Gestapoyu alt eden tarih öğretmeni: Lucie Aubrac

Fransız Komünist Partisi üyesi, özgürlük savaşçısı, Vichy hükümetine karşı direnişe katılan Lucie Aubrac´ın hikâyesi…

Sara YANAROCAK Kavram
15 Aralık 2021 Çarşamba

Doğuştan asi, Lucie Bernard, 1912’de Paris’in güneydoğusunda, orta Fransa’daki küçük Chatenay-sur-Seine komününde doğdu. İşçi sınıfı ailesinin isteğini, sosyal statüsünün yükselmesine yardımcı bir meslek olan ilkokul öğretmenliği eğitimini almayı reddederek ailesine karşı geldi. 19 yaşında tek başına Paris’e taşındı ve seçkin Sorbonne Üniversitesine girmek için çalışmaya başladı.

Yakın zamanda yayınlanan ‘Lucie Aubrac: The French Resistance Heroin Who Outwitted The Gestapo’nun yazarı Sian Rees’e göre, “Lucie, kendisi için en önemli olan özgürlüğün ilkelerinden veya siyasi inançlarından asla sapmadı.”

Büyük buhran sırasında gördüğü yoksulluktan rahatsız olan Lucie, Fransız Komünist Partisinin coşkulu bir üyesi oldu. Sonunda 1937’de Sorbonne’a girmeye hak kazandı ve bir yıl içinde mezun oldu. Fransa’nın Almanya sınırından sadece üç mil uzakta, Ren Nehri üzerinde bulunan Strasburg’da (Fransa devleti tarafından finanse edilen) bir lisede ilk öğretmenlik görevine tayin oldu.

Savaş zamanı aşk hikâyesi

Lucie, 1939’da varlıklı bir Yahudi aileden gelen, mühendislik öğrencisi Raymond Samuel’le tanıştı ve ona âşık oldu. İlerleyen aylarda, burs kazanarak ABD’ye gitmeye hazırlanıyordu. Ancak 1 Eylül’de, Lucie’nin New York’a yelken açmasından dört gün önce, Alman birlikleri Polonya’yı işgal etti. Lucie, yolculuğunu iptal ederek, ordu sağlık görevlilerini, onu bir sedyede taşımaya ikna etti ve Fransa’ya geçip o sırada sivillerin giremeyeceği Strasburg’a gizlice girmeyi başardı. Sevgilisiyle yeniden bir araya geldiler. Lucie ve Raymond o yılın aralık ayında evlendiler.

Almanya 1940 baharında Fransa’ya saldırdı. Raymond sadece birkaç hafta süren çatışmalarda yakalanan, yaklaşık 2 milyon Fransız askerinden biriydi. Aşağılanan Fransız hükümeti, Almanya ile derhal ateşkes imzalayan 84 yaşındaki I. Dünya Savaşı kahramanı Mareşal Philip Petain’in emrine girdi.

Almanya’daki bir Nazi savaş esiri kampına nakledilmeden önce, kocasını kurtarması gerektiğini bilen Lucie, yolda maruz kalacağı tehlikelere rağmen onun Strasburg’da tutulduğu yere gitti. Esir kampına yapabildiği kısa ziyarette kocasına, ateşinin yükselmesine neden olacak, onu hastaneye kaldırılabilecek kadar hasta edecek bir ilaç içirdi. Kocası Gestapo tarafından hastaneye nakledildiğinde, Lucie kıyafet değiştirerek, Alman askerlerini oyaladı ve nöbetçileri atlatarak kocasını tehlikeli bölgeden çıkarmayı başardı. Genç çift, Fransa’nın sözde ‘serbest bölgesi’nin en önemli şehri Lyon’a trenle kaçmadan önce (konukların çoğunun Alman subayların olduğu) bir otelde kaldı. Çok soğukkanlı davranarak dikkatleri üzerlerine çekmemeyi başardılar.

Direnişe katılma

Lucie, Fransa’daki pek çok kişinin aksine, Petain’in kaplıca kasabası Vichy’de bulunan hükümetinin meşru olduğu konusunda hiçbir yanılsamaya kapılmadı. 1940 sonbaharında denenen ‘le refuse’ (ret) ilkesini içselleştiren Lucie, Vichy rejimini baltalamaya adanan, büyüyen Fransız Direnişinin ilk üyelerinden oldu. Görünüşe göre eş, anne (Oğlu Jean Pierre 1941 doğumlu) ve öğretmen olarak görevini sürdürse de Lucie aynı zamanda bir yeraltı özgürlük savaşçısıydı. Liberation dergisinin yayınlanmasına yardım etti; paketler, propaganda broşürleri dağıttı ve tutuklu direnişçilerin kaçmasına yardım etti.

1942’nin sonunda Almanlar tüm Fransa’yı işgal etti. O zamanlar nihai çözümün korkunç gerçeğinin kimse farkında olmamasına rağmen, Yahudilerin büyük bir bölümü sürgün edilmeye başlamıştı. O kış Geheime Staats Polizei’den Klaus Barbie ve Gestapo, Lyon’a geldi. Direnişin içine sızmak ve ezmek için, yakalanan direnişçileri sorgulamayı ve ikili ajanlara ‘dönüştürmeyi’ tercih etti. Mart 1943’te Gestapo, o sırada Aubrac soyadını kullanan Raymond’u tutukladı. Direniş Örgütü Liberation-Sud için asker toplama eğitiminden sorumlu olmasına rağmen, Raymond (takma adı François Vallet altında tutuklandı) Almanları yalnızca karaborsada bir şeyler sattığına ikna ettikten sonra serbest bırakıldı.

Lucie Aubrac ve eşi

Gestapoyu alt etmek

21 Haziran’da Raymond, direniş lideri Jean Moulin’le birlikte Lyon’un banliyösünde bir Gestapo baskınında yeniden yakalandı. Barbie ve memurları her iki adamı da dövdü ve yeniden tutukladı. Barbie onlara işkence yaptı. Moulin daha sonra aldığı yaralardan ölecekti. Raymond, Montluc hapishanesinde tutulurken, o sırada ikinci çocuğuna hamile Lucie, Barbie’yi ziyaret ederek ‘nişanlısının’ sağlığı nedeniyle serbest bırakılmasını istedi. Barbie ricalarını açıkça reddetti ve ona Raymond’un (daha doğrusu Françoise Vallet’in) ölüm cezasına çarptırıldığını bildirdi.

Lucie, Lyon’un morglarında kocasının cesedini ararken bile kurtarma planından vazgeçmedi. Başka bir Alman subayına erişim sağladı ve ölüme mahkûm edilen mahkûmların evlenmelerine izin veren bir Fransız yasasına atıfta bulunarak, subayın sempatisini kazandı. Hile işe yaradı ve 21 Ekim’de Gestapo karargâhında ‘düğün’ gerçekleşti. Bir saat sonra Almanlar Raymond’u hapishaneye geri götürürken, Lucie ve direnişin birkaç silahlı üyesi minibüse saldırdı. Birkaç Alman subayı öldürüldü ve Raymond diğer 16 mahkûmla birlikte serbest kaldı.

Naziler tarafından aranan Aubraclar küçük oğullarıyla birlikte saklandılar, sürekli güvenli bir evden diğerine taşındılar. Sonunda 1944’te Britanya’ya tahliye edildiler. Müttefik basın, çifti -özellikle Lucie’yi- kahramanlıklarından dolayı kutladı ve onları yiğit Fransız direnişinin sembolleri olarak gösterdi.

6 Haziran 1944’ten kısa bir süre sonra, İngiliz ve ABD birlikleri Normandiya’ya başarılı bir şekilde indiğinde, Lucie, Charles de Gaulle’ün Özgür Fransız Hükümeti’nin bir temsilcisi olarak Fransa’ya geri döndü. 25 Ağustos’ta, o şehirdeki Alman garnizonunun müttefik birliklerine teslim olduğu, General de Gaulle’ün Hotel de Ville’in dışındaki sevinçli kalabalığa hitap ettiği sırada Paris’te hazır bulunuyordu.

Savaş sonrası miras

Aubracların savaş sonrası dönüşü, Raymond’un ailesi Auschwitz’e sürüldüğü ve hayatlarını kaybettikleri için hüzünle doluydu. Lucie yeniden tarih öğretmeye başladı. Artık hayatının geri kalanını binlerce insanla konuşarak geçirecekti. Öğrencilerine direniş hakkında bilgiler verirken, öte yandan ayrımcılığa karşı ve Cezayir’in bağımsızlığı adına kampanyalar yürüttü. 1966’da direnişteki rolü nedeniyle Fransa’nın en yüksek ödülü olan Legion d’Honeur’e layık görüldü.

Klaus Barbie, 1960’lardan beri gizli yaşadığı Bolivya’da tutuklandıktan sonra, Aubracları miraslarını gölgelemekle tehdit etti. 1984’te Lyon’da Yahudilerin sınır dışı edilmesi ve nihai çözümdeki rolü nedeniyle yargılanırken Barbie, Raymond Aubrac’ın bir muhbir olduğunu ve Jean Moulin’in 1943’te tutuklanmasından sorumlu olduğunu iddia etti. Bu tür iddialara yanıt vermek üzere Lucie, Fransa’da en çok satanlar arasına giren, savaş zamanı deneyimlerine dair anı kitabı ‘Gestapo’yu Alt Etme’yi yayınladı. Tarihçiler genellikle Barbie’nin hapishaneden ileri sürdüğü iddialarını reddetti ve Aubraclar da iddiaları çürütmek için kararlı bir şekilde savaştı. 1998’de çift, büyük ölçüde Barbie’nin bilgilerine dayanan bir kitap yayınlayan gazeteci Gerard Chauvy’ye karşı bir iftira davası kazandı.

2009’da yayınlanan Lucie Aubrac biyografisini kaleme alan Laurent Douzou, Lucie’nin anılarında, çocukluğuyla ilgili bilgilerin yanı sıra görünüşte yanlış hatırladığı veya daha fazla drama vermek için uydurduğu geçmişteki olaylar da dâhil olmak üzere bir dizi gerçeği çarpıtmayı ortaya çıkardı. Lucie Aubrac’ın hikâyeleriyle ilgili kendi açıklamasını yazmak için Douzou’nun çalışmalarından yararlanan Rees, bu yalanlarla ilişkin düşüncelerini “böylesine olaylı ve şaşırtıcı bir yaşamdan sonra, Lucie’nin kendisi bile artık kendi hikâyelerinden hangilerinin doğru olduğunu gerçekten bilmiyordu ve bunlar fanteziydi” diyerek açıklıyordu.

Lucie Aubrac 14 Mart 2007’de yaşama veda ettiğinde 94 yaşındaydı. Aynı sene eşi Raymond da yaşamını yitirdi. 2002 yılında kendi adını taşıyan, savaş yıllarının ve Fransız direnişindeki kahramanlıklarını anlatan bir film gösterime girmişti.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün