İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, ülkenin 120 kilogramdan fazla yüzde 20´si zenginleştirilmiş uranyum ürettiğini belirtti. Bu miktar BM nükleer gözlemcisinin geçen ay belirttiğinin oldukça üstünde…
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami geçtiğimiz hafta devlet televizyonuyla yaptığı bir söyleşide, 2015'te imzaladıkları nükleer anlaşmaya göre, anlaşmanın diğer taraflarının İran'a araştırma reaktörü için ihtiyaç duyulan yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum sağlamakla sorumlu olduklarını belirtti. İslami, "Fakat bu söz yerine getirilmedi; biz kendimiz üretmeseydik, bu bizim için bir sorun haline gelecekti" dedi.
Nükleer anlaşma şartlarına göre, araştırma reaktörü aktiviteleri dışında İran'ın uranyumu yüzde 3,67'den fazla zenginleştirmesi yasaklanmıştı. Yüzde 90'ın üzerinde zenginleştirilen uranyum nükleer silahta kullanılabiliyor.
Eylül ayında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran'ın nükleer bölünebilme saflığı yüzde 20'ye kadar zenginleştirilmiş uranyum stokunun üç ay önceki 62,8 kilogramdan 84,3 kilograma çıktığının tahmin edildiğini ifade etmişti.
Bilim insanlarının değerlendirmelerine göre, bomba yapmak için en az 170 kilogram yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum gerekli.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen nükleer anlaşma, İran'a nükleer programında kısıtlamalar karşılığında ekonomik teşvikler vadediyor ve Tahran'ın bir nükleer silah yapmasını engellemeyi amaçlıyor. Tahran programının barışçıl olduğu konusunda ısrar ediyor.
Amerika 2018 yılında zamanın başkanı Donald Trump önderliğinde, tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmişti; fakat İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya anlaşmayı sürdürmeye çalışmıştı.
Tahran'ın anlaşmayı sürekli olarak ihlal etme stratejisi, Amerika'nın anlaşmadan çekildikten sonra tekrar uygulamaya başladığı kısıtlayıcı Amerikan yaptırımlarını dengelemeleri için Avrupa'yı teşvik etme çabaları olarak görülüyor.
Başkan Joe Biden anlaşmaya tekrar katılmaya hazır olduğunu söylemişti. Viyana'daki son tur müzakereler ise haziran ayında net bir sonuca ulaşılamadan sona ermişti.