Neredeeen nereye…
Evde tek televizyonlu, çevirmeli telefonlu, yeni gelmiş videoyu baş köşede tutan bir nesilken, 90’lı yıllarda hayatımıza internet bir girdi pir girdi.
Peki ya şimdi dünyamıza ne oldu?
Köşeden Mr. Spack çıktı çıkacak sanki.
Yıl 2020!
Önce bir şok’ Mars Plüto Satürn hayatımızın sillesini attı adeta. Biz diyelim pandemi, birileri desin ‘plandemi’ hepimiz çok zorlu bir deneyim yaşadık.
Ardından alışma süreci, sonra kabullenme. Hatta bir süre sonra kayıtsızlık.
“Fırtınalar koparsa kopsun” dediğimiz günler bile oldu.
Bazılarımız Neptün etkisi ile aşırı kayıtsız hatta uyuşturulmuş gibi tepkisiz, bazılarımız Uranüs gibi yenilikçi, isyankar ve devrimci.
Bazılarımız Satürn ekolü, eskiye tutunmaya çalışarak geçirdik son iki seneyi.
Geldik 2022’ye…
2022’de bizleri bekleyen ana konular global ekonomik kriz, sağlık, teknoloji ve bilim…
“2022’de COVID bizimle değil” demek isterdim ama yok kardeşim maşallah kendini aileden sayıp her yere davet ettiriyor bu densiz. Sürekli de kendini yeniliyor.
Ekonomi zaten daha yeni seneye giremeden rengini belli etti, her gün zam üstüne zam, darbe üstüne darbe oldu vatandaşa.
Uçurum kenarında korkuyla dua edip bekliyoruz sanki.
Her gün roket hızı yükselen dolar kuru ve COVID sayılarına rağmen yaşamaya devam ediyoruz.
Daha ne olabilir ki demiyoruz artık korkudan. Çünkü her dediğimizde yeni bir konu eklendi.
Sağlıklı yaşamak ve geçim derdi ile mücadele ederken, bir yandan da bilim ve teknoloji son hız ilerliyor.
Satürn Jüpiter’in Kova’daki buluşması sonucu teknoloji öyle bir hızlandı ki; dünyadaki yaşam bitti, önce uzay dediler, yetmedi sanal bir dünya yaratılıyor.
Yani gülmemek de elde değil, bizim memleket batmış, insanlar eve yemek götürme derdinde, bir yandan da konuşulan konular trans hümanizm, dijital dünya, Metaverse…
Bir sokak röportajı yapsak; halka “Trans hümanizm hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorsak; “Edirne’de miydi o? Yok canım Kastamonu iyi bu konuda” gibi cevaplar alabiliriz.
Peki ya Metaverse? Haaa Play Station oyunu değil miydi o? Yok yaaa Matrix filmindeki gibi gözüne gözlük takıp seyrediyorsun ya..
Tam anladık mı neler olduğunu?
Lütfen anlayanlar bir el atıversin.
Dünya yeniden inşaa ediliyor.
Peki dijital bir dünya mı yoksa dijital kölelik mi bizi bekleyen?
Seyrettiğimiz filmler bir bir gerçek olmaya başladı. Dünyada yaşam o kadar zorlaştı ki; tabi bir hayal dünyası insana çekici gelebilir.
Özellikle gençlere çok çekici gelebilecek olan bu yeni sistem, hem düşündürücü, bir o kadar da korkutucu aslında.
Asıl 2023’te Plüton Kova’ya geçince görün teknolojiyi diyeceğim; “İmdaaat! Durdurun dünyayı inecek var” diyenler olacak.
Hop nereye kardeş, var mı öyle oyun bozanlık.
Daha çok yaşanacak şey var. Unutmayın, umut olduğu sürece, her şey mümkün olabilir.
Yani gezegenler nasıl olursa olsun, bizlerin durumu iyi olsun.
Ben de tam aralık ayı ümitsizliğe kapılmıştım ki yine Hanuka mumları yandıkça bana umut oldular.
Teknoloji iyiye kullanıldığında ne kadar güzel aslında.
Hanuka bayramının ilk günü yurt dışında okuyan oğluma online bağlanıp ailece beraber dua edebilmek…
Son günü ise, evlerimizden sanal platformdan bağlanarak seyrettiğimiz Hanuka kutlaması eminim hepimizin içindeki umut ışığını yaktı yeniden.
Rav İshak Haleva’nın konuşmasıyla, gözlerim dolarak, din, dil, ırk ayırımı olmadan, sağlık, barış, huzur dilekleriyle herkesin sahneye çıkıp Hanuka duası eşliğinde mumları yakması o anda içime bir su serpti.
Dur dedim daha çok yaşanacak güzellikler var bu hayatta. Ve inşallah Allah hepimize her sene eksilmeden, çoğalarak mumlarımızı yakmaya, kötülerin yanında iyiyi hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edelim.
Ümitlerimiz bitmesin ve ışıklarımız hiç sönmesin…