Haziran 2018´de Trump yönetimindeki ABD, ´İsrail karşıtı´ olduğunu savunarak geri çekildiği Cenevre merkezli Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine yeniden üye oldu.
Genel Kurul'da yapılan gizli oylamada 193 üye ülkeden 168'i, ABD'nin yeniden İnsan Hakları Konseyi'ne seçilmesi lehinde oy kullandı.
ABD'nin yanı sıra Eritre, Kamerun, Birleşik Arap Emirlikleri, Somali, Kamerun, Benin, Gambia, Hindistan, Kazakistan, Malezya, Katar, Litvanya, Arjantin, Karadağ, Honduras, Paraguay, Finlandiya ve Lüksemburg gibi 18 ülke daha konseye seçildi. Seçilen yeni ülkelerin konsey üyeliği 1 Ocak 2022'de başlayacak ve üç yıl sürecek.
Yenilenen 18 koltuğa sadece 18 ülke aday olduğu için ülkeler, İnsan Hakları Konseyine rakipsiz seçilmiş oldu.
Ocak ayında göreve başlayan Joe Biden yönetimi şimdiye kadar yapılan açıklamalarda, İnsan haklarının dış politikanın merkezinde olacağını birçok kez ifade etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Birleşmiş Milletler Direktörü Louis Charbonneau seçimlerin rakipsiz yapılmasına "Seçim kelimesiyle alay edildi" diyerek tepki gösterdi. Charbonneau, Konseye Kamerun, Eritre ve BAE gibi ciddi halk ihlallerinin yaşandığı ülkelerin seçilmesinin ise "temel görevi insan haklarını korumak olan örgütün ciddiyetinin sorgulanmasına" neden olduğunu belirtti.
Charbonneau, ABD'nin konseye seçilmesi sonrası yaptığı açıklamada, "Biden yönetiminin insan haklarını iç ve dış politikanın merkezine koyma konusunda ne kadar ciddi olduğunu göstermek için ABD'nin bir fırsatı olacak’’ diye konuştu.
