Bitcoin başta olmak üzere, diğer alt coinlerle ilgili olarak neredeyse her gün önemli bir gelişme izliyoruz ve dijital paralar gerek yukarı gerek aşağı çok sert fiyat hareketleri gerçekleştiriyor. Peki dijital paralar neden bildiğimiz diğer finansal enstrümanlara göre bu kadar fazla hareketli?
Gerek Elon Musk ve bazı öncü iş insanlarının desteği, gerek geleceğe dönük beklentiler ile dijital paralar altın bir devir yaşıyor. Çok konuşulan konulardan biri burada bir balon olup olmadığı. Bunu şu an söylemek gerçekten çok zor, kesin yargılarla konuşmanın ise falcılıktan bir farkı yok. Fakat fiyat hareketlerinin bu kadar fazla olmasının bazı bildiğimiz nedenleri var.
Finansal sisteme ciddi miktarda para girişi
2008 Mortgage krizinde trilyonlarca dolarlık yardım paketleri ile ekonomiler kurtarılmaya çalışılmıştı. Dijital paralar için henüz çok erkendi ve bu paralar ağırlıklı olarak hisse senetlerine gitti. Özellikle teknoloji alanındaki hisse senetleri, gerçekten inanılmaz bir hızla yükseldiler ve trilyon dolar barajını geçtiler. Fakat daha sonra hisse senedi piyasasının belli bir doygunluğa ulaşması ve birçok şirketin finansal rasyolarının matematikle pek açıklanamayacak seviyelere girmesi, alternatif yatırımlara olan ilgiyi artırdı. Sonrasında gelen korona virüs ile dijital olan her şey değer kazanırken, elbette bunun başında dijital paralar geldi. Ekonomideki korona virüs etkisini azaltmak için yapılan yardımlar da elbette sisteme para girişi açısından etkili oldu. ABD’de herkese karşılıksız olarak dağıtılan 1.000 dolarlık yardımları düşünelim. Bu paradan tam olarak ne kadarlık kısmının dijital paralara aktığı ile ilgili net bir istatistik yok ancak önemli bir kısmının buralara gittiğini görüyoruz. Dolayısıyla ciddi miktarlarda para, üstelik oldukça yeni bir piyasaya girmeye başladığında elbette sert hareketler izlemek kaçınılmaz oluyor.
Yatırımcı psikolojisi arasındaki farklar
Bitcoin genç bir para, yatırımcılarının yaş ortalaması da hisse senetlerinin oldukça altında. Buradaki yatırımcıların pek çoğu ciddi bir kriz görmediler ve finansal anlamda tecrübeleri çok daha zayıf. Örneğin dört ay önce 30 bin dolar civarında seyreden Bitcoin fiyatlarına rağmen, 60 bin dolar seviyelerinden 55 bin dolar seviyelerine bir düşüş bu yeni nesil yatırımcılar için bir çöküş olarak nitelendiriliyor. Aslında eskiden beri hisse senetleri ve diğer ana akım sermaye piyasası araçlarına yatırım yapanlar, böyle bir geri çekilmenin bir çöküş olarak nitelendirilemeyeceğini bilecek kadar büyük çöküşler yaşadılar. Yeni yatırımcı prototipimiz ise çok genç ve tecrübesiz. Kararlar ise çok daha kısa vadeli olarak alınıyor, kararlar hızlı veriliyor ve fikirler hızlı değişiyor. Kısacası hem ülkemizde hem de dünyada dijital para yatırımcılarının finansal okuryazarlığı çok daha düşük, çöküş, yükseliş gibi kavramlar için tanımladıkları finansal piyasaların tanımlamalarından uzak. Dolayısıyla dijital para piyasaları ani satışlara ve ani alımlara, sert hareketlere, paniklere çok daha açık bir zemin üzerine kurulmuş durumda.
Geçmişe yönelik yeterli veri olmaması
Dijital paraların en önemli eksiklerinden biri, elimizde geçmiş için yeterli bir veri olmaması. Örneğin Körfez Savaşında ya da petrol krizinde, ABD dolarının nasıl bir hareket sergilediğini biliyoruz. Altın fiyatlarının geçmişi ile ilgili elimizde yüzlerce yıllık veri var. Dolayısıyla bu araçlarla ilgili öngörü yapmak çok daha kolay ve gerçekçi zeminlere dayandırılabiliyor. Oysa dijital paralar henüz çok yeni olduğu için, bir savaş anında ya da bir ekonomik krizde, olası bir arz krizinde ya da benzeri aşırı durumlarda tam olarak ne kadar tepki vereceklerini kestiremiyoruz. Geçmişteki borsa krizlerinde hisse senetlerinin ne kadarlık bir düşüş yaşadıklarına bakarak, olası bir kriz durumunda, geçmişteki ve şu an yaşanan krizi karşılaştırarak, borsanın ne kadar geri çekilebileceğine dair kesin olmasa da yaklaşık bir tahminde bulunabiliyoruz. Fakat dijital paralar için bu büyük bir soru işareti. Elimizde yeterli geçmiş veri ve örnek bulunmadığından, olağandışı durumlar yaşandığında bu piyasadaki hareketlerde çobanı olmayan bir sürü gibi hareket ediyor.
Son dönemde yaşanan sanal para dolandırıcılıklarına karşı uyarı
Sevgili dostlar, bildiğiniz üzere son dönemde dijital para borsalarına erişim sağlayan bazı şirketlerde büyük miktarlarda dolandırıcılıklar yaşandı. Lütfen bu piyasalarda işlem yaparken çok dikkatli olun. Kurumsal görünen şirketlerin bile, altında çok farklı oluşumlar olabilir. 2000’li yılların başlarında insanların bankalarda bile paralarını kaptırdıklarını hatırlarsanız, kripto para borsalarına güvenmemiz için hiçbir neden olmadığını açıkça görebiliriz. Herhangi bir denetimden geçmeyen bu şirketlere güvenip güvenmemek sizin tercihiniz, ancak Sermaye Piyasaları Kurumu ya da Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu gibi otoriteler tarafından kontrol edilmeyen ve denetlenmeyen bu tarz borsalarda işlem yapmak, kripto paraların kendisinden bile daha riskli. Zaten kripto para piyasası yeterince riskliyken bir de olmaması gereken bu tarz riskleri almak mantıklı görünmüyor. Son zamanlarda kripto paralar için ETF çalışmaları başladı. Yani bu paraların direkt olarak fiyatına göre hareket eden türev ürünleri olarak kısaca özetleyebiliriz. Kripto piyasasına malum nedenlerle girmekten korkan ancak bir yandan da dijital paraların geleceğine inandığı için bu fırsatı kaçırmak istemeyen yatırımcılar, kripto para ETF’lerini araştırabilir.