Ülkemizde de gösterimde olan ´Scenes from a Marriage´ dizisi eylülde Venedik Film Festivalindeki prömiyerinde baş oynucuları Jessica Chastain ve Oscar Isaac´in verdikleri poz ile dikkatleri çekmişti. İkilinin tutturduğu kimya dizinin en güçlü silahı olurken yönetmen Hagai Levi 1973 yapımı diziyi yeniden çekerken kendi hayatından dokunuşlar eklediğini gizlemiyor.
58 yaşındaki İsrailli senarist ve yönetmen Hagai Levi, sinema dünyasına ilk adımını 17 yaşındayken muhafazakar bir kibbutzda gösterilecek filmleri sansürleme görevini üstlenerek atmış. Filmlerde çıplaklık, aşk sahneleri ve küfür gösterilmesi yasak olduğu için Levi önceden filmleri izleyerek sıkıntı yaratan bir sahne geldiğinde projeksiyonu kağıtla kapatır, filmi ileri sarar bazen de sesi kısarmış. Defalarca aynı filmi izlediği için film yapımının mekaniğini çözmüş ve gelecekte bu mesleği yapmanın hayalini kurmuş.
Levi, İsveçli dahi yönetmen Ingmar Bergman’ın ‘Bir Evlilikten Manzaralar’ dizisini 18 yaşında kibbutzda izlemiş. Bu dizi İsveç toplumunu derinden sarsmış; 1974 yılı, boşanma oranlarının yüzde 70 artış gösterdiği ve bu zamana kadar en yüksek boşanmanın gerçekleştiği yıl olarak tarihe geçmişti.
Levi askerliğinin ardından önce Bar İlan Üniversitesinde psikoloji okudu, daha sonra Tel Aviv Üniversitesi Film ve Televizyon Bölümüne gitti. Levi kariyerine 1993’te August Snow filmiyle başladı. 2013’te Bergman’ın oğlu Daniel Bergman dizinin yeni versiyonunun çekilmesi için doğru zaman olduğuna karar verdi. Levi’nin İsrail’de oynatılan dizisi ‘BeTipul’, 20 ülkeye ihraç edilmiş ve HBO’da ‘In Treatment’ ismiyle adapte edilmişti. Levi’nin deyişiyle bu dizinin ilham kaynağı Bergman’ın evlilik dizisiydi. İşte bu yüzden Daniel Bergman’ın ilk gideceği adres Levi oldu. Aynı yıllarda ‘Our Boys’ ve ‘The Affair’ dizileriyle başarılar kazanan Levi, Amerikalı Yahudi senarist Amy Herzog ile işbirliği yaparak yeni evlilik dizisinin senaryosunu yazmaya koyuldu. Amerikan yapımı bir dizide mutlaka o kültürden gelen birinin ve bir kadının dokunuşu olmalıydı aksi taktirde dizinin yeni verisyonunda işlenmek istenen cinsiyet rollerinin değişimi inandırıcı şekilde verilemezdi. İnsan davranışları konusunda çok tecrübeli iki senarist böylece dürüst, samimi ve çok çarpıcı dialoglara imza attılar.
2020’nin kasım ayında, filmin çekimleri New York’ta pandemi önlemleri eşliğinde başladı. Karantinalar ara ara çekimleri sekteye uğrattı.
Dizinin başrollerini Juilliard Üniversitesinde birlikte okuyan ve 20 yıldır arkadaş olan Jessica Chastain ve Oscar Isaac paylaşıyor. Chastain Mira rolünde, teknoloji sektöründe üst düzey bir çalışanı, Isaac ise Jonathan rolünde evden çalışan ve çocuk büyütme işini üstlenen bir üniversite profesörünü oynuyor. Jonathan ait olduğu Ortodoks Yahudiliğinin kurallarına itaat etmeyi bırakmış olmasıyla yönetmen Levi’nin hayatından ipuçları taşıyor. Levi askerliğinden sonra Ortodoks yaşam tarzını bırakma kararı almış ve bu dönemde oldukça zorluklar çekmişti. Levi Amerikalı olmadığı için diziye kendinden en azından bunu katabileceğini düşünerek Jonathan rolünü Yahudi yapmaya karar vermiş. Dizide Yahudi bayramlarından Şabat’a, yas ritüellerinden Tevrat pasajlarına ve hatta Yahudilikte boşanma kurallarını düzenleyen ‘get’ kavramına kadar göndermeler bulunuyor. Levi’nin Jonathan ile bir başka benzerliği de evliliğinde yaşadığı sıkıntılar ve boşanma süreci. Dizide yan bir karakterin Tel Avivli bir start up kurucusu olması Levi’nin kattığı diğer bir ince detay. Bu role hayat veren aktör ise Shitsel dizisinin başrolündeki Michael Aloni.
Chastain ve Isaac’in 78.Venedik Film Festivalinde dizinin gösteriminden önce kırmızı halı üzerinde verdikleri poz çokça konuşulmuştu. Dizide ikilinin yakaladıkları kimya bir anlığına gerçek hayatta yanısıma bulmuş, Isaac’in yanlışlıkla Chastain’in koltukaltına yakın bir bölgeyi öpmesi, ağır çekimle de gösterilince, sosyal medyayı çalkalamıştı. Dizinin reklamı da en etkili şekilde yapılmış oldu.