Yeni bir proje, Arap ülkelerindeki kaybolmuş Yahudi soyadlarını ortaya çıkarmayı amaçlıyor

Dünya
28 Nisan 2021 Çarşamba

19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu, Bağdat'ta yaşayan binlerce genç Yahudi de dahil olmak üzere, ordusuna katılacak yeni askerleri almak için yola çıkmıştı.

Yahudi cemaati, adamlarını emperyal güçlere katılmaya göndermek yerine, onların muaf tutulmaları için yetkililere ödeme yaptı. Dönemin önde gelen lideri Haham Shelomo Bekhor Ḥutzin, muafiyet alan tüm Yahudilerin isimlerini belgeledi.

Takip eden onlarca yıl boyunca, bölgede yaşayan Yahudilerin dünyanın dört bir yanına dağılması sonucu, bu aile isimlerin birçoğu şekil değiştirdi veya ortadan kayboldu. Günümüze ulaşmayı başaran Hutzin'in belgeleri, halka açık olarak İsrail Ulusal Kütüphanesi'nin koleksiyonunda yer almakta.

İsrail Dışişleri Bakanlığı'nda diplomat olarak görev yapan Jacob Rosen-Koenigsbuch, listede bulunan 3.500 soyadın tamamını okuyup çevirisini yaptı.

Hayatını, nesiller boyunca kaybolan Ortadoğu Yahudi soyadlarını araştırmaya adayan Rosen-Koenigsbuch; Bağdat, Şam, Kahire ve İskenderiye'de yaşamış ailelere ait soyadları listelerini yayınladı. Yayınlanan dört liste, arama veri tabanında birleştirildi.

 2006-2009 yılları arasında İsrail'in Ürdün Büyükelçiliğini yapan Rosen-Koenigsbuch, 19. yüzyıl Ortadoğu’sundaki yerel Yahudi soyadlarını araştırmaya başladı. Rosen-Koenigsbuch soyunu araştırarak öğrendikleri üzerine ders vermeye başladı. İzleyicileri, kendi aile geçmişlerini öğrenmek için ona ulaştı.

Rosen-Koenigsbuch, “Hep şunu duydum: Aceleyle Mısır'ı, Suriye'yi veya Irak'ı terk ettiğimiz için ailelerimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Her şeyi geride bıraktık ve bu arşivler erişime kapalı. O ülkelerden sağ kurtulduk ama belgelerimiz bizimle değil. Avrupa'da Yahudilerin çoğu katledildi ama arşivler halka açık” dedi.

Arapçayı akıcı bir şekilde konuşan Rosen-Koenigsbuch, arşivlere sınırlı erişime rağmen, bölgedeki belgeleri araştırmaya başladı. Özellikle aile isimlerine odaklanmaya karar verdi. Dergilerden dizinlerden, sünnet kayıtlarından ve mahkeme belgelerinden binlerce aile ismini ortaya çıkardı.

Rosen-Koenigsbuch, “Pek çok kısıtlama var, ancak geçmişi bir araya getirmeye çalışmalıyız çünkü hala aramızda 70'li ve 80'li yaşlarında olan insanlar var. 10 yıl içinde konuşabilecek kimse olmayacak” diyor, “Acele etmezsek maalesef ölmüş olacaklar.”

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün