İsrail ile Hamas arasında, 2014 yılından bu yana en şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Şeyh Cerrah Mahallesindeki tapu davalarına tepki olarak yapılan protestolarla başlayan olaylar kısa sürede roketlere ve hava saldırılarına dönüştü.
Bir yandan Gazze’den İsrail topraklarına yönelik roket saldırıları, diğer yandan da İsrail ordusunun hava saldırıları aralıksız devam ediyor. Daha önce Hamas’ın roket menziline girmeyen İsrail şehirleri de bu saldırılardan nasibini alırken, İsrail operasyonlarından dolayı ölen Filistinlilerin sayısı -61’i çocuk olmak üzere- 200’ü aştı. Roketlerden dolayı, ikisi çocuk on İsrailli de hayatını kaybetti.
Şeyh Cerrah Mahallesi ve tapu davası
Tarihi 19. yüzyıla dayanan Kudüs’ün doğusundaki Şeyh Cerrah Mahallesi, 1948’den beri İsrailliler ile Filistinliler arasında hava konusu olan bir yerleşim birimi. 1948’de İsrail Devleti kurulunca, Ürdün’ün himayesine giren bölge, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşından sonra yeniden İsrail yönetimine geçti. Bu el değiştirme nedeniyle uzun süre dava konusu olan mahalle, en son burada ikamet eden 12 Filistinli ailenin tahliyesi için açılan dava ile gündemdeki yerini aldı.
İsrail Merkez Mahkemesi, bu yılın başında yedi ailenin evlerini boşaltmasına karar vermiş, mart ayı başında da üç ailenin evlerinin boşaltma kararına yönelik itirazları reddetmişti. Mahkeme, mayıs başında da dört aileye tahliye için 6 Mayıs’a, üç aileye de 1 Ağustos’a kadar zaman verdi. Mahkeme kararının yarattığı gerginlik, ayaklanmalara neden oldu.
Filistin seçimlerinin etkisi var mı?
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, tüm dünya kamuoyu tarafından yapılması desteklenen 22 Mayıs seçimlerini, nisan ayının sonunda yaptığı açıklama ile, ertelediğini duyurdu.
22 Mayıs seçimleri, 2006 yılından beri Filistinlilerin ilk sandık başına gidişi olacaktı. Hamas ve El Fetih, seçimlere ilişkin kararnameyi ocak ayında imzalamıştı. Seçimlerin Batı Şeria, Gazze ve Kudüs’ün doğusunda gerçekleştirilmesi amaçlanıyordu. Filistinliler, Kudüs'te de seçimlerin yapılabilmesi için İsrail'e başvuruda bulunmuş, ancak İsrail tarafından başvuruya yanıt verilmemişti. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Filistinlilerin seçimlerine karışmak veya engellemek istemediğini bildirmişti. Abbas da, Kudüs’te seçmenlerin oy kullanmasının garantisi olmaması nedeniyle seçimleri ertelediğini açıkladı. Erteleme kararına büyük tepki gösteren Hamas da, bu konuda İsrail’i suçladı. Birçok Filistinli şehirde, seçimlerin ertelenmesini protesto eden gösteriler düzenlendi.
Mescid-i Aksa gösterileri
Filistinlilerin, protestolarını Mescid-i Aksa’ya taşımasıyla gerilim arttı. Protestocuların, polis engeli ile karşılaşması sonucunda karşılıklı şiddet arttı. Müslümanların kutsal Ramazan ayında gerçekleşen olaylar, özellikle Yahudilerin Kudüs Günü’nü kutladığı günde istenmeyen manzaraların yaşanmasına neden oldu. 10 Mayıs’ta Mescid-i Aksa çevresinde, Filistinlilerle İsrail polisinin karşı karşıya gelmesi sırasında, ağaçlardan biri alev aldı. O sırada Kudüs Günü’nün son kutlamalarını yapan, Ağlama Duvarı önünde şarkılar söyleyen Yahudilerin görüntüsü sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. İsrail polisi ile Filistinlilerin çatışmasından bağımsız olarak Ağlama Duvarında kutlama yapan Yahudilerin görüntüsü “Filistinlilerin ölümünü kutluyorlar” şeklinde görüldü.
Hamas tarafından atılan roketler, İsrail’in savunma sistemi Demir Kubbe tarafından karşılandı.
Hamas roketleri
Aynı tarihlerde Gazze’den İsrail’e yönelik roket saldırıları başlarken, İsrail ordusu da Gazze’deki Hamas hedeflerine yönelik hava operasyonlarını başlattı.
Genelde İsrail’in güneyindeki şehirler, Hamas’ın roketlerinin menzilinde kalırken, geçtiğimiz hafta Berşeva, Aşdod, Aşkelon’un yanı sıra, Tel Aviv ve ilk kez Kudüs de, roketlerin menzilinde kaldı. Birçok şehirde okullar kapatıldı, halk geceleri sığınaklarda geçirdi. Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı hava trafiğini durdururken, birçok ülke de İsrail’e uçuşlarını iptal etti. Her gün yüzlerle ifade edilen roketlerin yüzde 85-90’ı Demir Kubbe Savunma Sistemi tarafından imha edilirken, yerleşim yerlerine düşen roketler can kaybına neden oldu. Olayların başlamasından, 16 Mayıs Pazar akşamına kadar, ikisi çocuk on İsrailli hayatını kaybetti. Pazar akşamı itibariyle, İsrail’i hedef alan roket sayısının 2500’ü aştığı belirtildi. Pazartesi ise, atılan roket sayısının 60’ta kalması, Hamas’ın elindeki cephanenin azalmış olabileceği şeklinde yorumlandı.
İsrail’in güneyindeki Sderot’a bir eve isabet eden Hamas roketi, beş yaşındaki bir çocuğun hayatını kaybetmesine, onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu.
İsrail operasyonları
İsrail’in Gazze’deki Hamas hedeflerine operasyonları de her gün devam etti. Gazze’deki Hamas altyapısını yıkmak amacıyla büyük bir güçle bombalamalar düzenleyen İsrail, Hamas’ın istihbarat, içişleri gibi binalarını, silah depolarını, propaganda ofislerini, polis merkezlerini hedef alırken, birçok kumandan ve üst düzey yetkilinin konutları da vuruldu. Terör örgütünün lojistik ve insan gücünden sorumlu komutanı Yahya Sinvar, İslami Cihad’ın Gazze kumandanı Hasam Abu Harbid, İsrail operasyonlarında öldürülen liderlerinden bazıları olarak açıklandı. İsrail saldırılarında, AP ve El-Cezire gibi uluslararası medya kuruluşlarının temsilciliklerinin de bulunduğu bina da vuruldu. İsrail, aynı binada Hamas ofislerinin de bulunduğunu belirtti. Dünya basını bu saldırıya büyük tepki verdi.
Olaylar ikinci haftasına girerken, Filistinliler arasında can kaybı 212’ye yaralı sayısı ise 1400’e çıktı. Hayatını kaybedenlerinin 61’i çocuk, 36’sı kadın olarak açıklandı. BM Genel Sekreteri Guterres yaptığı açıklamada, Gazze’de yaklaşık 52 bin kişinin, hava saldırıları nedeniyle evlerinden ayrılıp 48 BM okuluna sığınmak istediği açıkladı. 2500 kişinin ise evsiz kaldığı belirtildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları doğrudan 127 milyon dolar, dolaylı olarak ise 50 milyon dolara mal olurken, toplam maddi hasar 177 milyon dolara ulaştı.
Perşembe akşamı, bazı uluslararası medya kuruluşları, İsrail’in Gazze’ye yönelik kara harekâtını başlattığını duyurdu. İsrail askerlerinin ve tanklarının Gazze sınırında konuşlanması nedeniyle çıkan haberin doğru olmadığı anlaşıldı. İsrail’in bundan sonraki hareketi, Gazze’nin yer altı tünellerini vurmak oldu. Üç farklı operasyonda tünelleri hedef alan İsrail kilometrelerce tüneli imha etti. Saldırılarda can kaybı da yaşandı. Kara harekâtı haberinin çıkması üzerine, Hamas militanlarının saklanmak için tünellere indiği tahmin ediliyor.
Gazze’de yabancı basın kurumlarının bulunduğu bina da hava saldırılarının hedefi oldu.
Sokak isyanları
Geçtiğimiz hafta İsrail şehirleri siren sesleri ve roket saldırının yanı sıra, sokak isyanlarına da tanık oldu. Özellikle İsrailli Arapların yoğun olarak yaşadığı şehirde başlayan sokak isyanları diğer şehirlere de yayıldı. Olaylarda yüzlerce kişi tutuklandı.
Acre şehrinde arabasıyla meydandan geçen bir İsraillinin, Araplar tarafından sopalı ve taşlı saldırıya uğrayıp ağır yaralanmasından (ağır yaralı hastaneye kaldırıldıktan altı gün sonra hayatını kaybetti) sonra motosikletli bir Arap’ın yakalanıp dövülmesi, televizyonlarda canlı yayınlandı. Sokaklar her iki toplumun radikallerinin çatışmalarına tanık oldu. İki toplumun da siyasileri, ortak mesaj üzerinde birleşerek, birlik ve beraberlik mesajları verdi.
İsyanların en fazla yaşandığı şehir, İsrailli Arap vatandaşların yoğunlukta olduğu Lod oldu.