NBA basketbolu eski heyecanını kayıp mı etti?

Çocukluğumda çok daha az erişim olanağı varken bile NBA´i daha yakından takip ederken şimdi özetlerle geçiştiriyorum. Ancak bu durumun büyümenin getirdiği o büyü bozulmasının sonucu olduğunu düşünmüyorum sadece.

İgal ERS Spor
9 Eylül 2021 Perşembe

1990’lı yıllar boyunca oyuncuyken yaptığı çılgınlıklar olsun, emeklilik sonrasında Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile arkadaşlığı olsun hayatının hiçbir döneminde adı sansasyondan uzak kal(a)mayan Dennis Rodman, Amerikan basketbol medyasını karıştıracak bir cümleyle yine karşımıza çıktı. Uzun mesafeli şutları sebebiyle bir nevi basketbolun çehresini değiştirip uzun kısa fark etmeksizin rol tanımlarına şut atmayı ekleten Stephen Curry’i “basketbolu bozmak” ile itham eden Rodman, artık NBA izle(ye)mediğini söyledi.

 

Dennis Rodman

Stephen Curry

Normalde onunla pek de aynı çizgide olduğumuz söylenemez ama bu yorumu sonrası bir “acaba?” demedim değil. Hatta buna benzer yorumları yaşıtlarım arasında yaptığımı itiraf bile edebilirim. Çocukluğumda şimdikinden çok daha az erişim olanağı varken bile ligi daha yakından takip ederken şimdi ise özetlerle geçiştirip playoff’a kadar idare ettiğim oluyor. Bu durum basketbola benden daha ilgili tanıdıklarım için de geçerli. Yani büyümenin getirdiği o büyü bozulmasının sonucu olduğunu düşünmüyorum sadece.

Tabii ki her zaman olduğu gibi herkesin kendi neslindeki oyuncuları ve oyunu bir sonrakinden daha iyi görme hatasına düştüğümüz söylenebilir. Ancak beklenenin aksine pandemi sürecinde ve sonrasında NBA’in izlenme oranlarında düşme yaşandığı bir gerçek.

Pandemi ile doğru orantılı olarak salonlara gidememek, atmosferi fiziksel olarak hissedip desteklenen takım için tezahürat yapamamak, sporla izleyici arasındaki o bağın zayıflamasına da neden oluyor.

Ayrıca geleneksel sporların Z nesline ulaşımında küresel çapta bir zorluk yaşandığını söylemek lazım. Futbolda ‘devrim’ niteliği görecek yeni bir lig kurulumunu destekleyen Avrupalı birçok kulübün en büyük şikâyetlerinden biri buydu. Real Madrid Başkanı Perez ısrarla gençlerin futbolu izlemediğinden dem vurdu. Basketbol bu konuda futboldan pek farklı değil. O da doğuştan dijital ilk nesil olan Z neslinin alıştığı hayat hızına ayak uydurmakta zorlanıyor.   

Ayrıca bir, iki üst nesil ise NBA basketbolu söz konusu olduğunda tersinden şikâyetçi. Oyunun hızlanması ve skorun yükselmesi amaçlı atılan adımlarla oyuncuların takım aidiyetinden öte daha bireyci davranışlar sergilemesi sebebiyle “o eski halinden eser yok şimdi” hissiyatını yaşıyor bu nesiller.

Anlayacağınız dünyadaki her şeyde olduğu gibi NBA basketbolunda da bir geçiş süreci içindeyiz. Stephen Curry’nin sembolü olduğu, bilim ve teknolojinin sporun içine her geçen gün daha çok nüfuz ettiği bir oluşuma evrilen NBA, taşları yerinden oynattı.

Her ne kadar benim gibi eski usul izleyicileri biraz ‘rahatsız’ etmiş olsa da sonunda ortaya çıkan ve çıkmaya devam eden yeni tarzın, çoğunluğun gönlünü tekrar hoş tutacağına ve heyecanı geri getireceğine inanıyorum.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün