WEB'DEN SEÇMELER

•Şalom gazetesi yazarı Karel Valensi de ilişiklerde olduğundan daha fazla bir kötüleşme beklemiyor. Al-Monitor´a değerlendirmelerde bulunan Valensi “İsrail´de çok gündem olmayan bir konu. Filistinlilerin iç meselesi olarak bakılıyor” deyip ekliyor: “İsrail istihbaratının Türkiye´deki ana önceliği Hamas. İki ülke arasındaki normalleşmenin önündeki engellerden biri de Türkiye´de bulunan Hamas liderleri ve bu kişilerin planladığı/düzenlediği terör saldırıları. İsrail bu şekilde düşünüyor. Kaybolan öğrenciler meselesi ise Filistinlilerin bir iç meselesi olarak görülüyor. Yani Türkiye´de servis edildiği kadar önemli bir gündem maddesi olmadı İsrail´de.” FEHİM TAŞTEKİN – www.al-monitor.com/tr/

İzak BARON Diğer
3 Kasım 2021 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • BİDEN’IN TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNİ ZORA SOKAN DOSYALARDA ERDOĞAN’I RAHATLATACAK ADIMLAR ATMAMASI İSRAİL VE YAHUDİ LOBİSİNE DUYULAN İHTİYACI DA AZALTTI

Mossad görevlilerinin deşifre edilmemesi ve İsrail’in “ilgisiz” davranması hâlihazırda ilişkilerin seviyesinde yeni bir kötüleşmeyi tetiklemiyor. İsrail casusluk ve gizli operasyonlarda yakayı ele verip de hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etme konusunda yetenekli. Türkiye söz konusu olduğunda bu yeteneğin körelmesi beklenmiyor.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin sorunsuz gittiği zamanlarda taraflar, MİT-Mossad ortaklığından övgüyle söz ederdi. Elçilerin çekildiği 2018’den beri belli önemli temaslar istihbarat düzeyinde yürütülürken son zamanlarda Ankara’nın ilişkilerin düzelmesine olan ihtiyacı arttı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin lehine gelişen enerji denklemini bozmak için son zamanlarda İsrail’i ayartmaya çalışıyordu. Ankara, Joe Biden başkan seçildiğinden beri Amerikan yönetimini etkileyebilmek için Yahudi lobisini yeniden kazanmak istiyordu. Bunun için Erdoğan’ın New York temasları sırasında Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC), Ortodoks Yahudi Ticaret Odası (OJC) ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakatın dördüncü maddesi İsrail’e yönelik boykot kampanyası yürüten BDS’ye (Boykot, Yatırımları Geri Çekme ve Yaptırımlar) karşı çıkarken beşinci maddesi Abraham Anlaşmaları’na destek ifade ediyordu. Halbuki, Erdoğan Abraham Anlaşmaları nedeniyle neredeyse BAE’den Türk büyükelçisini çekiyordu. Tabii iç kamuoyunda ters tepince TASC imzayı geri çekti.

Biden’ın Türk-Amerikan ilişkilerini zora sokan dosyalarda Erdoğan’ı rahatlatacak adımlar atmaması İsrail ve Yahudi lobisine duyulan ihtiyacı da azalttı.

Şalom gazetesi yazarı Karel Valensi de ilişiklerde olduğundan daha fazla bir kötüleşme beklemiyor. Al-Monitor’a değerlendirmelerde bulunan Valensi “İsrail’de çok gündem olmayan bir konu. Filistinlilerin iç meselesi olarak bakılıyor” deyip ekliyor: “İsrail istihbaratının Türkiye’deki ana önceliği Hamas. İki ülke arasındaki normalleşmenin önündeki engellerden biri de Türkiye’de bulunan Hamas liderleri ve bu kişilerin planladığı/düzenlediği terör saldırıları. İsrail bu şekilde düşünüyor. Kaybolan öğrenciler meselesi ise Filistinlilerin bir iç meselesi olarak görülüyor. Yani Türkiye’de servis edildiği kadar önemli bir gündem maddesi olmadı İsrail’de.”

