Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılından bu yana 3 Aralık´ta Dünya Engelliler Günü kutlanıyor. Engelli hakları savunucusu ve Engelli Hareketinin lideri sayılan Judy Heumann 2020´de çıkan kitabı ´Being Heumann´ ve Netflix belgeseli ´Crip Camp´ sayesinde hakkettiği tanınırlığı nihayet elde etti.
Çocukluğundan beri tekerlekli sandalyeye mahkum olan Judy Heumann’ın aktivist hayatının ilk kıvılcımları hippilerin 1970’de kurduğu Camp Jened adındaki engelliler kampında alevlendi. Engelli insanların tamamen hayatın içine dahil edildiği, gençlerin parti yaptıkları, flört ettikleri, başka bir deyişle engelli olmayan gençler her ne yapıyorsa eksiksiz yaptıkları bu kamptan bir devrim çıktı. Şu anda Netflix’te 29 dilde gösterimde olan, kampın anlatıldığı belgesel ‘Crip Camp’ (crip=sakat) 2020’de Oscar’a aday gösterildi.
Arkadaşları ile engelli hakları hareketini şekillendiren ve ABD’de engelliler için yasa çıkarılmasına ön ayak olan Judy Heumann henüz iki yaşında polyo hastalığından dolayı yürüme kabiliyetini yitirdi. Brooklyn’de 1947’de dünyaya gelen Heumann’ın anne ve babası hayatları boyunca kızlarına destek oldu ve kızlarının mücadeleci karakterinde önemli rol oynadı. Her ikisi de ailelerini Nazi Almanya’sında kaybeden ve öksüz bir şekilde New York’ta büyüyen Werner ve Ilse Heumann çifti 1950’lerde kızlarını yuvaya götürmek istediklerinde olası bir yangında tehdit oluşturduğu öne sürülerek reddedildiler. Haftada iki buçuk saat kendisine bir öğretmen atanan Judy Heumann’ın evde ayrıca annesi tarafından eğitim görmesi gerekti. Neyse ki Judy dokuz yaşına geldiğinde devlet okulunda özel eğitim almaya hak kazandı. Ne var ki engelli öğrenciler için bir lise yoktu. Aile başka ailelerin de desteğini alarak New York Eğitim Kuruluna başvurdu ve bir lisenin binasına engellileri kabul etmesini sağladı. Heumann Ailesinin mücadelesini ileride aynı kurula onu öğretmen yapmadıkları için dava açarak ve davayı kazanarak devam ettirecekti. Judy Heumann dokuz yaşından 19 yaşına kadar her yaz Camp Jened’e gitti. Burada rock müzik dinleyip flört etti, kendi deyişiyle ‘özgürlüğü tattı’. 1969’da tiyatro, dil ve eğitim konularında Long Island Üniversitesinden mezun oldu. Master için kamu sağlığı bölümünü seçti ve 1973’te San Francisco’da Berkeley Üniversitesinin yolunu tuttu.
Heumann, 1972’de ABD Başkanı Richard Nixon’ın Rehabilitasyon Yasasını veto etmesini Manhattan’ın en kalabalık caddesinde trafiği keserek oturma eylemi yaparak protesto etmiş, 1977’de ise San Francisco ABD Sağlık, Eğitim ve Refah Bakanlığı önünde 26 gün boyunca oturarak tarihin en uzun pasif protestosunu gerçekleştirmişti. Engelli insanlar için ayrımcılığın her türlüsünün yasaklandığı ‘Engelliler Yasası’ ancak George Bush zamanında 1990’da geçebildi. Heumann1983’te ‘World Institute on Disability /Dünya Engellilik Kurumu’ adında küresel bir yapılanmanın kurucularından biri oldu.
1993-2001 yılları arasında Clinton hükümetinde görev alan Heumann, 2002-2006 yılları arasında Dünya Bankasında ‘Engellilik ve Gelişme’ bölümünün ilk danışmanı oldu. 2010 ila 2017 yılları arasında Heumann ABD Dışişleri Bakanlığında özel danışman olarak görev aldı. ABD’deki Engelliler Yasasının benzeri bir uluslararası yasayı hazırlayıp bunu 180 ülkenin imzalamasını sağladı. Gönüllü olarak sivil toplum kuruluşlarının yönetim kurullarında yer alan Heumann ayrıca medyada engellilerin yüzünü değiştirmek adına çalışmalar yürütüyor. 2006 yılında yaptığı TED konuşması ilham kaynağı olan Heumann’ın en öne çıkan özelliği sözünü esirgememesi. Heumann insanların onu herkesin davetli olduğu bir misafir masasının sahibi olarak ve değişim öncüsü, savaşçı ve işbirlikçi kişiliği ile anmalarını istiyor.