Usta yönetmen Ridley Scott’ın, Sara Gay Forden’ın aynı adlı sürükleyici kitabından uyarlanan ve Gucci Ailesi'nin gerçek hikayesine dayanan ‘House of Gucci’si, birkaç hafta önce gösterime girdi. Kontrolü kaybedilmeye başlanan bir aile şirketinin, Patrizia Reggiani’nin Maurizio Gucci’yi öldürmesiyle sonuçlanan evliliğinin, açgözlülük, intikam ve ihanet silsilesinin anlatıldığı film, çekimleri başladığı günden itibaren olumlu ve olumsuz görüşlerle gündemden düşmedi. Hikayenin dramatik çekiciliği, Jeremy Irons, Al Pacino, Lady Gaga, Jared Leto, Adam Driver, Salma Hayek gibi isimleri barındıran oyuncu kadrosuyla taçlandırıldı. Dünyanın en önemli modaevi Gucci söz konusu olunca da kostümleriyle de konuşulması kaçınılmazdı.
Aslında Ridley Scott, House of Gucci’nin film haklarını, kitabın yayımlandığı dönemden beri elinde bulunduruyordu. Yıllar süren hazırlık geçmişinden bu yana, 'Gladiator' ve 'The Last Duel' filmlerinde çalıştığı kostüm tasarımcısı Janty Yates'i de yanına alacağı belliydi. Filmin, Maurizio Gucci cinayetinin perde arkasında yaşananları konu etmekle birlikte, seyirciye bir moda dokümanı sunma görevinin de çok baskın olduğunu Janty Yates'le yapılan binlerce toplantıdan, Gucci Müzesi'ne düzenlenen ziyaretlerden, Patrizia Reggiani'nin giysi arşivini odakta tutmalarından anlamak mümkün.
Janty Yates, film ve televizyon için çalışan başarılı bir kostüm tasarımcısı. 'Gladiator' filmiyle En İyi Kostüm Tasarımı Akademi Ödülü'nü kazandı. Onu farklı kılan özelliği, kostümleri tasarlarken, metot oyunculuğu tekniğinden yararlanması ve yalnızca bu çalışma şeklini benimsemesi. Bu özelliğini, Patrizia Reggiani'yi canlandıran Lady Gaga'yla çalışırken ''tüm benliğiyle ortaya koydu'' desem abartmış olmam. Reggiani'nin gerçekte giydiği kıyafetleri birebir kopyalamak yerine farklı ilhamlarla adapte ederek Lady Gaga'yı gerçek anlamda dönüştürdü. Bu ilham kaynaklarının en ilginci 70'li ve 80'li yıllardaki moda bilinciyle, Lady Gaga'nın annesi Cynthia Germanotta'ydı. Ancak 60'ların bombshell yıldızı Gina Lollobrigida'nın etkisi de göze çarpıyor.
Filmde en çok dikkatimi çeken görünümlerden biri, Gucci Ailesi tarafından kabul görmek üzere hazırlanmış Patrizia Reggiani'nin, 60'lar havası taşıyan beyaz, dantelli elbisesiydi. Bu elbise için Yates, terzi Dominic Youg ile çalıştı. Youg her bir danteli el işçiliğiyle özenle işledi, ekrandan seyircinin üstüne akıyor gibi görünmesi için ise 3D tasarım uyguladı. Bu kıyafet, Gucciler tarafından bir süre istenmeyip, sonunda kabul görmeyi başaran Patrizia Reggiani'nin 'o an'ını yansıtmak için ideal bir seçim. Alt sınıftan gelen Patrizia, pahalı olmayan ama masum ve klas bir imajla, bu güçlü aileye manipülatif bir giriş yapıyor.
Sosyal statülerin kıyafetlerle eşgüdümlü vurgulandığı tek sahne bu değil elbette. Para ve gücün içine doğmuş Maurizio ve alt sınıftan gelen Patrizia arasındaki sınıf farkı, kar tatili esnasında giyilen kıyafetlerle sunuluyor. Maurizio Gucci kayak tatilinde, çocukluk aşkı Paola Franchi ile bir araya geliyor. Patrizia kürk şapkaları, altın zincirleri, vücudunu saran, kıpkırmızı, parlak ve gösterişli kayak kıyafetleriyle ortalıkta salınırken, Paola ve Maurizio'nun beyaz bir harmoninin içinde, birbirine benzeyen minimal kıyafetlerle buluşması sınıfsal fark ve benzerlikleri kibarca ortaya koyan sahneler arasında.
Yine Maurizio Gucci karakterinin kostümlerinde, Paola Franchi'yle birliktelik yaşamaya başladıktan sonra değişikliğe gidildiğini, yeni aşkıyla daha rahat bir görünüme kavuştuğunu söyleyebilirim. Yates, Paola Franchi'yle birlikte olmanın daha genç bir his verdiği Maurizio'yu, gri kruvaze sıkıcılıktan kurtarıp, rahat kadife bir takımın içinde seyirci karşısına çıkartıyor. Ancak filmin şüphesiz en dikkat çeken kadifesi Paolo Gucci'nin, ahududu renkli takımıydı. Paolo Gucci karakterinde karşımıza tanınmayacak bir halde Jared Leto çıkıyor. Leto'nun karakteri canlandırırken giydiği takımlar, dünya liderleri ve devlet başkanlarına takım elbiseler tasarlayan Cesare Attolini imzası taşıyor.
Günümüzde Gucci, artık bir aile şirketi değil. Bundan çok daha fazlası... LVHM gibi büyük şirketlere yenik düşmek üzereyken, 1990'ların başında genç tasarımcı Tom Ford'la küllerinden doğdu. Bugün hala Tom Ford'un markaya bu etkisini görmek mümkün. 3 saatte Gucci'nin 20 yıllık sürecini konu alan film, olumlu ve olumsuz bir çok eleştiri aldı. Bu eleştirilerin dışında, ''House of Gucci''nin, çağdaş moda tarihine ışık tutması açısından, moda tutkunlarını tatmin edeceği de yadsınamaz bir gerçek.