Avrupa futbolunda Süper Lig depremi

UEFA´nın onayı olmadan yapılmasının yanında, Süper Lig oluşumu başka birçok açıdan da devrim niteliğinde.

İgal ERS Spor
21 Nisan 2021 Çarşamba

24 saatte olanları nasıl yazıya dökeceğimi düşünürken, kendi kendime MFÖ’nün “Nasıl anlatsam, nerden başlasam” sözlerini mırıldadığımı fark ettim. Futbol dünyasını kasıp kavuran gelişmelerde bir senaristin isteyebileceği her şey vardı: İhanet, isyan, güç savaşları, sınıf çatışması, bütün dünyayı karşısına almaya hazır olan bir ‘kötü adam’ ve niceleri. Pazar gecesi ansızın, futbol çevrelerinin bir süredir dilinde olan ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda kimsenin emin olmadığı Süper Lig’in kurulduğu resmen ilan edildi -  hem de dünya futbolunun hamileri UEFA ve FIFA’nın izni olmadan.

20 takımdan oluşan ve Şampiyonlar Ligi’ne rakip olarak kurulan bu ligin 15 kurucu üyesi ve beş değişen üyesi olacak. Bu 15 üye, yerel liglerinde edindikleri sonuçlardan bağımsız olarak daimi bir şekilde bu ligde yer alma hakkına sahip. Şu an itibariyle İngiltere’den Manchester United, Manchester City, Liverpool, Arsenal, Tottenham ve Chelsea, İspanya’dan Barcelona, Real Madrid ve Atletico Madrid, İtalya’dan ise Juventus, Milan ve İnter kulüpleri daimi üyeliği kabul etmiş durumda. Bu 12’linin yanında Bayern Münich, Borussia Dortmund ve Paris Saint-Germain’e teklif yapıldığı ancak teklifin Alman ve Fransız kulüpleri tarafından kabul edilmediği biliniyor.

UEFA’nın onayı olmadan yapılmasının yanında, bu oluşum başka birçok açıdan da devrim niteliğinde. Öncelikle, düşme ve çıkmanın olmadığı kapalı sistem bir lig Avrupa’nın alışmadığı bir dinamik. Bununla beraber yeni lige katılımın, milli liglerde başarıya bağlı olmaması sebebiyle onları sekteye uğratması kaçınılmaz. Yerel liglerinde de cazibe merkezi olan büyük takımların (UEFA oynamalarına izin verse bile) milli liglere önem vermesi için bir sebep kalmıyor. Bu da yayın gelirlerinin düşmesi, havuzdan küçük takımlara düşen gelirin azalması ve bu devlerle aralarındaki ekonomik farkın daha da açılması anlamına geliyor. Ayrıca küçük takımların ufak da olsa Avrupa’nın en büyük arenasında yer alma hayali tamamen yok edilmiş oluyor.

Anlayacağınız gibi üyeliği kabul eden takımlar için bu yeni oluşumun asıl sebebi tamamen ‘duygusal’. Gelirlerin aslan payını getiren Avrupa’nın elit kulüpleri, kazançlarını arttırmak için dev bir koalisyon kurmuş durumda ve açıklanan miktarlar dudak uçuklatan cinsten. Şampiyonlar Ligi’ni kazanan takımın yaklaşık geliri 100 milyon euro iken Süper Lig’in daimi üyelerine yılda 350 milyon euro vaat ediliyor. Üyelik parası ve COVID-19’un uğrattığı zarara karşı verilecek ‘yardım’ parasıyla beraber, bu dev kulüplerin kasasına çok ciddi rakamların gireceği aşikar.  

TEPKİLER

Gelelim olayın UEFA ve FIFA tarafına. Süper Lig’in kurulmasıyla birlikte Avrupa futbolunun temellerine dinamit konulması karşısında UEFA Başkanı Aleksander Ceferin zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Kızının vaftiz babası ve UEFA Yönetim Kurulu eski üyesi, Juventus Başkanı Agnelli’yi ima ederek “Çok yakınımda yılanlar olduğunu görmemişim” lafıyla yaşananların bir ihanet olduğunu söyledi. Sert yaptırımlar uygulanacağını belirten Ceferin, yeni ligde oynayacak oyuncuların milli takımlarında görev almaması ve bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalist olan dört takımdan yeni lige katılacakların diskalifiye edilmesi yönünde tavsiye aldığını açıkladı. FIFA ise UEFA’yla aynı çizgide bir açıklama yaparak, yeni ligde yer alan oyuncuların Dünya Kupası’na katılım hakkının ellerinden alınabileceğini belirtti. UEFA’ya bağlı olan milli ligler ve kulüpler birlikleri de Süper Lig’e karşı bildiriler yayınladı.

Bu isyan ateşi kurumsal seviyede kalmadı. Eski futbolculardan teknik direktörlere, taraftar gruplarından bizim gibi sıradan futbol severlere kadar birçok kesimden Süper Lig’e karşı tepkiler dinmiyor. Manchester United'ın efsaneleri Gary Neville ve asiliğiyle ünlü Eric Cantona, United’in yeni lige katılarak ‘ruhunu sattığını’ söyledi. Liverpool’un en çılgın taraftarlarının bulunduğu ünlü Kop tribününden bir grup desteğini çektiğini açıkladı. Hafta başında Liverpool’a karşı oynayan Leeds United “Futbol taraftarlar içindir. Şampiyonlar Ligi’ni hakkedin” yazılı tişörtlerle sahaya çıktı.

Futbol severlerin isyanı ve UEFA’nın potansiyel yaptırımlarına rağmen bu ligin önümüzdeki sene başlayıp başlamayacağı merak konusu. Süper Lig Yönetim Kurulu ve Real Madrid Başkanı Florentino Perez’in “Gerekirse kendi dünya kupamızı yaparız” çıkışıyla elinin kuvvetli olduğunu düşündüğü söylenebilir. Alacağı tepkileri bile bile ‘kötü adam’ rolüne soyunması bunu gösteriyor. Bunun yanında yeni ligin finansmanında Amerikan sermayesinin rol aldığı söylentileri ve AB’nin lideri konumunda bulunan Fransa ve Almanya’nın katılmayı reddetmesi, olayın siyasi yönüne de dikkat çekiyor. Futbol gibi milyarlarca izleyicisi olan bir spor üzerinde ‘yumuşak güç’ hakimiyeti için AB ile ABD arasında bir mücadele yaşanması, olayların daha da dallanıp budaklanmasına yol açabilir. Şu aşamada tek bilinen, pazar akşamı yaşanan depremden sonra futbol dünyasının birçok artçı şoka gebe olduğu. Bakalım futbolun temellerinde yaşanacak bu değişimin kazananları ve kaybedenleri kim olacak? 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün