Auschwitz´de ´Ölüm Meleği´ olarak bilinen Dr. Mengele´nin sağ kolu, kampta kaldığı sürece binlerce Yahudi´ye yardım eden Gisella Perl´di. Gisella gündüzleri Mengele ile çalışmak zorundaydı, ancak geceleri kanatlarını açıp, deney yapılan insanları iyileştirmeye çalışıyordu. ´Auschwitz Meleği´ lakabını bu şekilde aldı.
Gisella Perl 10 Aralık 1907’de, Romanya’da Sighetu Marmetirei’de Yahudi kökenli bir ailede doğdu. Liseyi 16 yaşında, birincilikle bitirdi. Küçük bir kızken doktor olmak istiyordu ancak babası izin vermedi. Genç kız, her zaman iyi bir Yahudi olacağına dair bir dua kitabının üzerin yemin ederek babası Maurice Perl’i ikna ederek onayını aldı. Gisella, tıp fakültesine girdikten ve ilk hastasını iyileştirdikten sonra, yıllar önce verdiği yeminin simgesi olarak babasının adının yazdığı başka bir dua kitabını ona hediye etti. Maurice, Auschwitz’de bir gaz odasında kızının verdiği dua kitabıyla öldü.
Mengele’nin tarafından işe alındı
Gisella mezun olduktan sonra yaşadığı şehirde doktorluk yapan dahiliyeci Dr. Krauss ile evlenmiş, bir oğlu ve bir kızı olmuştu. SS’lere yakalanmadan önce kızı Gabriela’yı güvendiği bir aileye emanet etmişti.
Mart 1944’te Dr. Perl ile ailesi Gestapo tarafından yakalanıp Auschwitz Kampına gönderildi. Orada birbirlerinden ayrıldılar. Başlangıçta, Gisella, SS askerlerine kan bağışlamak üzere durdurulmuştu. Kısa bir süre sonra Mengele onun ünlü bir jinekolog olduğunu öğrendi ve kendi doktor ekibine aldı. Ona kampa gitmesini, tüm hamile kadınları daha iyi bakım ve yiyecek alacakları başka bir kampa gönderilmeleri için getirmesini söyledi.
Dr. Perl, Mengele’nin ne planladığını bilmiyordu, ona inanarak 50 hamile kadın getirdi. Birkaç zorlu deneyden sonra bütün bu hamile kadınları krematoryuma gönderdiler. Yapmak zorunda bırakıldığı bu görevde aldatıldığını anlayan ve dehşete kapılan Gisella, Mengele’ye bir daha hiç hamile kadın göndermedi, tam tersi, onlara yardım etmeye çalıştı.
Başka birini kurtarmak için can almak
Hamile kadınları Mengele’nin vahşetinden kurtarmanın tek yolu kürtaj olduğundan, Gisella zor bir kararla karşı karşıya kaldı. ‘Auschwitz’deki Melek’ adlı doktor, gece boyunca kirli bir zeminde, sadece ellerini kullanarak kadınlara kürtaj yapıp hamileliklerini sonlandırıyor, böylece onları Mengele’nin vahşi deneylerinden kurtarıyordu. Böylece Mengele’nin deneylerini kesintiye uğrattı. Anılarını kaleme aldı
Gün boyunca Mengele’nin beş doktoru ve dört asistanı ile birlikte hastanede doktor olarak çalışması gerekiyordu. Ancak yatak, bandaj, anestezi ve özel aletler yoktu. Sahip olduğu tek şey sakinleştirici ve umut verici sözleriydi. Bir gün nasıl kurtulacaklarına ve hayatlarında istediklerini yapmakta özgür olacaklarına dair güzel hikâyeler anlatarak hastaların umutlarını yüksek tuttu. Yeni yılı, doğum günlerini ve diğer tören günlerini nasıl mutluluk ve kahkahalarla kutlayacaklarını anlattı, onlara moral verdi. Kitabında hastalarının eğlenmeleri ve hayata yeniden başlamaları için, yılbaşı gecesi için ekmek ve reçelli küçük bir parti vermeye bile çalıştığını kaleme aldı.
Ocak 1945’te kamp boşaltıldı. Gisella, Hamburg yakınlarındaki başka bir kampa, iki ay sonra da ‘Alman sadizminin ve hayvanlığının en üst düzeyde gerçekleşmesi’ olarak tanımladığı Bergen-Belsen’e taşındı. İngiliz birlikleri kampı özgürleştirirken, o sadece bir kadının dünyaya bir bebek getirmesine yardım ediyordu. O, kampta doğabilen ilk bebekti. Doktor sonbahara kadar orada kalmıştı, sonra ailesini aramak için Almanya’ya gitti.
19 gün sonra, kocasının kamplarının kurtarılmasından hemen önce bir kavgada öldürüldüğünü ve genç oğlunun da gaz odalarında can verdiğini öğrendi. Bu duygusal acı ve kayıp yüzünden Perl kendini zehirleyerek intihar etmeye çalıştı. Ölmek üzereyken onu bulup kurtardılar. Daha sonra iyileşmek üzere Fransa’ya bir manastıra götürüldü.
Katledilen altı milyon Yahudi’nin elçisi
1947 yılında ABD’ye, savaşta Naziler tarafından katledilen altı milyon Yahudi’nin adına elçi olarak gitti. Orada, ABD Başkanı’nın eşi First Lady Eleanor Roosvelt tarafından kabul edildiğinde, Eleanor ona cesaret verdi ve teselli etti. Ona “Lütfen beni üzmeyin, yeniden bir doktor olun!” dedi. Bir süre sonra kızı Gabriela’ya kavuştu. ‘Ben Auschwitz’de Doktordum’ adlı kitabını kaleme aldı.
1951 yılında Amerikan vatandaşlığını aldı ve Park Avenue’da kendi özel kliniğini açtı. Hastalarının çoğu Auschwitz ve Bergen Belsen’den hayatta kalmış eski mahkûm kadınlardı. New York’ta 3 binden fazla bebeğin dünyaya gelmesinde doktorluk yaptı. Mount Sinai Hastanesinde gönüllü çalıştı. Üç yıl sonra Gisella, kızı Gabriela Krauss Blatman’la birlikte İsrail’de Hertzlia şehrine yerleşti. 1988 yılında 81. doğum gününden altı gün sonra hayata veda etti.
