Yahudi yetimleri kurtaran Güney Afrikalı

Bir asır önce, Güney Afrikalı hayırsever, yardım olmadan yaşama şansı çok az olan 200 Yahudi yetim çocuğu toplayarak, Doğu Avrupa´dan Güney Afrika´ya getirdi. ´Afrika´dan gelen bu adam Isaac -Daddy- Ochberg´di.

Sara YANAROCAK Perspektif
13 Ekim 2021 Çarşamba

Korona virüs salgını günümüzde dünya nüfusunu nasıl tehdit ediyorsa, yüz yıl önce Doğu Avrupa’daki yaklaşık 400 bin Yahudi yetimin hayatını tehdit eden hastalık tifoydu. Sadece tifo değil, aynı zamanda görünüşte herhangi bir tedavisi olmayan, çok daha ölümcül bir hastalık da antisemitizmdi.

Bolşevikler ile Kızıl Ordu ve gerici Beyaz Ordu arasında şiddetli bir iç savaşın yaşandığı Rus Devriminin ardından pogromlar hüküm sürüyordu. 1921 yılı tehlikeli bir dönemdi; av sezonuydu ve en popüler av Yahudilerdi. En savunmasız olanları da öksüzlerdi. Savaşın harap ettiği bu bölgeden kaçak olarak getirilen bu çocukların kötü durumlarıyla ilgili yazılmış bu mektuplardan biri, mucizevi bir şekilde, Güney Afrika’da Cape Town’a ulaştı. Burada da mucizevi bir şekilde, kendini mümkün olduğunca çok Yahudi yetimi kurtarmaya adamış bir adamın eline geçti. Bu adam Yahudi yetimleri Güney Afrika’ya getirten, Ukrayna doğumlu, Yahudi iş adamı Isaac Ochberg’di.

Yetimlerin yaşadıkları cehennem koşullarını anlamak için, Cape Town’daki Oranje Yetimhanesinde, Ochberg’in kurtardığı çocuklardan biri olan Harry Stillerman’ın kolunun yarısını nasıl kaybettiğini öğrenmek yeterlidir. At sırtındaki bir Kazak çetesi, evlerine dörtnala gelip, çocuğun gözlerinin önünde ailesini öldürmüştü. Aralarından biri, Harry’yi kılıcıyla kesmek üzereyken, küçük çocuk, kendini korumak için kolunu kaldırdı. Zalim Kazak, önüne çıkan bir tavuğu tekmeledikten sonra, Harry’nin kolunu dirseğinden biçti. Onu çamura fırlattı, kanlar içinde yerde bırakıp gitti. Beş yaşındaki Harry hayatta kaldı; Ochberg tarafından bulundu ve Güney Afrika’ya getirildi.

Yetimlerden bir diğeri, daha sonra Cape Town Yahudi Yetimhanesinin idarecisi olacak olan Fanny Frier’di. O da Brest Litvosk’ta ‘Afrika’dan Gelen Adam’ın kurtarmasını bekleyen yetimlerden biriydi. “Bize Afrika’dan bir adamın gelerek, bizi kurtaracağını anlatmışlardı. Bazılarımızı yanına alacak ve bize dünyanın öbür ucunda bir yuva verecekmiş” diyordu. Önce çok korktuklarını ama “Ochberg geldiğinde, kızıl saçları ve neşeli gülümsemesiyle, hepimiz onu çok sevdik. Ona baba/‘Daddy’ dedik. Bizimle konuşmak, şakalar yapmak ve neşelendirmek için saatlerini harcardı” diye anlattı.

Ochberg, yetimleri cesurca kurtarmak için Güney Afrika’dan ayrılmadan önce, kurtarılacak en fazla yetim sayısını 200’e çıkaran dönemin Güney Afrika Başbakanı Jan Smuts’la günlerce bu konuyu müzakere etti. Başbakan’ın bu konuda üç koşulu vardı. Bu çocukların, ebeveynleri hayatta olmayan ‘gerçek’ yetimler olmaları, on altı yaşın altında olmaları ve sağlıklı olmaları; bedenlerinin tamamen sağlam ve sakat olmamaları gerekiyordu. Ochberg üç koşulu da derhal kabul etti, ancak daha sonra koşulların hepsine itaatsizlik edecekti. Bir kolu dirseğinden kopmuş Harry Stillerman buna en iyi örnekti.

Binlerce torun

Ochberg, Rusların kuşattığı bir bölgeyi geçerek şehir, kasaba ve Kazak köylerindeki Yahudi yetim ve öksüzleri topladı. Bu çocukların kurtarılmasa, büyük olasılıkla yok olacaklardı. Tarih ne yazık ki bunu açıklığa kavuşturuyor. 1920’lerin dehşetinden sağ çıkanlar, 1940’ların dehşetinde yok olacaklardı.

Kurtarmayı gerçekleştirirken, kaydettiği ilerlemeyi bildiren Ochberg, anı defterine şunları yazdı:

“Polonya, Ukrayna ve Galiçya’daki hemen hemen her köyde bulundum ve şu anda acıların olduğu yerleri artık çok iyi tanıyorum. Gerekli sayıda çocuğu toplamayı başardım ve Güney Afrikalı Yahudilerin bu görevi mümkün kılmak için gösterdiği cömertliğin, hayatlarını kurtarmaktan başka bir şey olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Elbette ki bu çocuklar açlıktan, hastalıktan ya da başka nedenlerle ölecekler ve milletimiz tarafından kaybedileceklerdi.”

Güney Afrika Jewish Report toplantısı

Bu yıl 14 Mart’ta, Güney Afrika Jewish Report çevrimiçi toplantısına dünyanın dört bir yanına dağılmış bu yetimlerin binlerce torunu katıldı.

Bu etkinliğe, Ochberg’in isminden ve İsrail’deki bölgesine aktardığı mirasından gurur duyan Megiddo Bölge Konseyi Başkanı Itzik Kholawsky de katıldı. ‘Isaac Ochberg Anıtı’ ve ‘İsimler Tepesi’nin yer aldığı, hem İsrail’de hem de Güney Afrika’da gerçekleşen bir projenin Güney Afrika bölümü tamamlanmış durumda. Tüm yaşananlar Yahudi inancının bir kanıtı. “Kim bir hayat kurtarırsa, sanki tüm dünyayı kurtarmış gibidir.”

Kholawsky, “Ochberg henüz bir hayal iken, gelecekteki bir Yahudi devleti için, sahip olduğu vizyonu ve sonsuz desteğini dile getiriyordu. Ochberg’in, 1937’de Keren Hayesod, bugüne kadar kendilerine bırakılan en büyük miras sayesinde, bu bölgedeki en büyük kibbutzlar olan Dalia ve Galed’i kurmak üzere gerekli arazileri satın alındı. İsrail’in bağımsızlığından sonra devlet ve her iki kibutz, Holokost’tan kurtulanları kabul etti. Böylece, Ochberg’in Yahudi hayatlarını kurtarma mirasını tam olarak yerine getirdi” diye gururla anlatıyor.

Kholawsky’nin hatırlattığı gibi bu bölgenin çoğunun, bir zamanlar popüler olarak ‘Evan Yitzchak/Yitzchak Kayası’ olarak bilinmesi şaşırtıcı değil. Ochberg destanı, Megiddo’nun topoğrafyasına sağlam bir şekilde yaşatılıyor.

Bugün hala bölgede ‘Yitzchak’ tabelalarını görenler, bu yerin adını Avraam’ın oğlu Yitshak’tan aldığını düşünseler dahi, aslını öğrenecekleri zaman yanlışlıkla 4000 yıl geriye gittiklerini anlayacaklar. Hem annesi, hem de babası Isaac Ochberg tarafından kurtarılan öksüz çocuklardan olan ve Hayfa’da yaşayan Bennie Penzik gururla “Megiddo tarih ve Tevrat kehanetleri bakımından zengindir: Nedir ki Isaac Ochberg’den sonra, burası gerçek zenginliğine kavuştu. Adı sonsuza kadar burada yankılansın” demekte.

14 Mart 2021’de, bu kahramanca kurtarmanın 100. yılı, Howard Sackstein tarafından yönetilen destan bir panelin ardından, Megiddo’dan herkesin katılmaya davet edildiği bir törenle gerçekleşti. Sackstein, “Bugün, dünyanın dört bir yanında yaşayan binlerce insan, bir tek adam sayesinde yaşadığı bu inanılmaz kurtuluş destanını yeniden yaşıyor” diyordu.

100. yılı kutlamak, Kibbutz Ein Hashofet yakınlarındaki Isaac Ochberg Anıt Parkının, Megiddo bölgesinde 2011 yılındaki açılışını takip ediyor. En ilgi çekici özelliği, kayaya ve duvara kazılmış isimleriyle, plaketler olan ‘İsimler Tepesi’dir. Kurtarılan ve Güney Afrika’ya getirilen tüm öksüzlerin ve ‘Daddy Ochberg’in isimleri…

ISAAC OCHBERG KİMDİ?

Isaac Ohcberg (1879-1938), Güney Afrikalı hayırsever ve Siyonist’ti. Ochberg, Ukrayna’da doğdu. 1894’te Cape Town’a giderek başarılı bir iş adamı oldu. İyi biri olarak ün kazanmıştı. I. Dünya Savaşı sonrası, Yahudilere yapılan pogromları duyunca, bir proje geliştirdi, Ukrayna ve Polonya’ya giderek, 200 yetim ve öksüz kalmış Yahudi çocuğu, Afrika’ya ulaştırdı. 1921’de çocukları Cape Town ve Johannesburg’daki Yahudi yetimhanelerine yerleştirdi. Güney Afrika Yahudi Savaş Kurbanları Fonu tarafından da destek aldı. Ertesi yıl yeniden Rusya’ya döndü ve savaştan etkilenen bölgelerdeki aç insanlara yiyecek, giyecek ve ilaç dağıttı. Ochberg Fonunun burs bölümünü oluşturdu. Kudüs İbrani Üniversitesinin yapımı ve sonrasında vereceği burslar için, vasiyetnamesine maddeler ekledi. İsrail’de Kibutz Galed, onun onuruna adını Evan Yitshak alarak değiştirdi. Vasiyetinde bıraktığı para, anıtının dikildiği Kibutz Dalia arazisini satın almak üzere kullanıldı.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün