Arap Berberisi olmanın dezavantajlarını yaşayan Memmi'nin bütün kimliklerle yüzleşme ve yaşama zorunluluğu onu yalıtılmış, belki dışlanmış bir hayatın içine sürükler.
https://www.indyturk.com/node/345706/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/albert-memmiyi-anmak
https://www.al-monitor.com/tr/originals/2021/04/israel-prepares-wave-muslim-tourists
https://www.iyigunler.net/her-sene-ayni-senaryo-makale,2680.html
COVID-19 aşılamasını en hızlı biçimde yapan İsrail, aşı alabilmek için nasıl bir pazarlık yaptı? Veri ve pandemi arasındaki ilişki ne? İsrail iç ve dış istihbarat örgütlerinin pandemiyle mücadelede rolü ne oldu? İsrail örneği, gelecek için ne söylüyor?
https://fikirturu.com/bilim/pandemi-ve-veri-pazarligi-israil-ornegi/
https://www.youtube.com/watch?v=2H8uIJGNaBQ
https://www.biracemiyolcu.com/post/k%C4%B1yamet-burada-kopacak-megiddo
Instagram’dan
https://www.instagram.com/israel_picture_/
Jerusalem, Israel
https://www.instagram.com/p/CNsjORhHtnp/
Bir Makale
Serhad, pâyitaht, Osmanlı, Selimiye, Balkanlar, Trakya, Rumeli isimleri ile anılan Edirne vilâyeti, Ege denizi, Bulgaristan, Yunanistan, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale illeriyle çevrili coğrafyası, jeopolitik ve stratejik konumu yanında dinlerin tarihinde, barındırdığı azınlık kültürlerine ev sahibi özelliği ile çok yönlü karakter taşımaktadır.
Makalemizde ele aldığımız konu, döneminde İstanbul ve Bursa ile Osmanlı vilâyet tarihinin en önemli şehirlerinden biri olmuş kimliğini bütün safhalarında kültür, ilim, dinler ve sanat merkezi olma vasfıyla yansıtmış, bunu sadece İslâm adına değil İspanya ve Portekiz’den sürgün edilmiş Yahudilere de yaşatmış Edirne’nin, bu kültür havzasında önemli yeri olan Yahudi din âlimi Yosef ben Efraim Karo’nun Edirne’deki hâtıraları ve eseri üzerine oluşmaktadır.
Bizans dönemi ve Sultan II. Bayezid’ın hükümdarlığı zamanında Edirne’ye yerleşen,ticaret faaliyetleri ile zenginleşen ve şehir hayatına dâhil olan Yahudiler, Osmanlı Devleti’nin diğer azınlıklara tanıdığı haklara sahip olmuşlardır. Öyle ki Yahudiler kendi ibadetlerini özgürce yapabilmiş, kutsal kitap araştırmaları ve helâl gıda çalışmalarında bulunmuş ve ayrıca on dört havra inşa etmişlerdir.
Yahudi din âlimi Yosef Karo, Osmanlıların yükselme devri olan XVI. asırda bu Devlete sığınıp yeni başlangıçlar için fırsatlar yakalayan Yahudiler adına “altın çağ”ın en önemli figürlerinden biri olarak bilinir.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1188892
Kırmızı Köşe
Hiç uygun olmadı Sn @sinandirlik
Hokokost’un analoji yapılarak kullanılması son derece yanlış olmuş.
https://twitter.com/basyazar/status/1382246919305629696
dostlara:
soykırımı küçümsemem, mizah konusu yapmam mümkün değil.
o tweette soykırımı küçümsemedim, yaşadığımız şeyin korkunçluğuna işaret etmek istedim.
twitter "müdahaleye gerek görmese de" yahudi dostlarımın incinmesini önemserim.
istemeden incittiklerimden özür dilerim.
https://twitter.com/sinandirlik/status/1384213541842939910