Valensi olayın normalleşme perspektifine olası etkisine ilişkin de şunları söylüyor: “Normalleşme için güvenin yeniden kurulması gerekiyor. Ehud Olmert döneminde yarım kalan Türkiye’nin Suriye-İsrail arabuluculuk çabasından beri ilişki sürekli darbe aldı. Güven kayboldu. Arka planda görüşmeler hiç kesilmemiş olsa dahi büyükelçilerin göreve dönmesi durumunda bile iki ülke arasında eski yakınlığı ve ortaklığı yeniden sağlamak zaman, emek ve daha da önemlisi siyasi irade gerektiriyor.”

Peki, MİT’in artan karşı casusluk operasyonlarının Türkiye’nin iç siyasi dengeleriyle ilgili bir tarafı olabilir mi? Mossad bağlantılı şebeke dışında Rusya ve İran bağlantılı iki farklı ağı deşifre eden operasyonlar birlikte düşünüldüğünde Erdoğan’ın potansiyel halefleri arasında adı geçen MİT Başkanı Hakan Fidan’ın profilinin yükseldiği söylenebilir. 24 Eylül'de ikisi İranlı, altısı Türk sekiz kişi bir firari pilotu kaçırmaya çalıştığı suçlamasıyla tutuklanmıştı. 9 Ekim’de de İstanbul ve Antalya'daki operasyonlarla altı Rus casusunun ele geçirildiği açıklandı. Türk medyasında “Bu operasyonlar, Dr. Hakan Fidan yönetimindeki MİT’in bölgede ne denli etkin bir güce kavuştuğunu bir kez daha gözler önüne serdi” yorumu dikkat çekti.

İsrail medyası uzun süre Fidan’ın İran’a yakınlığına dair komplo teorileri üzerinde durmuştu.

1992’de Mossad ve MİT arasında işbirliği anlaşması imzalanmış, 1994-1995’de üst düzey ziyaretler gerçekleşmiş, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, ilişkinin düzeyini “stratejik işbirliği” diye nitelemişti. 1996’da Serbest Ticaret Antlaşması, Askeri Eğitim-Teknik İşbirliği Antlaşması ve Savunma Sanayi İşbirliği Antlaşması ile ilişkilerin boyutu değişmişti. 2008’de Erdoğan’ın Suriye ve İsrail arasında arabuluculuk yaptığı sırada Gazze’ye Dökme Kurşun Operasyonu, 2009’da Erdoğan’ın Davos’ta “one minute” çıkışı ve 2010’da İsrail’in Mavi Marmara gemisinde dokuz Türk vatandaşını öldürmesiyle bozulan ilişkiler 2016’da tazminat anlaşmasıyla normale dönmüştü. Ancak 2018’de Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde Filistinlilerin katledilmesi üzerine Türkiye elçisini çekti. İlişkiler hâlâ maslahatgüzar seviyesinde. Fakat ticari ilişkiler hiç etkilenmedi.

Fehim Taştekin

https://www.al-monitor.com/tr/originals/2021/10/turkeys-spy-bust-bombshell-unlikely-further-worsen-ties-israel#ixzz7Ag1RaAWq

 

  • “İSRAİL'İN, İRAN'A SINIRI YOKTUR VE İRAN'A KOMŞU SINIRI OLAN BİR AZERBAYCAN İLE DOSTLUĞU MUHTEMEL BİR İSRAİL İRAN SALDIRISININ VE İSRAİL UÇAKLARININ İSRAİL YERİNE AZERBAYCAN'DAN HAVALANMASI TABİİ Kİ İRAN İÇİN KORKU SEBEBİDİR.”

“İran'ın en büyük sıkıntısı coğrafyasındaki İranlı olmayan nüfustur kanımca. Bir taraftan Türk, diğer taraftan Arap ve Kürt menşeli nüfus İran için dert odağı. Azerbaycan'ın Ermenistan ile kapışması ve üstün gelmesi kuşkusuz İran için endişe kaynağıdır.

