Omikron varyantının dünya çapında getirdiği dalgadan basketbol camiası da nasibini aldı. NBA yönetimi ise maçların devam etmesi için gereken her şeyi yapıyor. Bunun yanı sıra aşı zorunluluğunun eyaletten eyalete değişmesi, aşı karşıtı olan oyuncuların bazı maçlarda oynayıp bazılarında oynayamamasına sebep olmakta. Bu kaotik durumun NBA´in izlenebilirliğine, marka değerine zarar verdiğinin düşünenlerin sayısı azımsanacak gibi değil.
Omikron varyantının dünya çapında getirdiği dalgadan basketbol camiası da nasibini aldı. Bu durum Atlas Okyanusunun Avrupa tarafında maçların ertelenmesine yol açsa da Amerika’da maçların durdurulmaması için NBA yönetimi gereken her şeyi göze almış durumda. Karantina sürecinin hafifletilmesinden tutun, COVID sebebiyle oyuncularını oynatamayan takımların on günlük mukaveleler yapabilmesi için bütçe kolaylığı sağlanmasına kadar alınan kararlara bakınca, NBA’in Queen’in ölümsüz eserinde dediği gibi “şov devam etmeli” düşüncesinde olduğu aşikâr.
Bunun yanı sıra aşı zorunluluğunun eyaletten eyalete göre değişmesi, aşı karşıtı olan oyuncuların bazı maçlarda oynayıp bazılarında oynayamamasına sebep olmakta. Örneğin, bu durumun poster çocuğu Brooklyn Nets’in yıldızı Kyrie Irving, New York eyaletinin aşıyı zorunlu tutmasından dolayı iç saha maçlarında görev alamıyor. Sakatlıkları da bu etmenlerin yanına eklersek takımlarda oyuncu devamlılığının zor hatta imkânsız hale geldiğini söyleyebiliriz.
Ömer Faruk Yurtseven
Bu kaotik durumun NBA’in izlenebilirliğine, marka değerine zarar verdiğinin düşünenlerin sayısı azımsanacak gibi değil. Ancak temelde üç kesimin çok da mutsuz olmadığını söyleyebilirim. Birincisi, on günlük mukavelelerle oynama şansı bulan genç ya da emeklilikten dönen oyuncular (Bir zamanların haşarı oyuncusu Lance Stephenson’ın Indiana’ya geri dönüşünde bir çeyrekte attığı 20 sayılık performansı izlemenizi tavsiye ederim). İkincisi, normalde takım rotasyonun sonlarında olup dakika alamayan oyuncular. Burada verilecek en önemli örnek, temsilcimiz Ömer Faruk Yurtseven. Bam Adebayo ve onun yedeği Dewayne Dedmon’ın yokluğunda eline geçen fırsatı iyi değerlendiren Yurtseven, yakaladığı double double serisiyle ön plana çıkmayı başardı. Üçüncü kesim ise Doğu Konferansına gönül verenler. Sezonun yarısını aştığımız bu dönemde Doğu yakasının zirvesiyle on birincisinin arasındaki fark sadece yedi maç. Bu kadar değişkenin olduğu bu sezonda bu farkın önemi daha da azalıyor. Bu da bize ligin sonuna kadar çekişme ve rekabetin devam edeceğinin göstergesi.
DeMar DeRozen
Bugün itibariyle zirvede bulunan Miami Heat, az önce bahsettiğim iki oyuncu ve bir başka yıldızı Jimmy Butler’ın yokluğunda çıkardığı iyi işle taraftarlarına umut verdi. Onların yarım maç arkasında bulunan Nets, süper yıldızı Kevin Durant’ten sakatlığı sebebiyle birkaç hafta yararlanamayacak olsa da Kyrie Irving ve James Harden ile yarışın sonuna kadar kalacak. Birinciyle sadece bir maç farkı olan bu senenin sürpriz çıkış yapan takımı Chicago Bulls’un, son zamanlarda düşüş yaşasa da DeMar Derozan’ın liderliğindeki genç oyuncularla toparlanması bekleniyor. Onların hemen altında geçen senenin şampiyonu Milwaukee Bucks, son yıllarda kazandığı tecrübeyle doğru zamanda zirveye atılım yapmak bekliyor. Beşinci sıradaki Cleveland, genç nüvesiyle enerjisini sezon sonuna kadar taşıyabilir. Senenin başında favorilerden biri olarak gösterilen Philadelphia 76ers ise sorun yaşadığı yıldızı Ben Simmons’ı takas edebilirse şampiyonluğa adaylığını tekrar koyabilir.
Normal sezonun bitmesine 30 küsur maçtan fazla kaldığı düşünülürse, her an her şeyin değişebileceği bir konferans yarışı bizi bekliyor. Anlayacağınız Doğu cephesinde yeni çok şey var ve olmaya devam edecek.