Tel Aviv Sanat Müzesi, Amerikalı heykeltıraş-ressam Jeff Koons´un İsrail´deki ilk kişisel sergisini ağırladı. Pek çokları tarafından dünyanın en önemli, popüler ve tartışmalı sanatçısı olarak kabul edilen Koons, sanat dünyasının sınırlarının çok ötesine uzanan kültürel bir fenomen olarak isim yaptı. Sanatseverler pandemiye rağmen, müzenin açık olduğu zamanlarda büyük ilgi gösterdikleri sergiyi keyifle gezdi. Koons´un görkemli eserleri önünde resim çekmek için bekleyen her yaştan insan görmek mümkündü.
Jeff Koons, 1955 yılında,York - Pennsylvania’da dünyaya geldi. Sanatçı, 1980'lerde ortaya çıkan ve dünyadaki tüketim kültürünü vurgulayan bir estetiği benimseyen bir isim. Koons aynı zamanda medyaya doymuş bir çağda, sanat ve gösterinin anlamını araştıran Amerikalı Neo-Pop sanatçılarının başında geliyor. Çalışmaları, ‘yüksek’ ve ‘düşük’ kültür ile ‘kitsch'i bir araya getirerek, ‘iyi tat’ ve ‘kötü tat’ arasındaki ayrımı sanki ortadan kaldırıyor.
Sanatçı, kariyerinin ilk yıllarında Marcel Duchamp tarafından başlatılan gelenek çerçevesinde faaliyet gösterdi. Başta elektrikli süpürgeler ve basketbol gibi hazır nesneleri aydınlatmalı vitrinlerde sunarak ticari, evsel objeler ile yeni ürünlerin cazibesini vurguladı. Daha sonra kariyerinde, çeşitli renkli kitsch görüntüleri olan endüstriyel ürünler, yerini almaya başladı. Koons 1990'ların başında, Budapeşte doğumlu, şarkıcı, show girl ve sonradan İtalya Parlamentosuna da giren Ilona Staller ya da medyada tanındığı ismi ‘Cicciolana’ ile ilişkisini eserlerine de yansıttı. Bu kompozisyonları dini, klasik resimlerden alınan bir dizi fotoğraf ve heykellerle, yerli pornografik sahneleri tasvir ederek belgeledi.
Koons, basit nesneleri paslanmaz çelik, mermer veya diğer malzemelerle büyük boyutlara şişirerek popüler kültürden gelen görüntüleri kendine mal etme pratiğini daha da geliştirdi. Eserleri arasında, ‘Abartılı savurganlık’ konuları, Michael Jackson ve Lady Gaga gibi ünlüler, şişirilebilir havuz oyuncakları veya Temel Reis ve Hulk gibi çizgi film karakterleri, heykelleri yer alıyor. Bu eserler son derece mükemmeliyetçilikle üretilmiş. Koons, tüm eserlerine neredeyse dinsel bir hava katarak onları sanat koleksiyoncuları ile birlikte, halk için de son derece arzu edilen nesneler haline getirmeyi başaran bir sanatçı…
Marie ve Jose Muğrabi Koleksiyonundan sıradışı bir sergi
Doron Rabina küratörlüğünde sergilenen eserler, sanat dünyasının en zengin ailelerinden biri olan Mugrabi Ailesine ait… Sergi,1980'lerden günümüze Koons’un kariyerinin farklı dönemlerine ait büyük ölçekli işlerden bir demet sunuyor. Yapıtlar, sanatçının çeşitli ortam ve teknik yelpazesini kapsayan en ünlü serisine ait. Sergilenen ikonik eserler arasında 1980'lerden günümüze Koons'un kariyerinin farklı bölümlerinden ‘Maymunlar’, ‘Eşek’ ve ‘Plaj’ gibi önemli sanat eserlerini içeriyor. New York'taki Whitney Amerikan Sanat Müzesinde, Koons retrospektifinde sergilenen Banality serisinden ‘Bear and Policeman’ (1988), Paris'teki Pompidou Merkezi ve Bilbao'daki Guggenheim Müzesinde sergilenen ünlü Balloon eserlerinden ‘Hulk (Rock)’ (2004–13), şişme çalışmalarından ‘Dolphin Çöp Tenekesi’ (2007–11) ve ‘Balerin Çifti’ gibi işleri de sergide yer bulan çalışmalarından...
Sergiye isim olan ‘Mutlak Değer’, boyutu sayısal terimlerle ifade eden matematiksel bir kavramdan geliyor. Bir sayının mutlak değeri, sayı eksenindeki sıfır noktası ile arasındaki mesafedir. Bu fikrin, serginin başlığında kullanılması, Koons'un sanatında temel bir kavram olarak değer sorununu gündeme getiriyor. Kavram aynı zamanda Koons'un sembolik değeri ve ekonomik değeri bir araya getirme pratiğinde de ifade buluyor; böylece kişinin onları ayıramayacağı bir alan yaratıyor. Başlık, Koons’un sanatının hem bir parçası hem de sapması olan sanat tarihinin kapsamı içinde, aslında hayali bir mesafe (mutlak değer) arayışını anlatıyor. Bu nedenle başlık, Koons'un kendisini bir sanatçı, aynı zamanda da göz ardı edilemeyecek bir fenomen, bir dahi ve bir dönemin sembolü olarak ifade etme isteğini de belirtiyor.
“Odadan çıktığınızda, sanatın da odadan çıktığını düşünmeyi seviyorum. Sanat, bir insan olarak kendi imkânlarınız hakkındadır. Kendi heyecanınız, kendi potansiyeliniz ve ne olabileceğinizle ilgili; varlığınızı onaylar.” Jeff Koons
Sergi, Tel Aviv Sanat Müzesi ve Mugrabi Koleksiyonu arasındaki ikinci işbirliği. Bu eserlerin bir kısmı 2013 yılında ‘Aranıyor’ sergisinde sergilenmişti (Andy Warhol, Jean-Michel Basquiat, Richard Prince ve diğerlerinin çalışmaları ile birlikte).
Eserleri milyon dolarlara alıcı bulan Koons 90’lı yıllarda, eski eşi Ciccolina ile de uzun zaman medyanın ilgisini üzerine çekerek kendinden söz edilen bir sanatçı oldu. Jeff Koons, sanat ve gösterinin anlamını keşfeden bir sanatçı neslinin parçası olarak öne çıktı. Koons, ‘kitlelerle iletişim kurma’ gibi sanatsal niyetini dile getirerek, lüks ikonlar ve ayrıntılı tablolar yaratan, antik, gündelik ve yüce de dahil olmak üzere çeşitli yapılardan yararlanarak, büyüleyici dış görünüşlerinin altında adeta metafizik diyalog ortaya koyan bir sanatçı…