İsrail ile Azerbaycan arasındaki dostluk ilişkisi ise tabii ki endişeden de ötedir. İsrail, İran için tehlike kaynağıdır. İsrail'in, İran'a sınırı yoktur ve İran'a komşu sınırı olan bir Azerbaycan ile dostluğu muhtemel bir İsrail İran saldırısının ve İsrail uçaklarının İsrail yerine Azerbaycan'dan havalanması tabii ki İran için korku sebebidir.

Hâlbuki İsrail'in amacı İran dahil herkesle dostluk içinde yaşamaktır. Tahran rejiminin ve benzeri dikta rejimlerinin hiçbir ülkede gelecekleri söz konusu olamaz.

Yani İran, bu rejim ile uzun seneler devam edemeyecektir. Onları değiştirecek olan halktır. Halkın etnik kökenlerinin ne olduğu önemli değildir.

 

Önemli olan insanların dikta rejimi altında yaşamak istemedikleridir. Nerede olursa olsun bu sistem iflas etmiştir ve her yerde olduğu gibi sadece geçicidir.”

Rafael Sadi (Mayis Alizade Röportajı)

https://www.indyturk.com/node/428411/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/%C5%9Fu-ince-ince-oyunlar

 

  • SABRA, HAYATA KARŞI DURUŞU KAHRAMANCA OLAN BİR FİGÜRDÜR VE BU İSRAİL’DEKİ KAHRAMANLIK KÜLTÜNÜN NÜVESİDİR

Ben Gurion Üniversitesi’nden klinik psikologlar Golan Shahar, Raz Bauminger ve Shai Itamar “Kendilik Temsilinin Kahramanca Olması” (HERS) olarak geliştirdikleri kavram çerçevesinde, Yoni Netanyahu’nun mektupları üzerinden ruhsal durumunu irdelemişler. Bu çalışmada, kişinin kendini “kahraman” olarak görmesiyle başlayan sürece dikkat çekiliyor. Bu süreçte kişi, kendinden beklentisini yükseltirken, bu beklenti kişide ciddi boyutta bir duygusal strese sebep oluyor. Kişinin içine düştüğü bu duygusal stres hali “kahramanlığın dezavantajı” olarak tanımlanıyor.

Bu üç araştırmacıya göre, HERS, İsrail’deki “Sabra” efsanesiyle ilişkili. Kimdir Sabra? İsraillidir. Aslında kaktüs demek olan bu kelime, dışı sert, içi ise yumuşak olarak ifade edilen, yeniden kurgulanmış “Yeni Yahudi”nin kimliğidir. Diasporada yaşayan ve başkalarının ülkesinde yabancı hisseden “Eski Yahudi” değildir. Sabra, hayata karşı duruşu kahramanca olan bir figürdür ve bu İsrail’deki kahramanlık kültünün nüvesidir. Yoni de bunun temsilcisi gibi adeta.

Yoni olmak, sıradan insanlar için belki özenilecek bir durum olabilir. Mutlaka bir olağanüstülük içeriyor. Arkadaşı Elisha Breimyer, Yoni için yazdığı şiirinde “Yoni uykuya, yorgunluğa, lükse, unutkanlığa, beceriksizliğe, yardımdan yoksun olmaya, yalana karşı sürekli bir savaş demektir” diyor. Yoni, “mümkün olmayanı mümkün kılmaktır”. Bir insan bunları yapabilir mi? Hatta daha doğrusu, yapmak mecburiyetinde midir?

İnsanların çoğu zaman başkaları tarafından onlara biçilen rollerin ağırlığı altında ezildikleri bir gerçektir. Yoni için de böyle. Mektuplarında zaman zaman, kendi hayatına bakmak düşüncesine kapıldığını ama her defasında İsraillilerin kendisinden hizmet beklerken, onları yüzüstü bırakamayacağını düşünerek vazgeçtiğini görüyoruz. Tüm İsrail halkının geleceği Yoni’nin omuzlarında mıydı gerçekten? Ancak bazen insanlar taşıyamayacakları yükler altında böyle garip duygulara kapılabiliyorlar.

31 Nisan 1963’te arkadaşı Rina’ya yazdığı mektubunda “Bazen insanın bir dev olduğuna,  önünde hiçbir şeyin duramadığı bir güç olduğuna inanması iyi bir şey” demesi kişisel olarak zorlandığını göstermiyor mu?

Yoni’nin memleketinin güvenliği için endişeye kapılması ve bunun sorumluluğunu taşıması anlaşılır bir şey ama içinde bulunduğu ruhsal durumun ne kadar zorlayıcı olduğu da ortada. İlginç olan bir diğer nokta da, kardeşi Benyamin’in uzun süren başbakanlığı döneminde “terörle mücadele”ye odaklanması ve iç güvenliği tam manasıyla sağlamayı başarmasıdır. Bir nevi ağabeyinin mirasını kucaklamış, onun bıraktığı yerden İsrail’e bir dönem hakim olmaya başlayan Filistin şiddetine darbe vurmuştur.

L. Deniz Ertuğ

https://www.politikyol.com/yoni/

 

  • Takılan tweetler

 

  • Melike Karaosmanoğlu@DritaEsadi2

Selanik limanında çalışan Yahudi bir hamal.

Özellikle 1900'lü yılların başında Selanik limanında çalışan işçiler, balıkçılar ve hamallar çoğunlukla Yahudiymiş.

https://twitter.com/DritaEsadi2/status/1453661613874102274

  • Reha Çamuroğlu@RehaCamuroglu

Ya hu bunlar "komplocu" zenginler olup dünyayı gizlice yönetenler değil miydi?

https://twitter.com/RehaCamuroglu/status/1453745438973104133

  • kültürİstanbuL@kulturistan

@RehaCamuroglu  adlı kişiye yanıt olarak

O kadar uzağa gitmeye gerek yok

Bütün Yahudiler zengindir şehir efsanesini yıkacak bir şahsiyetten bahsedeyim. Galatalı Hamal Beto'dan

https://twitter.com/kulturistan/status/676495926853267456

  • Fatih Uçar@fatihucartr

Antisemitizm literatürü incelendiğinde Yahudi ile Tilki’ye güven olmayacağına dair bir anlatı görürsünüz. Bugün Anadolu Ajansı ve Cumhuriyet gazetesinin bu haberi Türkiye’de Antisemitizm’in ne kadar diri olduğunu gösteriyor. Yazık!

@cumhuriyetgzt

Soros'un yeni medya girişimi eleştirilerin odağında: Tavukların güvenliği tilkilere emanet - https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/sorosun-yeni-medya-girisimi-sert-elestirilerin-odaginda-tavuklarin-guvenligi-tilkilere-emanet-1880143

https://twitter.com/fatihucartr/status/1453463219574607872

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

neden hiçbir ana-akım siyasetçi ve popüler/etkili figür başsağlığı mesajı yayınlamadı?

türkiye cumhuriyeti ulus-devlet olma niteliğini içinde yaşayan insanların acılarını ortaklaştırarak paylaştığında pekiştirir.

getto toplum bir seçenek olmamalı.

https://twitter.com/gcinkara/status/1453084712046632964

  • Facebook'un yeni adı İsrail'de alay konusu oldu

https://www.indyturk.com/node/430256/ya%C5%9Fam/facebookun-yeni-ad%C4%B1-i%CC%87srailde-alay-konusu-oldu

https://twitter.com/iriscibre/status/1454564527455023109

  • burgazisland@burgazisland

Dr. İzel Levi Coşkun Arşivi⠀

@izellevi  arşivinden Burgazada sinagogu temel atma töreni 1967 veya 1968 yılı. Arkada Heybeliada ve sağda Yeniyalı'nın evleri görünüyor. Birinci resimde hahambaşı David Aseo var.

#Burgazada #sinagog #temelatmatöreni

https://twitter.com/burgazisland/status/1453957679286677505

  • Alp Emeç@AlpEmec

Deutsche Welle, Almanya’nın İsrail’i 7-0 yendiği futbol maçının ardından yaptığı paylaşımın yorumlarını kapatmak zorunda kalmış.

Yorumlara kapatmanın gerekçesi ise yüksek miktarda anti-semitist yorum ve Holokost’a yapılan atıflar.

https://twitter.com/AlpEmec/status/1454407562753884163

  • Zvika Klein צביקה קליין@ZvikaKlein

KÖRFEZDE İLK YAHUDİ ÇÖPÇATANLIK SİTESİ

KÖRFEZ YAHUDİ TOPLULUKLARI DERNEĞİ, BÖLGEDEKİ YAHUDİ TOPLUMU BÜYÜMESİ İÇİN BİR TEMEL TAŞI OLARAK HİZMET VERECEK YENİ ÇÖPÇATANLIK PLATFORMUNU BAŞLATTI

https://twitter.com/ZvikaKlein/status/1454793348884086788

 

  • Ağa Takılanlar Öneriyor

 

  • Afganistan'ın 'son Yahudisi'nin tahliyesinde rol alan haham Chitrik: Türkiye çok sayıda insanı kurtardı - Mehmet Alaca, Emel Öz, Zehra Ulucak Kıdık

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/afganistanin-son-yahudisinin-tahliyesinde-rol-alan-haham-chitrik-turkiye-cok-sayida-insani-kurtardi/2402431

  • Yaşananlarla… Filistin'e geçmek isteyen Romanyalı Yahudi göçmenler ve Türkiye - Prof. Dr. Zehra Aslan

Cumhuriyet Dönemi'nde Yahudilere yönelik antisemit dalga 1927 yılından itibaren dikkat çekmeye başlamış, 1934 yılının temmuz ayında Trakya olayları ile yükselişe geçmişti. Fakat aynı zamanda İstanbul Üniversitesi'nin yapılanması sırasında Nazi iktidarı ile birlikte Almanya'da görevlerine son verilen Yahudi bilim adamlarına kapılar açılmış ve Yahudileri küçük düşürmeyi amaçlayan yayınların yurda sokulmalarını yasaklayan kararlar da alınmıştı.

 

II. Dünya Savaşı yıllarında dış politikadaki hamleler, Türkiye'nin Yahudilere karşı tutumunu etkilemiş ve "aleyhtarlık" olarak değerlendirebileceğimiz bir ortamın oluşmasına zemin hazırlamıştı. Mecliste bu konunun gündeme getirilmesi, İstanbul'daki Yahudilerin yeni bir sinagog açma taleplerinin 1939 yılının mart ayında reddedilmesi ve 1942 yılında Varlık Vergisi Kanunu'nun yürürlüğe girmesi gibi gelişmeler bu anlayışın yansıması olarak görülebilir.

https://www.indyturk.com/node/428661/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/ya%C5%9Fananlarla%E2%80%A6-filistine-ge%C3%A7mek-isteyen-romanyal%C4%B1-yahudi-g%C3%B6%C3%A7menler-ve

  • Treblinka ve İsimlerin Şarkısı – Güneç Kıyak

https://t24.com.tr/yazarlar/gunec-kiyak/treblinka-ve-isimlerin-sarkisi,32987

  • Yahudilerin Yağmalanmış Hayatları: W.G. Sebald Kaynakları Hakkında Neden Yalan Söyledi? - Judith Shulevitz

https://oggito.com/icerikler/yahudilerin-yagmalanmis-hayatlari-wg-sebald-kaynaklari-hakkinda-neden-yalan-soyledi/66943

  • İsrail, İran’a Saldırabilir‼️ - Remzi Çetin

https://www.youtube.com/watch?v=q764ZlekXmM

  • İsrail için kader haftası – Rafael Sadi

https://odatv4.com/makale/israil-icin-kader-haftasi-220459

  • Dünya'nın En Alçak Noktası: Lut Gölü (Ölü Deniz)

https://www.biracemiyolcu.com/post/d%C3%BCnya-n%C4%B1n-en-al%C3%A7ak-noktas%C4%B1-lut-g%C3%B6l%C3%BC-%C3%B6l%C3%BC-deniz

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün