WEB'DEN SEÇMELER

•Hükümet yetkilileri arasındaki bağların genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi, Bennett ile Erdoğan arasında nihai bir görüşmenin hatta belki Eylül ayında New York´ta yapılacak BM Genel Kurulu´nda bir yan toplantının yolunu açabilir. Bariz zorluklara, tarihi birikimlere ve ilişkinin cam tavanına rağmen İsrail-Türkiye ilişkileri de bu yönde ilerleyebilir mi? En azından diplomatlar, uzmanlar ve özellikle İsrail´in “değişim hükümeti” başkanlarının derinlemesine incelemesini hak ediyor. Bu ay Brüksel´e yaptığı ziyarette Lapid, siyasi bir güç olarak iyimserlikten söz etti. Türkiye meselesinde, bu gücü kullanmanın ve bağların iyileştirilmesini gerçek bir teste tabi tutmanın zamanı gelmiştir. oIsrael Institute for Regional Foreign Policies ve Jerusalem Post´da yayımlanan analiz – www.m5dergi.com

İzak BARON Diğer
4 Ağustos 2021 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

  • BİR ARAP DEVLETİ OLAN BAE DAHİ KONUYU “ARAPLAR/MÜSLÜMANLAR-İSRAİLLİLER/YAHUDİLER” EKSENİNDE ELE ALMIYORKEN, SEKÜLER BİR ULUS DEVLET OLAN TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR DIŞ POLİTİKA İZLEMESİ KENDİ VARLIK İLKELERİYLE ÇELİŞİYOR

Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’nin Filistin konusunu bu kadar sahiplenmesinin ve ideolojik bir körlüğe kendini hapsetmesinin sonuçlarını dış politikada yeterince gördüğümüzü düşünüyorum. Filistin mutlaka önemli bir konu ama Türkiye’nin dış politikasına ambargo koyacak kadar da değil. Türkiye önceliklerini belirlemeli. Bir Arap devleti olan BAE dahi konuyu “Araplar/Müslümanlar-İsrailliler/Yahudiler” ekseninde ele almıyorken, seküler bir ulus devlet olan Türkiye’nin böyle bir dış politika izlemesi kendi varlık ilkeleriyle çelişiyor. Elbette insani bir konu söz konusu olduğunda bunun milliyeti yoktur ama Türkiye’nin ve Türk halkının artık İsrail’in Filistin halkıyla değil, terörle mücadele ettiğini anlaması gerekiyor.

Ayrıca Filistin davasını her şeye rağmen savunup, her bedeli ödemeye hazır olan kişilerin şunu düşünmesi gerekiyor: Bölgede dışlanan ve sözü dinlenmeyen bir Türkiye’nin Filistin meselesine katkısı ne olacak? Tarihi boyunca Türk dış politikasının en büyük başarısı diplomasiyle meseleleri çözüme götürebilmesidir. Filistin meselesinde Arap ülkelerine müsaade etmek gerekiyor. Yoksa Türkiye’nin “Kudüs ve Filistin Davası”ndaki bu ısrarı, Tel Aviv ve Abu Dabi’den bakıldığında, “Osmanlı’yı diriltmek” hayali şeklinde yorumlanıyor. Bu önyargılı yaklaşımın ülkeler arasındaki ilişkilerin yeşermesinin önünde en büyük engel olacağı ortada.

Dünya arkadaşlık gününde birbirlerine arkadaşlık videosu yollayan İsrail ve BAE vatandaşları Ortadoğu’da enteresan bir ikili oluşturuyorlar. İbrahim Anlaşmalarından beri BAE’den ve İsrail’den bürokratlar, akademisyenler birbirlerini ziyaret ediyor. Bütün bunların sosyal medyada paylaşılması propagandanın önemini bir kere daha gösteriyor. Bu yumuşama rüzgarının bölgedeki diğer ülkelere yayıldığı görülüyor. Türkiye’nin oyuna alınmadığı için küsen bir çocuk gibi davranma lüksü yok. Sonuçta bu coğrafyada kalıcı olanlar bizleriz. ABD işine gelmediğinde bizi bizimle yalnız bırakmayı biliyor. O halde Türkiye bu denklemde emperyalist ülkeler olarak görülen ABD ve Rusya’nın (hatta Çin’i de buna katanlar var) uzantısı olarak değil, eşit taraflarla konuşan görüşen bir ülke pozisyonunda hareket etmeli.

Maalesef dış politikada iki aşırıdan kaçamıyoruz. Bunun dengesini tutturmak gerekiyor. BAE gibi önceliklerimizi belirleyip, Ortadoğu’da Katar dışında da bir devlet olduğunu görmemiz gerekiyor. Türkiye’nin büyük tarihini ve toplumsal geçmişini uzun uzun anlatmaya gerek yok; BAE dahi bölgedeki barışa katkı sunup ulusal çıkarlarını gözetebiliyorsa, bizim bu konuda kurban pozisyonunda kalmamızın hiçbir izahı yok. Mutlaka daha dinamik ve önyargısız bir dış politikaya ihtiyacımız var. Acilen kimliklerden bağımsız, ulusal çıkarlarımızı ön plana alan ama bölgesel çıkarları da yadsımayan bir dış politika kurmamız lazım.

L. Deniz Ertuğ

https://www.politikyol.com/yeni-bffler-israil-ve-bae/

 

  • YAZILIM GELİŞTİREN BİR ŞİRKET KENDİSİNDEN CASUS YAZILIM SATIN ALAN BİR DEVLETİN KULLANIMINDAN SORUMLU TUTULABİLİR Mİ?

Yazılım geliştiren bir şirket kendisinden casus yazılım satın alan bir devletin kullanımından sorumlu tutulabilir mi? Bu alandaki düzenlemeler halen emekleme çağında ve sorunun cevabı şimdilik alacakaranlık kuşağında.

NSO’nun patronu Hulio Al-Monitor’a yaptığı açıklamada şirketin özel alıcılara değil sadece hükümetlere yazılım sattığını ve isteyen her ülkeye satış yapmama yönünde kararı olduğunu söyledi. Hulio şöyle konuştu: “Bazı hükümetler bu tür araçlara sahip olmaya layık değil. 45 devletle çalışıyorsak 90 devletle çalışmayı reddediyoruz. (…) Yapılan ifşaat amatörceydi. Yayınlanan telefon numaraları listesiyle herhangi bir alakamız yok. Listeyi yayınlayan medya kuruluşları da listenin kim tarafından hazırlandığını bilmiyorlar. NSO’nun bir hedef bankası yok ve olmayacak.”

Silah satıcılarının satıştan sonra silahla ilgili sorumluluğu olmadığını ancak yazılım işinde durumun farklı olduğuna dikkat çeken Hulio, şöyle devam etti: “Bir hükümet satın aldığı yazılımı suiistimal ediyorsa bizim bunu bilmemizi sağlayan mekanizmalarımız var. Geçmişte satış yaptığımız bazı hükümetlerin kötüye kullanımını tespit ettik ve sistemlerini kapattık. Tüm bunlar özel olarak yayınladığımız şeffaflık raporunda yazılı.”

Resmiyette İsrail kavganın dışında kalmaya çalışıyor ancak kapalı kapılar ardında şimdiden bazı toplantılar yapılıyor. Bunların bazıları Savunma Bakanı Benny Gantz’ın makamında yapıldı. İsrail’in nasıl hareket edeceğini krizin ulaşacağı boyut ve NSO’nun -- hatta belki de devletin -- bu işe ne kadar bulaştığı belirleyecek. Savunma Bakanlığı’nın savunmayla ilgili tüm ihracatı izleyebilen etkili bir denetim mekanizması var. Sorun şu ki İsrail’in başka ülkelere sattığı her makinalı tüfeğin ya da roketin kullanımını izlemesi nasıl zor bir iş ise siber saldırı ve casus yazılımlarını takip etmek de son derece zor.

Kimliğinin saklı kalması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan üst düzey bir İsrail güvenlik kaynağının değerlendirmesi şöyle: “Herkes herkesi izliyor. Geçmişte bu, sadece dinleme cihazları yerleştirerek yapılırdı. Sonra işler fiber optik ve uydulara kaydı. Bugün de cep telefonlarına yüklenen casus yazılımlar popüler. Bu hep vardı ve hep olacak. Kural böyle. Sadece kullanılan araçlar değişiyor."

Ben Caspit

https://www.al-monitor.com/tr/originals/2021/07/pegasus-intel-project-brings-israel-more-trouble#ixzz72PkEC6BB

 

  • İSRAİL'İN DAHA ETKİLİ VE STRATEJİK BİR YANIT SAĞLAMAK İÇİN ANTİSEMİTİZMLE UĞRAŞAN BİRÇOK KURUMU TEK BİR ÇERÇEVEDE ORGANİZE ETMESİNİN ZAMANI GELDİ

İsrail'in son askeri çatışmasının ardından küresel antisemitik olaylardaki ciddi artış, İsrail'deki olayların Yahudi dünyasını doğrudan nasıl etkilediğine dair bir uyandırma çağrısıydı. Antisemitik aktörler, Yahudi topluluklarını küresel hedeflere dönüştürerek çabalarını ikiye katlamak için Duvarların Muhafızı Operasyonundan tam olarak yararlandı.

Bugün Yahudi bireyler, kendilerini böyle tanımlasınlar ya da tanımasınlar, İsrail hükümetinin temsilcileri olarak algılanıyorlar. 11 günlük etkinlik boyunca Birleşik Krallık'ta antisemitizm %500'den fazla arttı. NYPD'ye göre, ABD'de yalnızca New York'ta antisemitik saldırılar %69 arttı. Ve bu rakamlar dünyaya yansıdı.

Ama sorun devam ediyor. En son Pew araştırmasına göre, Amerikan Yahudilerinin yarısından fazlası 2020'de antisemitizm yaşadığını bildirdi ve Yahudi Seçmenler Enstitüsü'nün Temmuz 2021 ulusal anketi, Amerikan Yahudilerinin şaşırtıcı bir şekilde %90'ının antisemitizmden endişe duyduğunu ortaya koydu. Güçlü korkularını benimle paylaşan Güney Afrika'dan Birleşik Krallık'a ve ABD'ye kadar kişilerle iletişim kurduğumda bu verilerin derinden kişisel etkilerini duyuyorum. Ancak son zamanlarda, bu tür deneyimlerin 1948 öncesi tarih kitaplarımızın sayfalarına ayrıldığına inandık.

(...) İsrail'in daha etkili ve stratejik bir yanıt sağlamak için antisemitizmle uğraşan birçok kurumu tek bir çerçevede organize etmesinin zamanı geldi. Diaspora İşleri Bakanlığı, İsrail içinde ve dışında antisemitizmle ilgili faaliyetleri organize eden ve yöneten doğal düzenleyicidir. Bu işe gayri resmi olarak, topluluklara nasıl meydan okunduğunu ve Yahudi devletinden ne şekilde liderlik ve destek beklediklerini kabineye bildirerek başladım.

Bu brifingler, benimle sahadaki deneyimlerini ve ihtiyaçlarını paylaşan Yahudi cemaat liderleriyle yaptığım günlük konuşmalara dayanıyor.

Aynı zamanda, daha bu hafta, belirli Yahudi topluluklarının karşı karşıya olduğu acil tehlikeleri ve hükümetimizin tepkisini tartışmak için Yahudi Ajansı ve Dışişleri Bakanlığı ile ortaklaşa antisemitizm üzerine bir acil durum forumunu yönettim. Böyle bir forumda, Diaspora İşleri Bakanlığı, alandaki trendleri, ihtiyaçları ve en iyi uygulamaları hükümetin gelişen araç kitiyle ilişkilendirme becerisiyle benzersiz bir küresel perspektife sahiptir.

İleride, antisemitizmle mücadele için devlet fonunun artırılmasını bütçe müzakereleri tablosundan savunacağım ve bu çabanın odak noktası olarak ofisimin resmileştirilmesini talep edeceğim.

Son olarak, İsrail içindeki ve Yahudi topluluklarıyla ilgili çalışmalarımıza ek olarak, devlet küresel sahnede yer almalıdır. Nihayetinde, antisemitizmle ancak birleşik ve uluslararası bir dava olarak ele alınırsa mücadele etmeyi başarabiliriz.

Nachman Shai – Jerusalem Post

https://www.timeturk.com/dunya/analiz-israil-antisemitizmle-mucadelede-mesaleyi-tasiyabilir/haber-1695526

 

  • İSRAİL, MISIR, YUNANİSTAN VE KIBRIS GİBİ DAHA ÇOK DEĞER VERDİĞİ DİĞER BÖLGESEL İLİŞKİLERE ZARAR VERMEDEN TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİREBİLECEĞİNİ ZATEN KANITLADI. TÜRKİYE İLE DAHA İYİ İLİŞKİLER, İSRAİL’İN AKDENİZ’DEKİ SEÇENEKLERİNİ VE BÖLGEDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNAMA KABİLİYETİNİ GENİŞLETECEKTİR

Yani ilişkilerin düzeltilmesi için resmi bir anlaşmaya veya parlamento kararlarına gerek yok. Türkiye 2018’de İsrail büyükelçisini sınır dışı ettiğinde geçmişte olduğu gibi ilişkileri resmi olarak alt düzeye düşürmedi. Türkiye, 2010 Marmara olayından sonra olduğu gibi ilişkilerin düzelmesi için kamusal talepler de sunmadı. Hatta Netanyahu bir özür yayınladı. Netanyahu 20 milyon doların üzerinde tazminat ödemeye hazırdı ve Türkiye’nin Gazze Şeridi’nde altyapı projeleri yürütmesine izin verdi. Netanyahu bu tavizler için kamuoyunda eleştirilere maruz kaldı.

Yeni adımlar temelde teknik bir hatanın onarılması olarak sunulabilir ve büyükelçilerin dönüşü neredeyse bir gecede hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ve İsrail, İsrailli mahkumların ve askerlerinin cesetlerinin iadesi konusunda Hamas ile müzakereler için Türkiye’nin yardımını seferber etmeyi başarırsa bu İsrail’e kamusal ve siyasi fayda sağlayacaktır.

İsrail, Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs gibi daha çok değer verdiği diğer bölgesel ilişkilere zarar vermeden Türkiye ile ilişkilerini geliştirebileceğini zaten kanıtladı. Türkiye ile daha iyi ilişkiler, İsrail’in Akdeniz’deki seçeneklerini ve bölgede önemli bir rol oynama kabiliyetini genişletecektir.

İsrail aynı zamanda Türkiye ile Suriye, İran ve Rusya’da diyalog kurmaktan stratejik olarak fayda sağlayacaktır. Ekonomik ve sivil İsrail-Türkiye işbirliği için de yeni fırsatlar ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda, İsrail ile Türkiye arasında Filistin meselesinde, ilişkileri iyileştirmeye yönelik önceki girişimleri baltalayan büyük bölünmeleri de göz ardı etmemek önemlidir. Örneğin, Bölgesel İşbirliği Bakanı Esawi Frej’in öncülüğünde İsrail’in Filistin Yönetimi ile ekonomik bağlarını güçlendirme çabalarında Türkiye’nin rol oynayabileceği bir alan belirlemek mümkün olabilir.

Herzog, taraflar arasındaki olumlu diyaloğun derinleştirilmesinde önemli bir rol oynamaya devam etmelidir.  Ancak diplomatik bir yakınlaşmanın olgunlaşması, hükümetin, özellikle de Dışişleri Bakanlığı’nın katılımını gerektirir. Türk yetkililer özellikle turizm, teknoloji ve enerji alanlarında İsrail ile işbirliği potansiyeli belirlediler ve bu her iki taraftaki profesyoneller ve ilgili bakanlar arasında diyalog oluşturmak için kullanılabilir.

Ülkeler arasındaki yoğun ticaret göz önüne alındığında Ekonomi Bakanlığı da bu açıdan önemlidir ve Sağlık ve Çevre Koruma bakanlıkları da her iki ülke için önemi artan konularla ilgilendikleri için kritiktir.

Hükümet yetkilileri arasındaki bağların genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi, Bennett ile Erdoğan arasında nihai bir görüşmenin hatta belki Eylül ayında New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu’nda bir yan toplantının yolunu açabilir.

Bariz zorluklara, tarihi birikimlere ve ilişkinin cam tavanına rağmen İsrail-Türkiye ilişkileri de bu yönde ilerleyebilir mi? En azından diplomatlar, uzmanlar ve özellikle İsrail’in “değişim hükümeti” başkanlarının derinlemesine incelemesini hak ediyor.

