Sekiz Gece Sekiz İlham Kaynağı - HANUKA

Sekiz gece boyunca her gece bir mum arttırarak ailemiz ve sevdiklerimizle birlikte Hanuka Bayramı mumlarını yakmaya bu yıl 28 Kasım Pazar akşamı başlıyoruz.

Nazlı DOENYAS Kavram
24 Kasım 2021 Çarşamba

Kislev ayının 25’inde başlayan Işıklar Bayramı Hanuka’da geleneksel olarak sufganiya ve latke yerken, topaç çevirirken, yaktığımız mumların ışığında bizi biz yapan değerlerin derinliklerini keşfetme fırsatı da buluruz. Kendimizi, ilişkilerimizi ve dünyayı daha iyi hale getirmek için ipuçları ile dolu olan Tora ve bayramlarımızın hayatımıza kattıkları değerler, her gün bir arttırılan Hanuka mumları gibi seneden seneye artarak yaydıkları ışık gibi çoğalırlar. Bizim yapmamız gereken tek şey, farklı kaynaklardan farklı Hanuka öğretilerini okuyup, bunlar üzerine düşünüp, konuşup, etrafımızla paylaşmak ve hayatımızın bu döneminde bizi en çok etkileyen mesajları içselleştirmeye çalışmaktır.

Hanuka olaylarının arkasındaki ilham verici iç görülerden bazılarını R.Jonathan Sacks (zt”l) şöyle özetliyor.

İnançtan ilham alarak dünyayı değiştirebiliriz

İsrailoğulları Büyük İskender İmparatorluğunun yönetimi altındayken, 4. Antiokus, Helenleşmeyi hızlandırmaya karar vererek Yahudilerin dinlerini uygulamalarını yasaklar ve Yeruşalayim’deki tapınağa Zeus heykelini dikerek tapınağın kutsallığını murdar eder.

Buna katlanamayan bir grup Yahudi -Makabiler- dinsel özgürlükleri için savaşır ve antik dünyanın en güçlü ordusuna karşı çarpıcı bir zafer kazanırlar. Üç yıl sonra Yeruşalayim’i kurtarırlar, Kutsal Tapınağı temizleyip yeniden Tanrı hizmetine adarlar ve enkaz arasında buldukları tek kap kutsallığı bozulmamış yağ ile menora’yı yeniden yakarlar. Bu, antik dünyanın en çarpıcı askeri başarılarından biridir. Dualarımızda söylediğimiz gibi, azınlığın çoğunluğa, zayıfın güçlüye karşı bir zaferidir. Peygamber Zeharya’nın sözleri, olanları harika bir şekilde özetler: Güçle veya kuvvetle değil, ancak Benim Ruhumla diyor Rab.

Kendilerini inançlarından gelen ilhamla adamış olan insanlar, sayıları bir avuç kadar bile olsa Makabilerin yaptığı gibi tarihin akışını, hatta dünyayı değiştirebilirler.

Ruhun ışığı ebediyen yanmaya devam eder

Makabilerin, Yunanlılar ve destekçilerinin Tapınağın kutsallığına yaptıkları sistematik saygısızlıktan herhangi bir şeyin kurtulabildiğini düşünmeleri için hiçbir dayanakları yoktu. Yine de Makabiler aramaya devam etti ve sonunda mührü bozulmamış, lekelenmemiş bir kavanoz yağ buldular. Dayanakları olmamasına rağmen neden aradılar? Çünkü en kötü trajediden bile bir şeyin kurtulacağına inanıyorlardı. İlk gecenin mucizesi, inancın kendisiydi, yeniden başlamak için geriye bir şeylerin kalacağı inancıydı.

Yahudi tarihinde de hep bu şekilde devam etmiştir. Başka herhangi bir kişinin umutsuzluğa kapılıp her şeyden vazgeçebileceği zamanlarda; Tapınağın yıkılması, Haçlı seferleri katliamları, İspanyol sürgünü, pogromlar veya Holokost’tan sonraki gibi. Yine de bir şekilde Yahudiler ağlayıp sızlanmak yerine geriye kalanları topladı, halkımızı yeniden inşa ettiler ve tarihte eşi benzeri olmayan bir ışık yaktılar. Yahudiler, bize ve dünyaya insan ruhunun her trajedinin üstesinden gelme ve yenilgiyi kabul etmeme gücünü anlatan, yeryüzünde hiçbir gücün söndüremeyeceği sonsuz bir ışık oldular.

Zamanımızdaki Hanuka

R.Jonathan Sacks (zt”l), 1991'de, o yılın başlarına kadar Sovyetler Birliği'nin başkanı olan Mihail Gorbaçov ile Hanuka mumlarını yaktıktan sonra Gorbaçov, tercümanı aracılığıyla R.Sacks’a bu mumların anlamını sorar. Sacks (zt”l) 22 asır önce Yahudiliğin uygulamalarının yasaklanmasından sonra Yahudilerin dini özgürlükleri için savaştıklarını ve kazandıklarını ve bu ışıkların o zaferin sembolü olduğunu söyler. Ve şöyle devam eder: “Yetmiş yıl önce Yahudiler, Rusya'da aynı özgürlük kaybını yaşadı ve siz şimdi onların bu özgürlüklerini yeniden kazanmalarına yardım ederek Hanuka hikâyesinin bir parçası oldunuz.” Tercüman bu sözleri Rusçaya çevirirken, Mihail Gorbaçov kızarır. R.Sacks (zt”l) Hanuka hikâyesinin bugün hâlâ canlı olduğunu, hâlâ sadece bize değil tüm dünyaya ilham verdiğini ve zulüm var olsa da, Tanrı'nın yardımıyla son savaşı her zaman özgürlüğün kazanacağını söylüyor.

İlk medeniyetler çatışması

Hanuka, Yunanlılar ve antik çağın Yahudileri, Atina ve Yeruşalayim arasındaki ilk büyük medeniyet çatışmalarından birini anlatır.

Antik Yunanlılar, Platon ve Aristoteles gibi filozoflar, Herodot ve Thukididis gibi tarihçiler, Sofokles ve Eshilos gibi oyun yazarları ile tüm zamanların en kayda değer medeniyetlerinden birini oluşturdular. Ancak Makabiler olarak bilinen bir grup Yahudi savaşçı tarafından yenilgiye uğratıldılar ve o andan itibaren, bir dünya gücü olarak Yunan hızlı bir düşüşe geçerken, küçük Yahudi halkı her sürgünden ve zulümden kurtuldu ve tüm gücüyle dimdik ayakta kalmaya devam etti.

Yunan ile Yahudiler arasındaki fark neydi? Sevgi dolu tek bir Tanrı'ya inanmayan Yunan, dünyaya trajedi kavramını getirdi. Çabalıyoruz, mücadele ediyoruz, bazen büyüklüğe ulaşıyoruz ama hayatın nihai bir amacı yok. Evren bizim burada olduğumuzu ne biliyor ne de umursuyor.

Yahudilik ise dünyaya umut fikrini verdi. Tanrı bizi sevgiyle yarattığı için buradayız ve sevgi aracılığıyla yaşamın anlamını ve amacını keşfediyoruz.

Hanuka ışıkları umut ve inanç ile hayatta kalmanın ve Yahudiliğin o zaman ya da bugün dünyevi bir kültürün ihtişamı ve prestiji için kendi kimliğini oluşturan değerlerini bir kenara atmayı reddetmesinin sembolüdür.

Barış ışığı ve savaş ışığı

Maimonides, "Hanuka ışıkları mitsvası çok değerlidir" diye yazar. Işık alacak parası olmayan kimse, mitsvayı yerine getirebilmek için bir şeyler satmalı veya gerekirse borç almalıdır.”

 Cuma öğleden sonra tek bir mumunuz olduğunu fark ederseniz, onu Şabat mumu mu yoksa Hanuka mumu olarak mı yakarsınız?  Mantık, onu bir Hanuka mumu olarak yakmanızı önerir. Çünkü Şabat mumlarını yakmak için bir şey satmanızı veya ödünç almanızı gerektiren bir yasa yok. Yine de kurallara göre, böyle bir seçimle karşı karşıya kalırsanız, onu Şabat mumu olarak yakmalısınız. Neden?

Maimonides şöyle der: “Şabat ışığı, iç barışı, şalom bayit-evdeki barış, huzuru simgelediği için önceliklidir. Ve barış çok önemlidir, çünkü Tora'nın tamamı dünyada barışı sağlamak için verilmiştir.”

Hanuka’da, Yahudi tarihindeki en büyük askeri zaferlerden biri söz konusudur. Yine de Yahudi kanunu, yalnızca tek bir mum yakabiliyorsak Şabat ışığının öncelikli olduğunu, çünkü Yahudilikte evdeki barışın, en büyük askeri zaferden bile önce geldiğini önemle vurgular.

Antik dünyanın uygarlıkları arasında tek başına Yahudiliğin hayatta kalmasının temel sebeplerinden biri savaş alanından çok eve, askeri görkemden çok evliliğe ve generallerden daha çok çocuklara değer vermeleridir. Evdeki barış, en büyük askeri zaferden daha önemlidir.

Yahudilikte barışın ışığı savaşın ışığından önce gelir.

Üçüncü mucize

Hanuka'nın mucizelerini, Makabilerin Yunanlılara karşı kazandığı askeri zaferi ve bir gün sürmesi gereken ama sekiz gün boyunca yanan yağ mucizesini hepimiz biliyoruz. Ancak pek çok kişinin bilmediği, birkaç yüzyıl sonra gerçekleşen üçüncü bir mucize daha vardı.

İkinci Tapınağın yıkılmasından sonra, birçok rabi Hanuka Bayramının kaldırılması gerektiğini düşünüyordu. Çünkü Hanuka, Tapınağın yeniden adanmasını kutluyordu, ancak Tapınak artık yoktu, Titus yönetimindeki Romalılar tarafından tahrip edilmişti. Tapınak olmadan, kutlamanın bir anlamı var mıydı?

Talmud bize en az bir kasaba, Lod'da Hanuka'nın kaldırıldığını söyler. Yine de sonunda diğer görüş galip gelir ve bunun sayesinde bugün Hanuka'yı kutlamaya devam ediyoruz.

Çünkü Tapınak yıkılsa da Yahudilerin umudu yok olmadı. Binayı kaybetmiş olabiliriz ama hâlâ hikâyemiz, hafızamız ve ışığımız var. Yahudilere geri dönüp eski devletlerini yeniden inşa etmeleri için ilham veren de Hatikva adlı şarkının bir parçası haline gelen, “Od lo avda tikvatenu / Umudumuz yok olmadı" sözleriydi. Yahudi halkı umudu canlı tuttu ve umut Yahudi halkını yaşattı.

Karanlığa bir mum yakmak

Yahudilikteki mumlara baktığımızda, Şabat mumları evdeki huzuru, şalom bayiti temsil ederler, onlar Yahudiliğin içsel ışığı, evliliğin kutsallığının ve yuvanın kutsallığının ışığıdır.

Hanuka mumları eskiden dışarıda, ön kapının dışında yakılırdı. Hanuka mumlarını evin içine getiren tek şey zulüm korkusuydu.

Hanuka mumları, kimliğimizi halka duyurmaktan, ilkelerimize göre yaşamaktan ve gerekirse özgürlüğümüz için savaşmaktan korkmadığımızda Yahudiliğin dünyaya getirdiği ışıktır.

Her zaman birbirine örülmüş birkaç fitilden oluşan Avdala mumu ise, Şabat'ın iç ışığının, haftanın diğer altı günü dışarıda inancımızı ve kimliğimizi yansıtarak yarattığımız dış ışıkla birleşmesini temsil eder.

Çoğu zaman karanlık ve gözyaşlarıyla dolu olan bir dünyada yaşamanın her zaman iki yolu vardır. Karanlığı lanetleyebilir, ya da bir ışık yakabiliriz. Hasidlerin dediği gibi, küçücük bir ışık, büyük bir karanlığı aydınlatmak için yeterlidir.

Başkasının ışığını yakmak

Bir Hanuka mumunu diğer bir Hanuka mumunu yakmak için kullanabilir miyiz? Genelde fazladan bir mum-şamaş mumunu alırız ve onu tüm mumları yakmak için kullanırız. Ama diyelim ki bizde şamaş mumu yok. İlk mumu yakıp sonra onu diğerlerini yakmak için kullanabilir miyiz?

Üçüncü yüzyılın iki büyük bilgesi, Rav ve Shmuel bu konuda aynı fikirde değildi. Rav ‘Hayır’ derken Shmuel ‘Evet’ dedi. Genelde kural olarak Rav ve Shmuel aynı fikirde olmadığında Rav'ın fikri takip edilir. Sadece üç istisna vardır ve bu da istisnalardan biridir.

Rav neden diğerlerini yakmak için bir Hanuka mumunu kullanamayacağımızı söyler?

Çünkü diyor Talmud, “Ka mach-chish mitsvah / İlk mumu küçültürsen, mitsvayı da eksiltirsin.” Bir mumla ikinci mumu yakarken kaçınılmaz olarak balmumunun veya yağın bir kısmını dökersiniz. Ve Rav diyor ki: İlk mumun ışığını eksiltecek hiçbir şey yapmayın.

Ancak Shmuel, Rav’la aynı fikirde değil ve yasa da bu sefer Shmuel'i takip ediyor. Neden?

Bunu yanıtlamanın en iyi yolu iki Yahudi’yi düşünmektir: İkisi de dindar, ikisi de kendini adamış, ikisi de örnek bir Yahudi yaşamı sürüyor. Biri diyor ki, “Benden daha az dindar olan Yahudilerle ilişkiye girmemeliyim, çünkü yaparsam kendi standartlarım düşer ve dinime daha az bakmaya başlayabilirim, ışığım azalabilir.” Bu, Rav'ın görüşünü ifade eder.

Shmuel ise ‘yok’ diyor. “Bir başkasının hayatında mum yakmak için inancımın alevini kullandığımda Yahudiliğim azalmaz. Tam tersine büyür, çünkü artık dünyaya daha fazla Yahudi ışığı yayılmış olur. Maddi değil manevi şeyler söz konusu olduğunda, ne kadar çok paylaşırsam, o kadar çok şeye sahip olurum. Bilgimi, inancımı veya sevgimi başkalarıyla paylaşırsam, daha azına sahip olmayacağım; hatta daha bile fazlasına sahip olabilirim.” Sonunda yasa da Shmuel’in görüşü doğrultusunda karar verir.

Öyleyse Yahudiliğinizi başkalarıyla paylaşın. İnancınızın alevini alın ve diğer ruhların içindeki kıvılcımı ateşlemeye yardım edin.

(https://rabbisacks.org/8-thoughts-8-nights/)

Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla rabbisacks.org sitesinden derlenerek hazırlanmıştır.  Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün