İsrailli haham İstanbul'da kar fırtınasında camiye sığındı

İstanbul´da kar yağışı nedeniyle mahsur kaldığı yerden jandarma tarafından kurtarılan İsrailli haham İsrael Elbom camiye sığındı. Elbom, "Camide halının üzerinde biraz uyudum. Sabah duasını Müslümanlarla yan yana ettim. Güzel zamanlardı" dedi.

Toplum
28 Ocak 2022 Cuma

İsrailli Haham 62 yaşındaki Elbom, kaşer sertifikasyonu için denetleyici olarak İstanbul'a gelmişti.

İşlerini bitirdikten sonra salı gecesi uçağına yetişmek için yola çıkan Elbom, kar yağışı ve tipi nedeniyle İstanbul Havalimanı'na varamadan yolda mahsur kaldı.

Saat 15.00'ten gece saat 02.00'ye kadar araçta beklemek zorunda kalan Elbom, jandarmanın yardımıyla yakındaki bir polis merkezine, ardından beklemek üzere İstanbul Havalimanı yakınındaki Ali Kuşçu Camii'ne götürüldü.

Cemaat camide namaz kılarken aynı safta sabah duası yapan Elbom, yaşadığı farklı tecrübeyi İsrail medyasıyla paylaştı.

Yaşadıklarını anlatan Elbom, Türkiye'nin birçok şehrine defalarca iş amaçlı seyahatler yaptığını ve sık sık geldiğini belirtti.

Seyahatleri sırasında kendini her zaman iyi hissettiğini dile getiren Elbom, "Ankara, İzmir ve Adana gibi birçok şehre yıllardır seyahat ediyorum. Her gittiğimde kendimi rahat hissediyorum. Çok nazik insanlar, genelde gülümsüyorlar" dedi.

Elbom, iki gün önce de bir fabrikadaki işlerini bitirdikten sonra uçağına yetişmek için yola çıktığını, yoğun kar yağışı ve kazalar yüzünden yolda kaldıklarını anlattı:

"Gece saat 01.00'e kadar arabada kaldık. Şoförüm uyuyordu ama ben uyuyamadım. Polisler insanları araçlarından alarak bir yere götürmeye başladılar. Ben şoförü uyandırdım, neler olup bittiğini öğrenmek için. Polis araçlarının olduğu yere kadar yarım saat yürüdük ve sonra kamyonete geçtik. Çok kalabalıktı. Polis merkezine gittik ve orada birkaç saat kaldık. Sıcaktı. Yiyecek getirdiler ama kaşer onaylı olmadığı için yiyemedim. Ordu görevlileri bizi aldı ve camiye götürdüler."

Sabah 04.00 gibi camiye vardıklarını söyleyen Elbom, orada yaşadıklarını ise şöyle aktardı:

"Cami olduğu için ayakkabılarımı çıkardım. Halılar biraz sıcaktı, ısındım. Caminin bir köşesine geçtim, insanlar bana bakıyordu. Çünkü tabii ki biraz farklı görünüyordum. Hiç kimse bir şey söylemiyordu, sadece gülümsüyorlardı. Çok güzeldi. Saat 05.00-06.00 civarıydı. Çok yorgun ve üşümüştüm. Camide halının üzerinde biraz uyudum. Elimi yüzümü yıkayıp, tekrar sabah duasını yapmak için camiye geldiğimde namaz kılan insanlar vardı. Ben de aynı zamanda yan yana duamı ettim. Aynı Tanrı'ya dua ediyoruz. Güzel zamanlardı."

Kaynak: AA

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün