Hadasa-İbrani Üniversitesi Tıp Merkezi aşı olan, hastalıktan iyileşen ve hiçbirini olmayan üç grup kadının yumurtalıklarının içindeki folikül sıvısını kıyasladı.
Hadasa-İbrani Üniversitesi Tıp Merkezi, korona virüs aşısı ve COVID-19’un kadın doğurganlığını değiştirmediğini gösteren bir araştırma yayınladı.
Dünya çapında ilk kez yapılan ve henüz değerlendirme sürecinde olan çalışma medRxiv dergisinde yayınlandı. Hadasa Hastanesinin Mount Scopus kampüsünde Tüp Bebek Merkezinin Direktörü Dr. Anat Hershko çalışmayı hamile kalmaya çalışan 32 kadınla yürüttü. Hastalığı geçirmiş, aşı olmuş ve virüse hiç maruz kalmamış üç gruba ayrılan kadınların foliküler sıvısına bakıldı. Kadın yumurtası, yumurtalıklarda folikül adı verilen içi sıvı dolu, ince duvarlı bir yapının içinde gelişir. Bu sıvı, tüp bebek tedavisi olurken kadınlardan alınan yumurta ile birlikte çekiliyor. Sıvı dölleme sürecinde kullanılmıyor ve bir kenara bırakılıyor. Fakat sıvı yumurtayı çevreleyen koşulları çalışmak için iyi bir kaynak olarak nitelendiriliyor. Hormon seviyesini ölçmek ve yumurtanın kalitesini gösteren belirli proteinleri analiz etmek açısından kullanılıyor. Üç gruptan alınan sıvı örneklerinde hiçbir değişime rastlanmadı.
Hershko, “Aşının folikülün performansını hiçbir şekilde etkilememesine çok sevindik. Çalışmamız sırasında kanında antikor olan hastaların folikül sıvılarında da antikora rastladık. Bu önemli çünkü yumurtalığı çevreleyen ortamın hastalıktan korunduğunu gösteriyor” açıklamasında bulundu. Hershko insanların korona virüsü aşısının doğurganlığı düşüreceği endişelerini anlamadığını belirterek, “İnsanların aşıdan korkmaları için herhangi biyolojik bir sebep göremiyorum. İnsanların yaşamamızın en varoluşsal unsuru olan doğurganlığa takılmalarını stresli bir dönemden geçmemize bağlıyorum” dedi. Hershko eskiden endişeli olan hastalarını öngörülerine dayalı olarak aşı olmaya ikna etmeye çalışırken şimdi bilimsel deneye dayalı gerçek veri ile işinin kolaylaşacağından dolayı memnuniyetini dile getirdi.