Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: ''Anmak, unutmamak önemli ancak değerli olan hatırladıklarımızın rehberliğinde yaşamak''

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 27 Ocak Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle Türk Yahudi Toplumu tarafından gerçekleştirilen çevrimiçi etkinlikte konuştu.

Toplum
27 Ocak 2022 Perşembe

Bakan Mehmet Nuri Ersoy yaptığı açıklamada, ‘‘6 milyon Yahudi ile Romanlar ve engellilerinde aralarında yer aldığı Holokost kurbanı yaklaşık 11 milyon insanı saygıyla yad ediyorum. Hatıraları insanlık vicdanında asla kapanmayacak bir yara, herkes için adil, eşit, müreffeh bir dünya kurmak zorunda olduğumuzu daima hatırlatan bir ders olarak yaşamaktadır. Hırs, güç tutkusu, üstün ırk, ayrıcalıklı topluluk gibi çarpıklıklardan sıyrılıp, fikren ve vicdanen insan olarak kalabilmiş herkes bu dersi almış demektir. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki sayımız hala az. İnsanlık maalesef kendini yok etme çabasından bir türlü vazgeçmiyor. Arkasına hangi bahaneyi koyarsak koyalım, hangi nedenleri sıralarsak sıralayalım savaşların acısını, bahane ve nedenleri icat edenler değil, en doğal hakkı olan yaşamayı seçenler çekmektedir. Günümüz dünyasında bir bakalım ve kendimize karşı dürüst olalım. II. Dünya Savaşının son bulmasının üzerinden geçen 77 yılda dünyayı daha iyi bir hale getirebildik mi sorusunun cevabını herkes kendi vicdanında versin. Hocalı ve Srebrenitsa vahşeti karşımızda dururken, Suriye, Myanmar ve dünyanın farklı birçok coğrafyasında insanlık kavramı utanç ve dehşet içinde yerlere düşmüşken, daha da güncel bir örnek vermek gerekirse, parası olan ülkeler COVID-19 aşısına sahip olup, parası olmayanlar kaderine terk edilirken bu soruya evet diyenler, hele ki söz konusu ülkelerin neden fakir olduğu, karşı tarafın nasıl zenginleştiği sömürge tarihinin utanç belgeleri ile gayet ortadayken kendinde bu cevabı verme hakkını nerede buluyorlar cidden bilmek istiyorum. Ege’de, Akdeniz’de sığınmacı botlarına ateş eden, karaya çıkanları özel ödenekle kurdukları maskeli kolluk kuvvetleri ile ölesiye dövdüren Avrupa’nın sözde medeniyet timsali devletleri sizce Holokost’tan ders almış gibi duruyorlar mı? Bakınız başta İslamafobi olmak üzere dini ve etnik kökenlere dayalı ötekileştirme anlayışını devlet politikası haline getirenler bugün Holokost üzerine, ayrımcılık ve dünya barışı üzerine söylemler sıralayacaklar. Sonra da anıtlara çiçek bırakıp kurbanların hatıralarına saygılarını sunacaklar. Ben o 11 milyon insanın hatırasına yapılabilecek daha büyük bir haksızlık ve saygısızlık maalesef düşünemiyorum. Eğer o kurbanların hatırasına değer veriyorsak bugün daha fazla kurban verilmemesi için çalışmak, aksi yönde adım atanların karşısına da kararlılıkla dikilip gerçekleri yüzlerine vurmak zorundayız. Elbette kimileri Türkiye ne yaptı ve ne yapıyor diye soracaktır ki o kişilerin dünyadan haberinin olmadığı gayet aşikâr. Biz İspanya’dan sürgün edilen Yahudilerin, mezhep savaşlarından canını kurtarmak için kaçan Hristiyanların merhametinden ve adaletinden emin oldukları bu yüzden de tereddütsüz sığındıkları Osmanlı Medeniyeti’nin mirasçısıyız. Biz Selahattin Ülkümen, Necdet Kent, Behiç Erkin, Namık Yolga gibi diplomatlarımızın kararlılığını, cesaretini ve iradesini emanet alanlarız. Onlar ki Nazileri elinden nice insanın canını kurtarmış, bu yolda mücadele etmiş ve kendi hayatlarını ortaya koymuşlardır. Bugün ise savaşlardan, kıtlıktan, afetlerden, yoksulluktan kaçmak velhasıl hayatta kalabilmek için evlerinden kopan, koparılan 5 milyondan fazla mülteciye kucak açan ülkeyiz. Milli gelirine oranla dünyada en fazla insani yardım yapan milletiz. Bununla da gurur duyuyoruz. Övünmek derdinde değil, doğru olanı yapmanın sevincini, değerini, önemini paylaşmak derdindeyiz. Zaten dünyada yaşanmış ne kadar insanlık dramı varsa, yaşam hakkını elinde tuttuğunu sanan, bunu bir lütuf gibi istediğine verebileceğini düşünen insanlardan, devletlerden kaynaklıdır. Bizim mücadelemizde bu kibre, bu üstünlük anlayışına karşı. Hiçbir zaman bu mücadeleden geri adım atmadık bundan sonra da bir an olsun atmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olarak Holokost kurbanlarına saygımızı sunma şeklimizde budur. Onların ve öncesinde yahut sonrasında onlarla aynı felaketleri yaşayanların hatıralarını böyle yaşatmaktayız. Saygı değer katılımcılar ve Yahudi toplumunun kıymetli temsilcileri, anmak, hatırlamak, unutmamak önemli ancak doğru ve değerli olan hatırladıklarımızın rehberliğinde yaşamak. Holokost gibi tarihin en karanlık ve en dehşet verici suçunu hatırlayan herkes, dini, dili, mezhebi, kökeni fark etmeksizin tüm canlara saygı duymak ve korumakla doğru ve değerli bir hayatı yaşamış olacaktır. Tüm farklılıklardan uzak şekilde insan olarak üzerine düşeni yapmış olacaktır. Böyle insanların sayısı arttıkça da insanlık medeniyeti hakkettiği mertebelere yükselecektir. Kendi olarak yaşamak kararlılığıyla zalimlerin zulmüne boyun eğmeyen, bu iradeyi arkasında miras bırakarak yaşamını yitiren herkesi saygı ve şükranla anıyor. O mirasın sahipsiz olmadığını bir kez daha kararlılıkla ifade ediyorum’’ sözlerine yer verdi.

Türk Yahudi Toplumu Eşbaşkanı İshak İbrahimzadeh, Türk Yahudi Toplumu Başkan Vekili Moris Levi ve Uluslararası Holokost Anma Birliği (IHRA) Heyet Başkanı Büyükelçi Nevzat Uyanık da Facebook ve Twitter’dan canlı yayınlanan çevrimiçi etkinlikte konuşma yaptılar.

Etkinlikte ayrıca müzik dinletileri ve film gösterimleri yapıldı. Etkinlik Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın duası ve kurbanlar anısına yakılan mumlarla sona erdi.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün