Pandemi döneminde kronik hastalıkların takibinin ve düzenli sağlık kontrollerinin aksatıldığı bir gerçek. Tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği bunların başında geliyor. Bu hastalıklar kısa vadede çok belirti vermeyen fakat doğru tedavi edilmediğinde uzun vadede, çok önemli ve kalıcı hasarlara yol açabilen hastalıklardır.
Uz. Dr. Sadi Rüştü Vural*
Pandemi döneminde kronik hastalıkların takibinin ve düzenli sağlık kontrollerinin (CHECK-UP) aksatıldığı bir gerçek. Peki, nedir bu kronik hastalıklar? Tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği bunların başında geliyor.
Şimdi bu hastalıklara değinelim. Örneğin şeker hastalığı... Şekeriniz çok yüksekse; çok su içme, sık idrara gitme, kilo kaybı gibi belirtiler verecek ve sizi zaten hastaneye getirecektir. Eğer şekeriniz çok yüksek değilse, kısa vadede hissedilebilecek bir belirti vermeyecektir. Ama uzun vadede tüm damar sistemini olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayısıyla bu damarların kanlandırdığı tüm organları da… Beyin damarları etkileneceğinden beyinle ilgili problemler, örneğin felç; kalp damarları etkileneceğinden kalple ilgili problemler, örneğin kalp krizi; böbrek damarlarının etkilenmesi sonucunda da diyalize kadar gidebilen böbrek yetmezliği gelişebilecektir. Bu damar problemleri gözümüzde olduğunda, ilk önce görme bozukluğu ve ileri safhada körlüğe kadar gidebilecek problemler ortaya çıkabilir. Damar tıkanıklığı organlarda değil de örneğin bacaklarımızda oluşursa; bacaklarda iyileşmeyen yaralar, iyileşmeyen enfeksiyonlar ve sonunda bacağın kesilmesine kadar giden bir süreç hastalarımızı bekliyor olabilir.
Kolesterol yüksekliği
Biraz da kolesterol yüksekliğinden ve yaratacağı hasarlardan bahsedelim. Bazı insanlar ne yazık ki bilimsel yaklaşımlarda bulunan hekimlerin önerdiği ve uygulaması zahmetli görünen, konfor alanından çıkmaya zorlayan yaklaşımlar yerine, onları hiç ‘zahmete sokmayan’, ‘ne isterlerse yiyebileceklerini’ söyleyen, bazı akılcı olmayan önerilere inanmayı tercih etmekte. Fakat hastalarımızın iyiliğine giden yol emek gerektirir. Ve sağlığımız, emek vermeye değecek öneme sahiptir.
Kolesterol yüksekliğine dönersek; genetik kolesterol hastalığı olan biri, diyet uygulamalı ve ilaç kullanmalıdır. Kolesterol ilacı kullanan birinin; bazı popülist önerilere kulak vererek veya pandemi sürecinin yarattığı kaygıdan dolayı ilacını almayı aksatması, ‘ribaunt etki’ dediğimiz bir mekanizma ile, kolesterolünün öncekinden de daha yüksek bir seviyeye çıkmasına neden olabilir.
Kolesterol değerlerinin bu şekilde kontrolsüz olarak yükselmesi ise; şeker hastalığındakine benzer bir şekilde, dolaşım sistemini bozmakta ve buna bağlı olarak bu damarların kanlandırdığı organlarda kalıcı hasarlara yol açabilmekte.
Bir diğer kronik hastalık da tansiyon yüksekliğidir. Bu hastalık da diğerleri gibi, düzenli doktor kontrolü ve kişiye özel ilaç tedavisi gerektirir. Birine iyi gelen bir ilaç, diğer bir hasta için uygun olmayabilir. Daha önce şeker ve kolesterol hastalıklarında saydığımız uzun vadeli problemlere ek olarak, tansiyonun çok yükselmesi beyin kanaması gibi çok ciddi, hayati öneme sahip problemlere de neden olabilir.
Tüm bu nedenlerden dolayı, pandemi dönemi gibi olağanüstü hallerde bile, mevcut tedavinizi aksatmamanız ve düzenli aralıklarla doktor kontrollerinize gitmeniz büyük önem taşır. Gerekli önlemleri almanız; yani el temizliğine, maske takmaya ve sosyal mesafe kuralına uymanız durumunda, bu tedbirlerin düzgün şekilde alındığı hastanelere başvurmanız, ek bir risk oluşturmayacaktır.
Biraz da daha önce hiçbir sağlık problemi olup olmadığı bilinmeyen kişilerin rutin sağlık kontrollerinden bahsetmek istiyorum. Saydığımız hastalıklara ek olarak, kanser gibi daha hızlı bir şekilde, geri dönüşü imkânsız problemler yaratabilecek hastalıklar, erken tanı sayesinde günümüzde etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle hiç hastalığı olmadığını düşünen kişilerin de, belli aralıklarla sağlık kontrollerine gelmesi çok önemlidir. Check-up ya da Türkçe karşılığı ile ‘Dönemsel Sağlık Taraması’, hiçbir şikâyeti olmayan kişilerde gizli biçimde var olabilecek bazı hastalıkları erken safhada saptamak amacıyla yapılan muayene ve tetkiklerden oluşur. Bu sayede kişide gizli kalmış ve ileride ciddi hastalığa yol açacak problemler saptanırsa, önleyici tedbirler alınabilir ve hastalığın ilerlemesi engellenebilir.
CHECK-UP’A GELMEDEN ÖNCE NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?
Unutmayalım, ‘erken tanı hayat kurtarır.’
Radyolojik İncelemeler
Akciğer röntgeni: Kalp ve solunum sisteminin ön değerlendirmesinde kullanılır.
Mamografi ve Meme US: Meme kanserinin erken tanısında kullanılır.
Tüm batın US: Karın içi organlarda (böbrek, karaciğer, safra kesesi, pankreas, yumurtalıklar ve rahim, prostat) oluşabilecek hastalıkların tespitinde kullanılır.
Laboratuvar incelemeleri
ALP/ GGT/AST/ALT: Karaciğer, safra ve safra yolları, kalp ve böbrek hastalıkları ile ilgili oluşabilecek hastalıkların tanısında kullanılan testlerdir.
Kolesterol paneli: Kalp damar hastalıkları yönünden risk belirlenmesi, kolesterol metabolizmasının değerlendirilmesi, diyet veya tedavinin düzenlenmesi ve takibi gibi amaçlarla kullanılır.
Kan sayımı: Kansızlık başta olmak üzere, çeşitli kan hastalıkları ve pek çok diğer hastalığın tanısında fikir verir.
Elektrolitler: Su ve elektrolit dengesindeki bozuklukların tespitinde kullanılır. Bazı hormonal hastalıklar ve böbrek hastalıkları hakkında bilgi verir.
CRP/ Sedimantasyon: Genel hastalık belirteçleridir. Romatizma, kanser gibi hastalıklarda da ön tanı tetkiki olarak kullanılır.
Gaitada gizli kan: Sindirim sistemindeki kanama ve kanserlerin ön tanısında kullanılır.
Açlık kan şekeri: Şeker hastalığının tarama, tanı ve takibinde yardımcı olur.
HBsAg: Hepatit B hastalığının tanısında kullanılır.
Ürik asit: Gut hastalığının tanı ve izlenmesinde kullanılır.
BUN/ Kreatinin: Böbrek hastalıklarının erken tanısında kullanılır.
Tam idrar: Böbrek ve idrar yolu hastalıklarının ön tanısında kullanılır.
PSA/ serbest PSA: Prostat kanserinin ön tanısında kullanılır.
TSH: Tiroit hastalıklarının tespitinde kullanılır.
LPa: Kalp damar hastalıkları yönünden risk belirlemesinde yardımcı olur.
Homosistein: Damar hastalıkları, özellikle kalp damar sklerozu ve ven trombozu riskinin tayini için kullanılır.
CA 125: Yumurtalık kanserlerinin ön tanısında ve tedavi takibinde kullanılır.
HbA1C: 3-4 aylık bir süredeki ortalama kan şekeri düzeyi hakkında bilgi verir.
Diğerleri
Efor testi ve EKG: Kalp ritim düzensizliklerinin ve koroner damar yetersizliğinin ön tanısında kullanılır.
Ekokardiografi: Kalp kası ve kapakçıklarının değerlendirilmesinde kullanılır.
Vajinal smear ve kültür: Rahim ağzı kanserleri ve iltihaplarında erken tanı için uygulanan yöntemlerdir. 18 yaş üstü her kadının düzenli yaptırması gereken bir testtir.
Bu tetkiklerin her biri tüm check- up paketlerinde bulunmayabilir bazı tetkikler gerektiğinde programa eklenecektir.
*İç Hastalıkları Uzmanı Or-Ahayim Hastanesi