Nostaljik bir büyüme hikâyesi anlatan ´LİCORİCE PİZZA´ Paul Thomas Anderson´un en kişisel filmi…
Film cesur, müteşebbis, kararlı bir gencin kendisinden 10 yaş büyük bir kıza olan aşkını anlatıyor. Bu yarı otobiyografik film, arayış içinde olan, ileride yaşayacakları hayatı nasıl yaşayacaklarını kestiremeyen iki gencin portresini, olgunlaşma öyküsü formatında anlatıyor. Yan öykücükleriyle 133 dakikalık filmdeki sarkmalar, ‘keşke daha kısa olsaydı’ dedirtiyor.
Yön. ve Sen: Paul Thomas Anderson
Gör: Paul Thomas Anderson - Michael Bauman
Müz: Jonny Greenwood
Mon: Andy Jurgensen
Oyn: Alana Haim - Cooper Hoffman - Sean Penn - Bradley Cooper - Tom Waits - Will Angarola - John C.Relly - James Kelley - Motti Haim - Este Haim - Danielle Haim
Bir yeniyetmenin ilk aşkını anlatan ‘Licorice Pizza’ nostaljik bir büyüme hikayesi. Paul Thomas Anderson’un senaryosunu yazıp, yönettiği ve görüntü yönetmeni olarak da katkı verdiği film, parlak kariyerinin en kişisel, en duygusal, tuhaf ve eğlenceli filmi. Bu romantik dönem filmi, insanın hayatta bir yön bulmasının zorluğu üzerinde izleyicisini düşünmeye davet ediyor.
Film arayış içinde olan, ileride yaşayacakları hayatı nasıl yaşayacaklarını kestiremeyen karşı cinsten iki gencin portresini bir olgunlaşma öyküsü formatında anlatıyor. Güney California’nın San Fernando Vadisinde geçen konusuyla filmin iki baş karakteri 15 yaşındaki Gary Valentine ile 25 yaşındaki Alana Haim. Bu iki karakter ve gençliğinde yaşadıklarından hareketle Paul Thomas Anderson yarı otobiyografik bir film yapmış.
Nostaljik bir büyüme hikâyesi
Anderson 2001’de bir lisede şahit olduğu bir olaydan, arkadaşı Gary Goetzman’ın yaşam öyküsünden yola çıkmış. Bradley Cooper’in oynadığı Hollywoodlu yapımcı John Peters’i ve Sean Penn’in canlandırdığı William Holden’i senaryosuna dâhil etmiş. Ayrıca Paul Thomas Anderson gençlik aşkına küçük bir rol verirken, kızı Alana Haim’i başrole oturtmuş. Alana’nın öz babası Motti Haim ile ablası Este Haim, filmde kendilerini oynuyorlar.
Yetenekli bir oyuncu olan Gary’nin (Cooper Hoffman) hayatı, okuluna gelen fotoğraf asistanı Alana’yı (Alana Haim) görmesiyle bambaşka bir hal alır. Lisesinde fotoğraf çekimi için sırasını bekleyen Gary gördüğü Alana’ya kur yapıp, kendisini özgüveni ve becerisiyle etkilemeye çalışır. 25 yaşını geride bırakan, ciddi bir ilişki kurmak isteyen Alana, kendisinden on yaş küçük Gary’yi başta ciddiye almaz. Ancak cesur, müteşebbis, kararlı ve ısrarcı bir genç olan Gary’den zamanla etkilenir.
Annesinin (Mary Elizabeth Ellis) işinde yetki verdiği, becerisini ispat etme fırsatını bulan Gary sayesinde Alana’nın hayatı renklenir. Şov dünyasına girip bir Hollywood menajerinin ilgisini çeken, starlarla flört etme fırsatını bulan Alana, Gary’nin su yatağı işine ortak olur. Flörtöz bir genç kız olarak yaşıtı erkeklerle çıkan Alana, Yahudi bir genci ailesine tanıştırmak üzere evine götürür. Ancak sevgilisinin ateist olduğunu itiraf etmesi, dindar ailesini şok eder.
Alana’nın ciddi bir ilişki kurma projesi gerçekleşmez. Gary’nin kendisine ilgi duyan güzel bir kızla flörtü Alana’yı kıskandırır. İş icabı birlikte olmaları, iki Hollywood ünlüsünün hayatlarına girmesi ile ilişkileri hep canlı kalır. Motosiklet delisi karizmatik iş adamı Jack Holden (Sean Penn) ile flört eden Alana ile ünlü film yapımcısı John Peters’ten (Bradley Cooper) aldığı su yatağı siparişini evine teslim etmeye çalışan Gary, alışık olmadıkları ancak hayatlarına heyecan katan sıra dışı olaylar yaşarlar.
‘Şişko Barnie’nin Konforu’ adlı su yatağı işinden sonra pinball makineli bir oyun salonu işletmeye başlayan Gary özgüveniyle, hayatta yolunu bulmaya çalışan Alana’yı etkilemeyi başarır. Zamanla birbirlerinden ayrı kalamaz hale gelen ikili, birlikte büyüyüp gelecekleri için mücadele etmeye başlarlar.
Evrensel bir aşk öyküsü
Filmde 1970’lerin petrol krizinde su yatağı sevkiyatı yapan koca bir kamyonun mazotu bitince, virajlı bir yolda yokuş aşağı geri geri gidip, yokuş bitince ustalıklı bir manevrayla doğrulup başka bir yokuştan son hızla indiğini gösteren çarpıcı sekansta, iki görüntü yönetmenine şapka çıkarıyorum. Paul Thomas Anderson Oscar’lı filmi ‘Phantom Thread’den sonra bu filmde de görüntü yönetmenliği yapıyor. Kendisine Micheal Bauman destek veriyor.
Paul Thomas Anderson’un 24 yıllık kariyerinde ‘Kan Dökülmeyecek / There Will Be Blood’ (2007), ‘Gizli Kusur / Inherent Vice’ (2014), ‘Usta / The Master’ (2012) ve ‘Phantom Thread’ (2017) gibi önemli filmler var. Bunların birincisinde Daniel Day Lewis kariyerindeki üç Oscar ödülünden birini kazandı.
‘Licorice Pizza’nın çarpıcı sekansına direksiyondaki Alana sadece usta bir şoför değil, soğukkanlı, becerikli olgun kişilikli bir yetişkin olduğunu sergilediğinde, yanında oturan Gary’ye sadece dua etmek kalıyordu. Filmin bir başka başarılı sekansında, Alana kampanyasında yer aldığı yakışıklı adayla bir aşk ilişkisi yaşamayı düşlerken, kendisinin eşcinsel olduğunu öğreniyor.
Film adını Amerika’da bir plak mağazaları zinciri olan Licorice Pizza’dan alıyor, ancak Anderson bu karışık pizzasına ölçüyü kaçırıp fazla malzeme koyuyor. İzleyici bol keseden senaryoya yerleştirilen ekstra malzemeden tat almıyor. Örneğin geveze Japon restoranın sahibi, gerçek bir karakter olan Jerry Frick’in (John Michael Higgins) ve Lucille Ball’ın (Christine Ebersol) tüm sahneleri çıkarılsa film değerinden bir şey kaybetmez.
Tuhaf ama eğlenceli ve duygusal
Yönetmen - oyuncu Safdie Kardeşler’den Benny Safdie’nin canlandırdığı, seçim kampanyası yürüten eşcinsel aday Joel Waschs sahneleri çok uzun tutulmuş. Çok karakterli ve bol yan öykülü konulardan hoşlanan bir yönetmen olan Paul Tomas Anderson’un ‘Licorice Pizza’da yarım kalan öykücükleri tatminkâr olmaktan uzak. Filme dahil edilen yan karakterlerin öyküyü renklendirmesi, heyecan katmasına rağmen, süresini uzatmasıyla handikap yaratıyor. 133 dakikalık filmdeki sarkmalar, ‘keşke daha kısa olsaydı’ dedirtiyor.
Filmin iki başrol oyuncusu ‘Licorice Pizza’ ile ilk oyunculuk deneyimlerini yaşamalarına rağmen, başarılı performanslar çıkarıyorlar. 30 yaşındaki müzisyen Alana Haim ile 18 yaşındaki Cooper Hoffman değişik yaşlarda 25 ve 15 yaşlarındaki rolleri oynuyorlar. Bu iki oyuncu arasındaki kimya tutmuş. 2014’te henüz 47’sindeyken ölen Oscar’lı aktör Philip Seymour Hoffman’ın oğlu olan Cooper, kendisinden on yaş büyük bir kıza âşık olan yeniyetme rolünde inandırıcı olmayı başarıyor.
Philip Seymour Hoffman, Paul Thomas Anderson’un beş filminde oynadı. Aralarında yönetmenin kariyerindeki en parlak filmleri olan ‘Boogie Nights’ (1997) ve ‘Manolya / Magnolia’ (1999) vardı. ‘Licorice Pizza’, adı geçen bu iki film seviyesinde olmasa da duygusallığıyla birçok eleştirmene ileride ‘kült film’ olacak dedirtti. Paul Thomas Anderson’un gerçek hayattaki partneri Maya Rudolph’un filmde kısa bir rolü var.
Anderson’un bir önceki filmi, ünlü bir İngiliz modacı ile ilham perisi bir genç kadının aşk ilişkisini anlatan ‘Phantom Thread’ (2017) de bir aşk filmiydi. Ama bana hitap etmemişti. Ancak garip romantizmli bir aşkı anlatan ‘Licorice Pizza’yı (uzun tutulan süresine rağmen) sevdim.
Neticede Paul Thomas Anderson’un hoş bir nostalji hissi yaratan, bu en kişisel, en duygusal, en komik filmi, tuhaflığı ve özgünlüğüyle eğlenceli olabiliyor.