Unutulmaz bir sezon

Geçtiğimiz hafta sonu oynanan maçlarla Beşiktaş şampiyonluğunu ilan etti. Aynı puandaki Galatasaray averajla ikinci sırada yer alırken, Fenerbahçe ise sezonu üçüncü sırada bitirdi. Gençlerbirliği, Ankaragücü, Erzurumspor ve Denizlispor ise ligden düşen takımlar oldular. Bu sezonu özel kılan nedenler neydi peki?

Pandemi Devam Ediyor

Pandemi hala dünyada ve Türkiye’de hayatı etkilemeye devam ediyor. Eğitim, ekonomi, sosyal hayat ve spor ciddi biçimde etkileniyor. Eğitim birçok öğrenci için uzaktan devam ediyor; lokanta, kafe gibi işletmeler geçtiğimiz bir yıl içerisinde çok kısıtlı bir zaman kapılarını uçak tutabilirken tiyatro, konser, sinema gibi etkinlikler yapılamıyor. Sporda da birçok dalda ya hiçbir taraftar canlı olarak maç izleyemiyor ya da çok kısıtlı sayıda taraftar alınabiliyor.

Taraftar olmadan oynanan maçlar, olan maçlar kadar keyif vermiyor ve oyuncuların da motive olması zorlaşıyor. Rakip takım üzerinde, seyirci desteği ile kurulan baskı da bu durumda geçerli olmayabiliyor. Bunun yanında, kulüpler bilet ve kombine satışlarından elde ettiği geliri de kaybetmiş oluyor. Maç günleri gerçekleşen taraftar ürünleri satışları da buna bağlı olarak elde edilemiyor. 2020-2021 sezonu taraftarsız oynanan bir sezon olarak hatırlanacak. Bu sezonki maçların özetlerini önümüzdeki yıllarda tekrar izlediğimizde; hepimiz “O sezon pandemi vardı” diyeceğiz.

Şampiyonluk Yarışı

Son haftaya girilirken, üç takımın da şampiyonluk şansının devam ettiği bir sezon oldu. 21 takımın mücadele ettiği sezonda, 42. hafta öncesi Beşiktaş ile Galatasaray aynı puanda iken, üçüncü sıradaki Fenerbahçe rakiplerinin iki puan gerisindeydi. Son hafta oynanan maçlarda ilk yarılar sona erdiğinde, Beşiktaş Göztepe ile 1-1 berabere iken, Galatasaray kendi sahasında Yeni Malatyaspor karşısında ve Fenerbahçe deplasmanda Kayserispor önünde aynı skorlarla 1-0 mağluptu. Bu sonuçlara göre Beşiktaş şampiyon oluyordu. Ancak ikinci yarının başında bulduğu gollerle Galatasaray 2-1 öne geçti ve canlı puan tablosunda liderliğe yükseldi. Beşiktaş ise pes etmedi ve tekrar öne geçmeyi başararak şampiyonluk ipini göğüsledi.

Sezona çok da iyi başlamayan, önce Şampiyonlar Ligi, sonra da Avrupa Ligi elemelerine veda eden Beşiktaş, ligin ilk maçında Trabzonspor’u yendikten sonra oynadığı üç lig maçında iki mağlubiyet, bir beraberlik aldı. Bu tablo sonucunda Teknik Direktör Sergen Yalçın da tartışılır duruma geldi. Ancak devam eden maçlarda önce evinde Başakşehir’i sonra Fenerbahçe’yi deplasmanda mağlup eden Siyah-Beyazlılar rüzgârı arkasına aldı. 29. haftada liderliği alan Beşiktaş, son haftalarda önce Galatasaray’a sonra da evinde Fatih Karagümrük’e mağlup olarak kâbus görse de; son maçını kazanarak hak ettiği şampiyonluğu elde etti. Rakiplerine göre daha kısıtlı bir kadro ile mücadele eden Sergen Yalçın’ın ekibi, bu uzun sezonda zaman zaman zorlansa da; oyun gücü ile ipi göğüsledi. Josef De Souza’nın Vodafone Park’taki Galatasaray maçında ve deplasmandaki Başakşehir maçında attığı goller bana göre çok ama çok kritikti.

Galatasaray ve Fenerbahçe açısından baktığımızda; Galatasaray’ın Younes Belhanda gibi bir oyuncuyu sezon içerisinde kaybetmesine, ikinci yarı öncesi birçok transfer yapmasına rağmen, son haftaya kadar iyi bir performans sergilediğini ve en azından Şampiyonlar Ligi umudunu devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Fenerbahçe için ise Ali Koç’un başkanlık döneminin son yılında, birçok transfer de yapmışken üçüncülükte kalması hayal kırıklığı oldu. Erol Bulut döneminde özellikle Kadıköy’de kaybedilen puanlar sezona damga vurdu. İlk iki sıranın dışında kalınması önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nden de uzak kalınması anlamına geliyor. Her şeye rağmen Sarı-Lacivertliler sondan bir hafta önce yine Kadıköy’de ağırladığı Sivasspor’u mağlup edebilseydi muhtemelen şampiyon olacaktı.

Şampiyon Beşiktaş 84 puan topladı ve 2,1’lik bir puan ortalaması yakaladı. Son on yılda elde edilen puan ortalamalarına baktığımızda, bu puan ortalaması en düşük dördüncü ortalama olarak görünüyor. Haziran ayının ortasında başlayacak Avrupa Şampiyonası nedeniyle liglerin mayıs ortasında bitme zorunluluğu ve 21 takım olması nedeniyle takvim iyice sıkıştı. Takımlar, dönem dönem üçer gün arayla arka arkaya maçlara çıkmak zorunda kaldılar. Bu da takımlarda sakatlıkların artmasına neden oldu. COVID-19 vakaları da eklenince, puan ortalamasının düşmesi normal sayılabilir.

Düşme Hattı

Geçen sezonun sonunda Türkiye Futbol Federasyonu’nun küme düşmeyi bu sezonluk kaldırdığını açıklaması ve 1.Lig’den gelen üç takımla, 2020-2021 sezonunun 21 takımla oynanacağı ve buna bağlı olarak dört takımın küme düşeceği belli olmuştu. Son sırada yer alan Denizlispor küme düşmesi kesinleşen ilk takım olmuştu. 41. hafta sonunda ise Ankaragücü ve Erzurumspor’un küme düştüğü alınan sonuçlara bağlı olarak ortaya çıktı. Son haftaya taşınan, son takım heyecanında ise gülen taraf Kayserispor oldu ve bir diğer Ankara temsilcisi Gençlerbirliği küme düştü. Son haftalara kadar kâbus gören son şampiyon Başakşehir, Ersun Yanal yönetimindeki Antalyaspor, Yeni Malatyaspor ve Kasımpaşa düşme hattından uzaklaşmayı başaran takımlar oldular.

VAR Kararları

VAR devreye girdiğinden beri uygulanışı, hangi hakemlerin atandığı, pozisyona dahil olup olmaması, teknolojisi ve karar alma süresi nedeniyle sürekli tartışıldı. 2020-2021 sezonunda da tartışılmaya bolca devam etti. Ofsayt pozisyonlarında çizilen çizgilerin doğru olup olmadığı, elle oynama sonucu penaltı çalınan veya çalınmayan pozisyonlarda elin konumunun doğal olup olmaması gibi konular sürekli gündeme getirildi. Benzer pozisyonların birinde elle oynama verilirken, başka bir karşılaşmada diğerine verilmemesi uzun süre gündemi meşgul etti. Takımlar eskiden mağlubiyet veya puan kaybı sonrası hakemleri suçlarken, artık direk olarak VAR’ı suçluyor. Önümüzdeki sezon başlamadan protokolün çok net olması, teknolojinin iyice anlatılması ve karar alma süresinin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

İsmi 2020 Avrupa Şampiyonası olan bir turnuva, 2021 yılının haziran ayında başlayacak. Futbol açısında bu denli garip bir sezon yaşadık. Spor Toto Süper Lig’in bu sezonu birçok açıdan unutulmaz oldu. Futbol kalitemiz ve iklimimiz Avrupa’nın diğer liglerine göre hala geride olsa da; bu ligin kendine has bir heyecanı ve atmosferi var. Şampiyon Beşiktaş’ı tebrik ediyor ve Milli Takım’ımıza Avrupa Şampiyonası’nda, önümüzdeki sezon için Avrupa Kupaları’na katılmaya hak kazanan takımlarımıza da şimdiden başarılar diliyorum.