Bu ay Brüksel’e yaptığı ziyarette Lapid, siyasi bir güç olarak iyimserlikten söz etti. Türkiye meselesinde, bu gücü kullanmanın ve bağların iyileştirilmesini gerçek bir teste tabi tutmanın zamanı gelmiştir…”

Israel Institute for Regional Foreign Policies  ve Jerusalem Post’da yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

https://m5dergi.com/one-cikan/israil-dis-politikalar-enstitusu-analiz-turkiye-ile-iyi-iliskiler-israilin-yararina-ve-bunun-zamani-geldi/

 

 

Takılan tweetler

  • Tasvir Sanatları@tasvirsanatlari

Sizlere güzel bir haber verelim. Ankara Yahudi Mahallesinde hareketlilik var yapılarda restorasyon başlamış

https://twitter.com/tasvirsanatlari/status/1421556342981079049

  • Hakan Çelik@hakanchelik

Haham Mendy Chitrik, yüzyıllardır Trakya ve Anadolu'da yaşayan / yaşamış olan Yahudilerin kültürel izlerini süreceği bir yolculuğa çıkmış. Tarihi süreçte bir arada yaşama kültürü, gelenekler, toplum ve Müslüman komşularla iletişimi bu tweet dizisinde paylaşıyor. @tyahuditoplumu

https://twitter.com/hakanchelik/status/1420299839443767306

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

Rishon LeTzion, Neve Dekalim ve Ulusal çaptaki konut fiyatlarına bakınca 2011'den 2021'e artış göze çarpıyor:

1 milyon şekellik ev 2 milyon şekele yükselmiş.

https://twitter.com/gcinkara/status/1421193103025844224

  • edirneyahudiyemekleri@eyahudiyemekler

Bir güzel haber de İngiltere'de yayın yapan "Jewish Tribune" gazetesinden.

Jay Levinson'un kaleminden Dr@ylmazseim Yılmaz Seçim ile beraber yazdığımız ve Türkçe, İngilizce, Ladino diline Karen Gerson Sarhon ve Silvyo Ovadya tarafından çevirisi yapılan "Jewish Cuisine of Edirne"

https://twitter.com/eyahudiyemekler/status/1420324114150084612

  • Berken Döner@berkendnr

Edip Cansever'ın yorumu nasıl olurdu, bilmiyorum ama (aslında biliyorum) arkadaşıma "Bezik Oynayan Kadınlar"ı okuyorum dedim.Şöyle demiş

Mosa: Hizmetçi (Ladino)

https://twitter.com/berkendnr/status/1419701259486081024

  • Osman Demirel@OsmanDe07800433

Bu günkü misafirimiz, Haham mendy chitrikti... İstanbulda görev yapıyor, 20 senedir Türkiyemizde... Türkçe biliyor, güzel bi sohbet oldu... Ayaklarına sağlık...Sohbetimize eşlik eden, Yaşar Yüksel hocam, Haham Mendynin oğlu ve yeğeni...

https://twitter.com/OsmanDe07800433/status/1420823527171764224

 

Ağa Takılanlar Öneriyor

  • Emil Carlebach: Barış ve özgürlük dolu bir dünya için! - Özgür Çoban

https://www.politikyol.com/emil-carlebach-baris-ve-ozgurluk-dolu-bir-dunya-icin/

  • The Jerusalem Post: Ne yani, şimdi Türkiye ile dost mu olacağız?

https://www.haber7.com/dunya/haber/3125704-the-jerusalem-post-ne-yani-simdi-turkiye-ile-dost-mu-olacagiz

  • İsrailli gazeteci: İsrail ve Türkiye arasında ilişkiler düzelirse… – Özel röportaj

https://ankarabaku.com/israilli-gazeteci-israil-ve-turkiye-arasinda-iliskiler-duzelirse-israil-azerbaycan-turkiye-arasinda-olusacak-uclu-guc-buyuk-sonuclara-neden-olacak/

  • İsrailli vekili meclisten kovduran Filistinli vekille nasıl tanışmıştım... Bu olay kime yaradı - Rafael Sadi

https://odatv4.com/bu-olay-kime-yaradi-02082110.html

  • Deniz, Mehtap ve Dario Moreno - Uğur Hakan Hacıoğlu

https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/ugur-hakan-hacioglu/deniz-mehtap-ve-dario-moreno

  • Franz Kafka çevrimiçi oluyor

https://www.literaedebiyat.com/post/franz-kafka-cevrimici

  • Bir anti-semitin anıları - A. Ömer Türkeş

https://www.hurriyet.com.tr/kitap-sanat/bir-anti-semitin-anilari-41862631

  • Beerşeba, İsrail - Be'er Sheva, Israel | Bir Acemi Yolcu

https://www.youtube.com/watch?v=rnJXPm3bDBI

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün