500. YIL VAKFI TÜRK MUSEVİLERİ MÜZESİ´NDE FİLM AKŞAMLARI DEVAM EDİYOR 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi, 29 Mayıs Cumartesi akşamı 21.00´de Zoom ve Facebook üzerinden Portekiz gizli Yahudilerinin 1496´dan günümüze hikâyelerini temel alan ´Sefarad´ filmi ile takipçilerinin karşısında.
Epik bir tarihsel drama olan ‘Sefarad’ Yahudilerin, Portekiz Kralı D. Manuel'in Yahudiliği yasakladığı ve onları sınır dışı ettiği 1496 yılından günümüze kadar süregelen hikâyesini anlatıyor. Gerçek olaylara dayanan bu kapsamlı dönem filmi, varlığı ilk kez ancak 19. yüzyılda duyulan küçük ve gizli bir Yahudi topluluğuna ışık tutuyor. Portekiz’in ilk Yahudi sakinlerinin torunları olan bu topluluk yeryüzündeki son Yahudiler olduklarına inanarak nesiller boyunca tamamen izole bir şekilde yaşamış ve ancak Nazi işgali altındaki Avrupa'dan birçok mültecinin gelmesiyle farklı Yahudi toplumlarıyla ilişki kurmaya başlamışlardı. Böylelikle Portekiz bir kez daha canlı bir Yahudi merkezi haline geldi.
Anlatıldığı üzere, Yahudi toplumu engizisyon ile birlikte ortadan kaybolmuşsa da, birçok köyde Kripto-Yahudilik canlı tutulmuştu. Yahudilerin yavaş yavaş Portekiz'e dönmeye başladıkları dönemde küçük bir Aşkenaz Yahudi topluluğu Porto'ya yerleşir. Kısa süre sonra topluluğa kripto-Yahudiliği uygulayanları resmi Yahudiliğe geri getirmek için Yahudiliğe geçmiş Portekizli subay Barros Basto da katılır. Bu proje her ne kadar kahramanca olsa da istenen sonuca ulaşamaz.
Sefarad, kapsamlı bir bakışla, gerçek inanç, sevgi ve özverili yiğitlik değeri hakkında düşünmenizi sağlayacak, güncel bir filmdir. 2019 yapımı film aynı yıl Moskova Yahudi Filmleri Festivali, Sefarad Kültürü ve Tarihinin Korunmasına Katkı Özel Ödülüne layık görüldü. Rodrigo Santos, Pedro Galiza ve Ana Vargas’ın rol aldığı filmin yönetmeni Louis Ismael.
Facebook: 500.Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi
Katılım ücretsizdir.
SEFARAD, KADOORİE AİLESİ VE İSTANBUL OR-AHAYİM HASTANESİ
İstanbul’daki Or-Ahayim Hastanesinin sol kanadı yani bugün sinagogun yer aldığı bölüm 1924 yılında üç bölümlük bulaşıcı hastalıklar pavyonu olarak, filmde bahsedilen ve Porto Sinagogunu inşa eden Kadoorie Ailesi tarafından inşa edilmişti. Sir Elie Kadoorie açılış için iki oğluyla birlikte İstanbul’a gelmiş, bulaşıcı hastalıklar pavyonunu dışında yeni röntgen bölümüne büyük maddi katkılarda bulunmuş, ameliyat masası ile ilgilenmiş ve hastaneye bitişik toprakların satın alınması, bahçenin tanzimi için bağışta bulunmuştu. Ziyaretinin bir hatırası olarak da Sir Elie Kadoorie ve iki oğlu Lawrence ve Horace’in isimleri hastanenin ‘Altın Defteri’ne dahil edilmiş, fotoğrafları salona asılmıştı. 1898’de kurulmuş olan Or-Ahayim Hastanesi 1931 yılından sonra Sir Elie Kadoorie’nin eşine ithafen ‘Laura Kadoorie Or-Ahayim Musevi Hastanesi’ adıyla faaliyetlerini sürdürmüştü. Irak kökenli Kadoorie Ailesi günümüzde milyar dolarlık servetleriyle Hong Kong’da yaşamakta. (Kaynakça Or-Ahayim Hastanesi Sevgi ve Şefkatin 100 Yılı, Balat Or-Ahayim Hastanesi Vakfı, 2001)