Fransa´da yaşayan animasyon film yönetmeni ve yapımcısı Abel Kohen, ağabeyi İgal ile geliştirdiği ´Biolum Sanal Gerçeklik Deneyimi´ projesiyle ABD´de düzenlenen SXSW Festivalinde ´Seyirci Özel Ödülü´ne ve Paris´teki NewImages Festivalinde ´UniFrance Ödülü´ne layık görüldü. Türkiye´deki sanat eğitiminin kendisini bu alana yönelttiği Abel Kohen´i birlikte tanıyalım…
Lyon’da doğan ve yaşamını Paris’te sürdüren Abel Kohen, dokuz yaşındayken ailesiyle İstanbul’a taşınmış, öğrenimine Pierre Loti Lisesinde devam etmişti. Buradaki eğitimi boyunca sürdürdüğü tiyatro ve resim çalışmaları kendisini sonradan meslek olarak seçeceği görsel ve grafik sanatlara yöneltti…
Abel Kohen
Sinema, video tutkun ne zaman ve nasıl başladı? Liseden sonra bu tutkunu nasıl geliştirdin?
Türkiye’de yaşadığım sürede gelişti sinema ve video tutkusu bende. Bu da şöyle oldu: Beyoğlu’nda sokak köşelerinde korsan film ve bilgisayar oyunu CD’leri satılırdı. Mümkün olduğu kadar satın alır, seyreder, esinlenirdim. Yeni ya da klasik eserleri, ayrımsız hepsini bir solukta tüketir ve bundan tanımsız bir zevk alırdım. Bunu çok büyük bir şans olarak görüyorum, çünkü sanat kültürümü geliştirmeme büyük katkısı oldu.
Pierre Loti’de bakaloryamı elde ettikten sonra üniversite eğitimimi sürdürmek üzere Fransa’ya döndüm. Bir yıl boyunca Paris’te LİSAA’da, uygulamalı sanatlara hazırlık sınıfında bilgi ve yeteneklerimi pekiştirdikten sonra Valenciennes’deki Supinfocom’un giriş sınavlarına katıldım. Avrupa’nın önde gelen animasyon ve dijital yönetmenlik okullarından biri olan bu okulun sınavına giren 300 kişi arasından seçilerek kabul edilen 40 kişiden biri olma mutluluğunu yaşadım. O eğitimim boyunca da çok film seyrettim ve birkaç öğrenci filminin yapımını yönettim. Çizim, tasarım, tipografi, montaj gibi çeşitli alanlarda bilgi ve deneyimlerimi tamamladım. Bu beş yıllık Supinfocom maceram hem kişisel hem mesleki yaşamımda önemli bir dönüm noktası oldu.
Üniversite sonrası Londra’da dokuz yıl yaşadın. Bu dönemde, sanat alanında nasıl çalışmalar yaptın?
Üniversiteden mezun olur olmaz Londra’ya taşındım. Bir taraftan Compositing Artist (özel efekt ve animasyon öğeleri tasarım ve entegrasyoncusu) olarak freelance çalıştım. Cartoon Network, Nokia, Adidas, Black Mirror gibi müşteriler için dizi, film, reklam filmi ve benzeri yapıtlarda özel efekt tasarımları yaptım. Bir taraftan da kendi projelerimi geliştirdim; kısa filmler yönettim, arkadaşlarla birkaç sanat etkinliği organize ettik ve sayısız animasyon projesinde yer aldım. Bunların bir kısmı internet sitemde (abelkohen.com) ve Instagram’ımda (@abelkohen) görülebilir.
Prodüktör olan ağabeyinle fikirlerinizi sanal gerçeklik deneyimi şekline sokmanız nasıl oldu?
2015 yılında, Edith A. Widder adlı bir deniz biyoloğunun çalışmalarını keşfettiğimde, biolüminesans’a âşık oldum. Biolüminesans, canlı bir organizmanın kimyasal enerjisinin bir reaksiyonla ışık enerjisine dönüşmesi ve bu canlının ışık saçmasıdır. Bunun en çok bilinen örneği ateş böcekleridir. Bununla ilgili belgeseller izlemeye başladım. Farklı türden yaratıkların aynı dili, ışığın dilini konuştuğu bu garip, derin deniz dünyası beni büyüledi. Hepsi o kadar heyecan verici ki... Ve aynı zamanda muhteşem güzel! Hemen hayali denizaltı yaratıkları hakkında birkaç kısa bioluminesans animasyonu yaratmaya koyuldum ve bu Reddit’te büyük ilgi gördü. Sonra IKO adında bir prodüksiyon şirketi olan ağabeyim İgal Kohen ile bir araya gelip bu fikirleri daha geniş ve sürükleyici bir sanal gerçeklik deneyimi haline getirmeyi tasarladık: BIOLUM (https://store.steampowered.com/app/1183700/Biolum/) fikri bu şekilde vücut buldu. Altı yıl boyunca projeyi kurguladık, çeşitli kaynaklardan sübvansiyonlar sağlamak için büyük çaba gösterdik, gerçekleştirecek ekibi oluşturduk…
Başlangıçta fikir, kurgusal yaratıklar hakkında bir belgesel web dizisi oluşturmaktı. Finansman komitelerinden gelen erken geri bildirimler, daha güçlü bir hikâye yaratmak için izleyicinin özdeşleşeceği bir insan karakteri eklemeyi önerdi. İşte o zaman belgesel fikrini rafa kaldırmaya karar verdik ve bilim adamlarının yeni bir parazit keşfettiği denizde bir keşif gezisi hakkında bir web dizisi, bir vlog (video blog) üzerinde çalışmaya başladık.
Ağabeyim İgal ile hikâye dünyasının çeşitli uygulamaları arasında seçim yapmak üzere fikir alışverişinde bulunduk: Web dizileri mi, daha uzun formatlı bir televizyon dizisi mi, yoksa aynı evrende bir uzun metrajlı film mi?
Bu proje için tüm biolum dünyasını tasvir eden bir mini pilot proje oluşturduk ve aynı kurgu dünyasında geçen bir Sanal Gerçeklik Deneyimi kurguladık. Sonraki projemizi bu deneyimin devamı yönünde gerçekleştirmemiş olsak da, tüm bu girişimlerimizin sonucunda tam üretim için ihtiyaç duyduğumuz fonları elde etmiş olduk. Böylece Biolum projesi 2019-21 yılları arasında çalışmalarımın merkezi haline geldi.
Filmin karakterleri olan Eva ve Rachael'ı Charlotte Rampling ve Dominique Tipper’in seslendirmesi bizim için inanılmaz bir şans oldu! Eva'nın sesi için Charlotte Rampling ile Paris'te COVID’e karşı güvenli bir stüdyoda kayıt seansları yapıldı. O harika bir profesyonel, inanılmaz yetenekli ve performansı kesinlikle inandırıcı. Kayda başlamadan birkaç hafta önce onunla telefonda görüştüm - senaryomuzun satır aralarını okumuştu, onunla ne yapacağımızı konuştuk. Hikâyeyi gerçekten anlamıştı. Bu benim için çok güçlü ve heyecan verici bir deneyim oldu.
İlk etapta İngilizce olarak lanse edilen BİOLUM daha sonra Fransızca ve Çince olarak da seslendirildi. Proje şu anda bu üç dilde dünyanın çeşitli ülkelerinde festivallere katılmakta.
Hangi festivallere katıldınız?
Mart 2021’de, ABD’deki SXSW Festivalinde ‘Biolum Sanal Gerçeklik Deneyimi’nin ilk gösterisini yaptık. O zamandan beri proje, daha birçok festivale de seçildi: NewImages, Annecy, CannesXR, Melbourne International Film Festival…
Biolum ABD’de SXSW festivalinde ‘Seyirci Özel Ödülü’nü ve Paris’teki NewImages Festivalinde ‘UniFrance Ödülü’nü kazandı.
Şimdi ise freelance projelerime geri döndüm. Ayrıca, Paris’teki Gobelins Animasyon Okulunda compositing dersleri veriyorum, mezuniyet projeleri coaching’i yapıyorum ve bundan sonraki projelerimin üzerinde çalışıyorum.