Fransa´nın Lübnan elçisi, Fransa´da çalışan Lübnanlı Yahudileri bir davette ağırladı ve memleketlerine dönmeleri çağrısında bulundu.
Paris’te bulunan Lübnan büyükelçiliğinde verdiği davette Büyükelçi, ülkesinin tamamen çöküşe doğru gittiğini ve her kesimden vatandaşının bir araya gelerek ülkelerini kurtarmaları gerektiğini söyledi
Daha önce hiç yapılmamış bir davet organize eden Lübnan’ın Fransa Büyükelçisi Rami Advan, onlarca Lübnan asıllı Fransız Yahudi’sini misafir ederek, ülkesinin ekonomik çöküşüne engel olmaları için yardım ve hatta ülkeye dönüş yapmaları çağrılarında bulundu.
Geçtiğimiz yüzyıl boyunca çeşitli göç dalgalarıyla Lübnan’ı terk etmiş dört nesil Yahudi, geçtiğimiz hafta Lübnan’ın Paris’teki büyükelçiliğinde gerçekleşen ve kaşerut kurallarına uygun bir menü sunulan davete katıldı.
Davet sırasında, konuklardan biri Büyükelçi Advan’a, hiçbir aşamada Yahudi diasporasına ulaşmak için çaba harcamayan Lübnan hükümeti adına, on yıllar sonra, neden bu daveti gerçekleştirmeyi istediğini sordu. Büyükelçi bu soruyu, “Lübnan’da devlet bazen görevlerini yerine getirmemiş olabilir fakat bugün varlığı tehdit altında olduğundan her kesimden her vatandaşının desteğine ihtiyacı var” diye cevapladı.
Davete katılanlardan, Lübnan’daki Yahudi tarihi uzmanı Naci Gergi Zeydan, An-Nahar gazetesine, Büyükelçi’nin böyle bir davet düzenleyerek daha önce hiçbir Lübnanlı yetkilinin yapmayı başaramadığını yapabildiğini söyledi. Zeydan, “Bu davette, Büyükelçi Advan’ın konuşmasında, Lübnan’ın aslında içinde bulunması gereken koşulları gördüm. Büyükelçi tüm Lübnanlı Yahudilere anavatana dönmelerinin önemini anlattı” dedi.
Diğer davetliler arasında, Lübnan’ı sıkça ziyaret edenler olduğu gibi, onlarca yıldır anavatanlarına hiç gitmemiş olanlar da yer aldı.
Advan, bazılarının kendisine, ‘İsrail’in Siyonist destekçileri’ de konuklar arasına karışabilecekleri için, söz konusu davetten vazgeçmesi yönünde baskı yaptıklarını, bazılarının ise kendisini davetin arka planında Hristiyan Özgür Milliyetçi Hareketi’nden Cebran Basil ile iş birliği yapmakla suçladığını söyledi.
Advan, tüm iddiaları reddederek, daveti sadece Lübnan’ın iyiliği için düzenlediğini ve bunun politikanın üstünde olduğunu da ekledi.
Davete katılanlar, bu hareketi takdir ettiklerini ve davetin Lübnan Hükümeti’nin resmi olarak Yahudi cemaati ile İsrail Devleti arasındaki farkı tanımasına yönelik bir işaret olduğunu düşündüklerini belirtti.
Yahudilerin yüzyıllarca Lübnan’da yaşamış olmalarının yanında ülke, 1948’de İsrail’in kurulmasının ardından Yahudi nüfusu artan ve on binlere ulaşan tek Arap ülkesi olma özelliğini de taşıyor. Sonrasında hızla azalarak 1970’li yıllarda birkaç yüz kişiye düşen cemaat, bugün ise ancak birkaç düzine insandan oluşuyor.
Son iki yıldır ekonomik, politik ve sosyal krize gömülmüş Lübnan’da, vatandaşın paraya rahatça ulaşmasını engelleyen sert banka kanunları uygulanıyor. Karaborsada dolar karşısında yüzde doksan değer kaybeden yerel para biriminin yanı sıra, başta benzin, ilaç ve elektrik konusundaki kısıtlamalarla mücadele eden halkın yaklaşık yüzde 80’inin fakirlikten kaçmak için ülkeyi terk etme hazırlığında olduğu tahmin ediliyor.
Geçtiğimiz ay Lübnanlı Şii terör örgütleri Hizbullah ile Amal ve Hristiyan milisler arasında yaşanan sert çatışmalar, sivil savaşın yeniden başlayabileceği endişelerini gündeme getirmişti.