Geçtiğimiz ay Yair Lapid’ın ‘Değişim’ koalisyonu iktidarda 100 gününü tamamladı. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, "Sıra dışı bir koalisyon ile başlayan bir yol, bir hedef haline gelebilir ve bu hedef birliktir. Tamamen farklı görüşlere sahip olsak da devletin iyiliği için birlikte oturuyoruz. Sosyal medya çağında yaşamamıza rağmen, nefret olmadan tartışabileceğimizi kanıtlamış bulunuyoruz" dedi. Bennett ayrıca kutuplaşmaya karşı ve kutuplaşmaya rağmen birlikte olmayı başardıklarını vurguladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas’a gerçekleştirdiği tarihi ziyaretlerine Bahreyn ziyaretini de ekledi. Lapid, Bahreyn'le geçtiğimiz yıl kurulan diplomatik ilişkilerin ardından ülkeye resmi ziyarette bulunarak Bahreyn'deki yeni İsrail büyükelçiliğinin açılışını yaptı ve bir dizi anlaşmaya imza attı.
Öte yandan Bahreyn'in başkenti Manama'dan Tel Aviv'e ilk ticari uçuş, Lapid'in ülkeye varmasının ardından gerçekleşti. Böylece iki ülke arasında uçak seferleri de başlamış oldu. Dışişlerindeki yoğun ziyaretler mukabilinde, Başbakan Bennett geçtiğimiz hafta gerçekleşen Amerika ziyaretinde, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmasından sonra İsrail medyasında eleştirilerin hedefi oldu.
Bennett'in Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki konuşmasında, bu uluslararası platformdan yararlanarak kendi ülkesindeki sorunları konu etmesi ve tüm dünya önünde İsrail Sağlık Teşkilatını eleştirmesi ülkesinde büyük tepkiyle karşılandı. İran’ın nükleer silahlanmasının küresel ve bölgesel tehdidi hakkında konuşmadan önce, Başbakan Bennett COVID-19'a karşı savaşının ön saflarında yer alan ve bir buçuk yıl sonra yorgun bir nüfusa, finansal ve psikolojik zarar verecek popüler olmayan kısıtlamalar getirmesi için kendisine baskı yapan en iyi doktorları hedef aldı. Pandemiyle savaşma sürecinde, başarıyı doktorların değil, politikacıların hak ettiğini ima ederek, “Salgın sırasında bir ülkeyi yönetmek sadece sağlıkla ilgili değildir. Yönetmek; başta ekonomi, iş dünyası ve eğitim olmak üzere, korona virüsten etkilenen hayatın tüm yönlerini dikkatli bir şekilde dengelemekle gerçekleşebilir. Doktorlar önemli bir faktör olmakla birlikte, ulusal inisiyatifi yürütenler olamazlar. Tüm hususlarda iyi bir bakış açısına sahip olan tek kişi, herhangi bir ülkenin ulusal lideridir” dedi. Bennett, COVID-19'un yayılmasıyla mücadelede İsrail'in öncü rolünde muzaffer olduktan sonra, kendi Sağlık Bakanlığı yetkililerini eleştirdi. “Her şeyden önce, insanlara hayatlarını korumak için gereken araçları sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı yetkililerini çok takdir ediyorum” derken, “Onların işi tıbbi bilgi vermek, benim işim ve sorumluluğum karar vermek. Sonuçta sorumluluk benim üzerimde, onlarda değil. Bana ‘Her yerde kısıtlamalar getirin, böylece pandemiyi önleriz’ diyorlar" dedi.
Bu açıklamalardan sonra birçok kişi Bennett'e sert eleştirilerle karşılık verdi. Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Prof. Nachman Ash, Sukot tatilinin ardından yaptığı açıklamada nihai kararları verenin siyasi liderler olduğunu kabul ederken, BM konuşmasında Bennett'in pandemi boyunca İsrail'in sağlık profesyonellerini daha açık bir şekilde övmediği için hayal kırıklığını net bir şekilde dile getirdi. Bennett’in sözlerine sosyal medyadan da tepki geldi; Başbakan’ın sağlık yetkililerinden özür dilemesi gerektiği yazıldı.
İsrail Sağlık Bakanı Nitzan Horowitz de sağlık görevlilerini destekleyen bir paylaşım yaptı ve “Her gün hayat kurtarıyorlar. Benim tam desteğim var ve onlar için övgüden başka söyleyecek bir şeyim yok” şeklinde bir tweet attı.
Bennett ise yanıt olarak, “Sağlık Bakanlığı uzmanlarına çok saygı duyuyorum ve profesyonel çalışmalarını takdir ediyorum. Ancak İsrail Devleti'nin tüm vatandaşlarına giderek daha kapsamlı kısıtlamalar getirmek, bu hükümetin politikası değil” dedi. İsrail Devletini ve ekonomiyi mümkün olduğunca açık tutmak, aşısızların yoğun olduğu ve yüksek hastalık oranlarının bulunduğu yerlere odaklanmak istediğini belirtti. Bennett, İsrail'deki ‘kırmızı’ bölgelerin ve en az aşılı belediyelerin genelde Arap toplumunda olduğunu, kritik durumda hastaneye kaldırılanların yüzde 90'ından fazlasının aşısız olduğunu kaydetti. “Bu nedenle, baskılara rağmen, bu aşamada tüm nüfus üzerinde, ülke ekonomisine zarar verecek kapsamlı kısıtlamalardan kaçınacağız. Zira, Rishon Lezion şehrindeki bir konseri iptal etmek veya Modi'in'deki bir düğünü kapatmak, Taibeh sakinlerinin ya da Umm al-Fahm sakinlerinin hastalık oranlarını düşürmelerine yardımcı olmaz” dedi.
Bennett başbakan olduğundan beri tüm vatandaşların aşı yapmasını, bununda şu an 4. dalgası yaşanan virüsü yenme açısından gerekli olduğunu sürekli olarak vurguluyor.
Kaynak: Haaretz Gazetesi ve YNet Haber sitesi
