74. CANNES FİLM FESTİVALİNDE 'AHED'İN DİZİ' İLE YARIŞAN NADAV LAPİD'E JÜRİ ÖDÜLÜ

Nadav Lapid ´Eş Anlamlılar´dan sonra yeni filminde çok sevdiği ülkesiyle hesaplaşmasını sürdürüyor. Son derece sağlam felsefi içerikli filmiyle politik sinemanın önemli bir figürü haline gelen Lapid, ´Ahed´in Dizi´ ile cesur, sarsıcı ve özgün bir film yapmış. Filmin kahramanı kendini umutsuzca kaybedilmiş iki savaşın içinde bulur: biri ülkesinin özgürlüğünün ölümü, diğeri annesinin ölümü.

Viktor APALAÇİ Sanat
19 Temmuz 2021 Pazartesi

74. Cannes Film Festivalinde sürpriz bir sonuçla Julia Ducournau’nun ‘Titane’ı Altın Palmiye Ödülünü kazandı. 37 yaşındaki yönetmen festival tarihinde ‘tek başına’ büyük ödül kazanan ilk kadın yönetmen oldu. Bu yazımda Jüri Ödülünü paylaşan Nadav Lapid’in ‘Ahed’in Dizi’ ile ilgili görüşlerimi paylaşacağım. Festivalde Büyük Ödülün sahibi İranlı Asghar Farhadi, Nadav Lapid’in filmine övgüler yağdırdı. 74. Cannes Film Festivalinin ana yarışmasında İsrail sinemasını temsil eden ‘Ahed’in Dizi / Ha’Berech / Ahed’s Knee’de Nadav Lapid çok sevdiği ülkesiyle hesaplaşmasını sürdürüyor. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü kazanan ‘Eş Anlamlılar / Synonymes’ in Paris sokaklarındaki coğrafyasını Lapid İsrail’in uçsuz bucaksız çöllerine taşıyor. Son derece sağlam felsefi içerikli filmleriyle politik sinemanın önemli bir figürü haline gelen Lapid, ‘Ahed’in Dizi’ile cesur, çarpıcı ve özgün bir politik sinema örneğine imzasını atıyor.     

 Politik sinemanın cesur örneği 

 Ahed’in Dizi’, İsrail siyasetçilerine doğrudan bir saldırı niteliğinde. İsrailli politikacı Bezalel Smotrich attığı bir tweet ile bir İsrail askerine tokat attığı için, Filistinli aktivist militan Ahed Tamini’nin dizinden kurşunlanmasını talep etmişti. Film, İsrail’in eski Kültür Bakanı Miri Regev’i ve aşırı sağ siyasetçilerden, Ortodoks bir hahamın oğlu, hukukçu Bezalel Smotrich’i hedef tahtasına oturtuyor. Miri Regev, partisinin iktidarda olduğu bir dönemde, Venedik Film Festivalinde ‘Foxtrot’ (2017) ile Gümüş Ayı Ödülü kazanan Samoel Moaz’a, filminde İsrail ordusunu kötü gösterdiği gerekçesiyle savaş açmıştı.

 Nadav Lapid bizzat yaşadığı olaylardan yola çıkarak, ülkesinin ordusunu, milliyetçi ve yayılımcı zihniyetli bulduğu iktidardaki sağ koalisyonu filminde bir hayli sert bir üslupla eleştiriyor. Lapid, tıpkı vatandaşı Samoel Moaz’ın ‘Foxtrot’ta yaptığı gibi, filmlerinde askerlikle ilgili travmaları dile getirip, İsrail ordusunu eleştirmekten geri kalmıyor. ‘Eş Anlamlılar’ın askerliğini komando olarak yapan kahramanı ana vatanından firar ederek Paris’te kendine yeni bir hayat kurmak isterken militarizme olan nefretini kusuyordu.

‘Ahed’in Dizi’nde yönetmen Y. olarak karşımıza çıkan, Lübnan Savaşını yaşamış filmin kahramanı, bir bunkerde sıkışıp kalmış, gelen bir telefon emri doğrultusunda siyanür hapları içerek intihar eden bir birliği gündeme getiriyor. Bu çarpıcı sekansta, beyinleri yıkanan askerlerin, üstleri tarafından nasıl manipüle edildiği, eleştiri dozu bir hayli yüksek tempoyla dile getiriliyor. Filmde militarizm, kayıplarımız, travma, sanatçı özgürlüğü, umutsuzluk gibi güçlü, zorlu temalar işleniyor.

‘Eş Anlamlılar’da senaryo yazılımında Nadav Lapid’e eşlik eden babası Haim Lapid’in ismi, ‘Ahed’in Dizi’nin jenerik yazılarında ‘danışman’ olarak geçiyor. Eleştirilerinde derinlikli bir yaklaşımla özeleştiriye de yer veren Nadav Lapid, yenilikçi anlatım diliyle de övgüyü hak ediyor. Lapid’in kamerası, Fransızların ‘camera_stylo’ tanımını doğrularcasına, filmin kahramanının ensesinden ayrılmıyor. Tüm filmlerinde işbirliğinde bulunduğu, demirbaş ve sadık görüntü yönetmeni Shai Goldman’ın mizansenine katkısı büyük. Omuz kamerası, yönetmenin edebi sinema diline bir bütünlük katıyor.

Lapid, katı milliyetçilik, manevi hayal kırıklıkları gibi saplantılı temalarını işlemeyi sürdürüyor. Filmlerinde müziği çok iyi kullanan bir yönetmen olduğunu gösteriyor. Y.yi çölde yürürken kulaklığından gelen muhteşem müziğin ritmiyle dans ederken gösteren sekans çok etkileyici. 

Nadav Lapid’in elinden çıkma metafor yüklü senaryo, filmin kahramanı yönetmenin hüznünü ve duygularını etkileyici bir mizansen eşliğinde perdeye aktarıyor. Kültürel açıdan övgüye layık bir ülke olmasına rağmen, Lapid filminde İsrail hükümetinin başta sağcı, milliyetçi Kültür Bakanlığı olmak üzere, bürokratik kuruluşların pek de övgüye layık olmadığı gerçeğini kanıtlamaya çalışıyor.

Sağcı politikacılar hedef tahtasında

Film, İsrail’de sol kanat sanatçı ve aydınların ılımlı milliyetçiler arasında bir diyalog kurmalarının zorlaştığını iddia ediyor. Film, İsrail Kültür Bakanlığının yaratıcı özgürlüğü sinsice kısıtlamaya çalıştığını ileri sürüyor. Yönetmen kendisini bir filmini takdim etmek üzere davet eden Kültür Bakanlığı temsilcisi Yahalom David’e öfkeyle saldırıyor, hatta güvenini kötüye kullanıp kendisine ihanet edecek kadar ileriye gidiyor.

Y. çölde yürürken yaptığı uzun ve hiddet dozu yüksek tiradı ile Yahalom’un şahsında bürokrasiye içinde biriktirdiği kini kusuyor. Eleştiri oklarının saldırganlıkta tavan yaptığı konuşmanın, Yahalom’u bazı itiraflara zorladığına tanık oluyoruz. Muhatabının gizlice kaydettiği ses bandını, filmini izlemeye gelen bölge halkına dinletmesi ‘Ahed’in Dizi’nin kilit sahnesi.

 Y.’nin filmini soğuk karşıladıkları cılız alkış seslerinden belli olan izleyiciler, bu ihanet karşısında yönetmen Y.’ye saldırıp kendisini döverler. Yıkılan Yahalom güvenip de açıldığı Y.’nin ihanetine uğramanın bedelini ödemeye hazır olduğunu aldığı karar ile gösterir. Filmin duygu yüklü, etkileyici, usta işi dramatik finali, Lapid’in duyguları geçirmedeki becerisini kanıtlıyor.

 Filmin açılış sahnesinde sağanak halinde yağan yağmur altında otoyolda yol alan bir motosikletliyi görüyoruz. Kadın sürücünün, yönetmen Y.’nin (Avshalom Pollak) yeni film projesi ‘Ahed’in Dizi’ için başrol seçmelerine katılmak üzere geldiğini öğreniyoruz. Y.’yi davet eden Kültür Bakanlığı Milli Kütüphane sorumlusu Yahalom David (Nur Fibak) Kudüs’te, doğduğu ve ailesinin yaşadığı Arava’da Y.’yi kalacağı daireye götürür.

Y. kendini umutsuzca kaybedilmiş iki savaşın içinde bulur; biri ülkesinin özgürlüğünün ölümü, diğeri annesinin ölümü. Bir hatırlatma yapmak gerekirse ‘Eş Anlamlılar’ filminin kurgusunu yapan Nadav Lapid’in annesi Era Lapid, film tamamlanmadan hastalığına yenik düşüp 2018’de vefat etmişti. ‘Ahed’in Dizi’nde sık sık gündeme gelen annenin mesleği ise senaryo yazarlığı. Devleti temsil eden Yahalom ile sansür, devletin uyguladığı baskı konularında yüzleşen Y., muhatabının açık sözlü samimiyeti karşısında kendisiyle insani bir bağ kurmaktan geri kalmıyor.  

‘Ahed’in Dizi’, öyküye paralel olarak, büyük ihtimalle gerçekleşmeyecek bir film projesini (tutuklanıp mahkum olan Filistinli aktivist Ahed Tamini’nin öyküsünün sinemaya uyarlanmasını)  dâhil ediyor.

Eric Rohmer klasiği ‘Claire’in Dizi / Le Genoux de Claire’den 50 yıl sonra, Nadav Lapid bu kez ‘Ahed’in Dizi’ne odaklanıyor. Rohmer’in 1970 tarihli filminde evlilik arifesindeki bir diplomat tatilde tanıştığı Claire’in diziyle saplantılı bir ilişki geliştiriyordu.

 Cannes’daki basın toplantısı

Filmin gösteriminden sonra yapılan basın konferansına Lapid iki başrol oyuncusuyla katıldı. “Filmdeki kahramanlarımın mükemmel olduğunu zannetmiyorum. Kahramanım Y.’nin saldırgan, asabi olduğunu bulanlar için söyleyeceğim şu; onun da yaşadığı coğrafyaya uygun olarak hataları ve zaafları var. İsrail bütün hataları ve zaaflarıyla benim vatanımdır.” diyen Lapid, ‘Fransa’da yaşamayı neden seçtiniz?’ sorusuna “oğlumun doğumundan sonra kendisinin bir tek yerde yaşamasını istemedim. Fransa’da yaşama fırsatını kendisine verirken ben de dinlenmek istiyorum” cevabını verdi.

 ‘Bu film antisemitizme yol açar mı?’ sorusuna ‘dünyada yükselen antisemitizmin sorumlusu ben olamam’ cevabını veren Lapid, CNews’dan Fransız Yahudi’si bir gazetecinin, “Filminiz İsrail’i ve oradaki ifade özgürlüğünü eleştiriyorsa, nasıl oluyor da filmin jenerik yazılarında İsrail Kültür Bakanlığının ismi sponsorlar arasında yer alıyor ?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bu enformatik bir soru muydu, yoksa ülkemden maddi yardım alınca ülkemi eleştirmeye hakkım olmadığını mı ima etmeye çalışıyorsunuz? Bu ancak faşist bir ülkede olur. Sponsorlarımız arasında bir bakanlığın olması benim çok sevdiğim ülkemi eleştirme hakkını elimden almaz.”

Lapid, Ahed Tamimi’nin dizinden vurulmasını istediği Bezalel Smotrich’in dışında, Berlin’de ödül kazanan filmini izlemeden eleştiren Miri Regev’e de eleştiri oklarını yolluyor. Regev daha da ileriye giderek ‘Eş Anlamlılar’a sansür getirilmesi gerektiği gibi talihsiz bir açıklamada bulununca, Lapid kendisine filmini izlemesini salık vermişti. Basın toplantısında ülkesini terk etme kararı ilgili soruya Lapid “Ülkem İsrail’e sevgimi kanıtlamayı reddediyorum” şeklinde cevaplandırmıştı.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün