Birkaç gün önce evimizin kapısı Şişli Belediyesinden gelen görevliler tarafından çalındı.
Kapı kapı gezip kendi ürünlerinin reklamını yapan ya da başka gerekçelerle yardım isteyen kişiler hep olmuştur. Pek de olumlu algılanan bir durum değil. Toplumun bir kesiminin de bu nedenle tanımadıkları kişilere kapıyı bile açmadıkları bilinir. Ya da küçüklükten beri bize öğretilen haliyle “Tanımadığın kişilerle konuşma!” nasihati hep aşina olduğumuz bir laftır. Pandeminin de hayatımızda var olmasıyla bu tarz tepkilerin yaygınlaştığını varsayabiliriz.
Görevliler anlatmaya başladıkça konu benim daha çok ilgimi çekti ve o şüpheci durumdan çıkıp algılarımı açtım. Sonunda ülkede çevre ve doğa hakkında da çalışmaların olduğunu duymak beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Burada çalışmalardan kastım bireysel duyarlılık ya da sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarından öte sistemsel değişiklikler. Komşu kart, plastik poşetlerin ücretli olmasından sonra bana daha hareketli ve ileriye dönük potansiyeli yüksek bir proje gibi geldi. Kaldı ki poşetlerin ücretli olması plastik poşetlerin kişi başı kullanımını ve marketten satın alınan poşetlerin sayısını düşürmüş olsa da toplumun aktif olarak harekete geçmesini ancak bir nebze sağlayabilmişti.
Yurtdışında olduğum süre zarfında hem toplumun büyük bir çoğunluğunun çevre, geri dönüşüm ve atıklar hakkında çok duyarlı olduklarını ve de yalnızca duyarlı olmakla kalmayıp, bu konular hakkında aktif bir şekilde uğraştıklarını gördüm. Özellikle İtalya’da evlerde organik atıklardan plastiğe, camdan metale, kâğıttan geri dönüştürülemez atıklara kadar birçok ayrım vardı. Aynı şekilde binaların çöp kutuları da atıkların çeşitlerine göre ayrılmıştı. Türkiye’ye her geldiğimde istemsiz bir şekilde bu konularda neden bu kadar geri ve duyarsız olduğumuzu düşünürdüm. (Yaya geçit kurallarına hiç uyulmadığını gördüğümdeki gibi…) Aileler ve bireyler kendi evlerinde atıkları ayrıştırıyor olsalar bile bu ayrıştıklarını atabilecekleri geri dönüşüm çöpleri bile çok nadir bulunuyor.
Komşu Kart projesine gelecek olursak, broşürde belirtildiği haliyle; çevremizi ve doğal kaynaklarımızı korumak, komşuların ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla oluşturulmuş sosyal bir proje. Evlerdeki geri dönüştürülebilecek atıkların toplanmasını sağlayan ve geri dönüşüm desteği karşılığında parapuan kazandıran projede vatandaşlar VISA kartın geçtiği işletmelerde alışverişlerini yapma imkânı bulacaklar. Burada asıl amaç tabi ki parapuanların kullanılmasından öte teşvik etmek ve projeyi belirli bir sisteme oturtmak, aynı zamanda da aile bütçesine katkı sağlamak. Diğer yandan bu parapuanları harcama yerine bir öğrenciye burs olarak da kullanabiliyoruz. (Bir taşta iki kuş!:))
Diğer bir önemli husus, bu projeye özel ambalaj atıklarının 4 sınıfa ayrılması: Plastik, kâğıt, cam ve metal. Atıklar yiyecek ve içecek kalıntısından arınmış ve temizlenmiş bir şekilde belediye görevlilerine teslim edildiği takdirde karta da parapuanlar yükleniyor.
“Atma biriktir Kazanalım” sloganı ile çevreci bir gelecek
Doğamız her geçen daha yüksek sesle yardım çağrısı yapıyor ve kaynaklarımız her geçen gün daha çok azalıyor. Sınırlı doğal kaynaklarımızı da göz önünde bulundurursak, Komşu Kart projesinin uzun vadede çevreci ve duyarlı bir toplum için yararlı olacağını düşünüyorum. Sürdürülebilir amaçlarla temelleri atılan kent politikaları ekolojik mirasımız için de ayrı bir öneme sahip.
Bu projenin oluşmasına önayak olan Şişli Belediyesi ekibi ve başkanı Muammer Keskin’i gönülden kutluyorum. Doğaya karşı duyarlı düşüncelerle başlatılan bu projenin Şişli’den başlayarak toplumun geneline yayılmasını ve sürdürülebilir bir geri dönüşüm kültürü oluşacağını umut ediyorum.
Proje hakkında detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz: https://www.sislikomsukart.com.tr/
