İtiraf edeyim tenisten çok anlamam. 2-3 kez elime raket almışlığım, büyük turnuvaları takip etmişliğim var ancak çok da hâkim olduğum söylenemez. Avustralya Açık´ın final maçını seyretmek ise, her büyük sporcuyu takip etmek gibi oldukça ilham vericiydi.
Rafael Nadal – Daniil Medvedev finali
Novak Djokovic’in aşı olmayı reddetmesi nedeniyle ev sahibi ülke ile yaşadığı vize krizi sonrası başlayan Avustralya Açık’ta finalde Rafael Nadal ile Daniil Medvedev karşı karşıya geldi. Finale çok iyi giriş yapan Daniil Medvedev ilk seti 6-2 ile almaya başardı. İkinci set ise oldukça çekişmeli geçti. Karşılıklı servislerin kırıldığı bu bölümde set tie-break’e gitti. Tie-break’i 7-5 kazanan Rus raket seti de 7-6 alarak durumu 2-0’a getirdi.
Dönüş başlıyor
Medvedev’in 2-0 öne geçmesinden sonra, eminim ki birçok kişi Rus raketin şampiyonluğa ulaşacağına inanıyordu. Ancak İspanyol raket üçüncü seti 6-4 alarak skoru 2-1’e getirdi ve geri dönüşü başlattı. Dördüncü sette de aynı skor ortaya çıktı ve eşitliği yakaladı.
Son set eşitlikle devam ederken Rafael Nadal beşinci oyunda rakibinin servisini kırdı ve 3-2 öne geçti. Nadal kendi servisinde de hata yapmadı ve skoru 4-2’ye getirdi. Medvedev onuncu oyuna 5-4 geride girdi ancak rakibinin servisini kırmayı başardı ve durum 5-5 oldu. Rus raket bu noktada eline geçen fırsatı tepti ve yine servisini kırdırdı. Nadal da 6-5 öne geçtiği ve şampiyonluk için kullandığı servislerde hata yapmayarak şampiyonluğa ulaştı.
Nadal’ın 21. Grand Slam şampiyonluğu
Rafael Nadal Grand Slam turnuvalarında 21. kez şampiyonluğa ulaşarak Roger Federer ve Novak Djokovic’i geride bırakarak tarihin en çok Grand Slam turnuva kazanan erkek tenisçisi unvanını eline geçirdi. Medvedev 2019 yılında Novak Djokovic’i finalde mağlup ederek Sırp tenisçinin bu unvanı kazanmasına engel olmuştu ancak Rafael Nadal’ı durduramadı.
Keyif veren ralliler
Teniste bana en keyif veren ralliler uzun süren ralliler. Bir tarafın yaptığı akıllı hamlelere karşı tarafın verdiği yanıtlarla uzayan oyunlar. Bu maçta da bu tanıma uyan birçok oyun gördük. Çıkması oldukça zor görünen topları saha içine döndürmeyi başardılar, plaseler voleler kullandılar, yetenek havuzlarında ne varsa hepsini kullandılar. Bir oyun tam 40 vuruş kadar sürdü. Seyretmesi çok keyifli, adına yakışan bitmesini istemediğim bir final maçı oldu.
İlham verici bir karşılaşma
Rus raket Daniil Medvedev henüz 25 yaşında. Geçen yılki Amerika Açık’ta şampiyonluğa ulaşarak ilk Grand Slam’ini kazanan Rus raket, bu maça fırtına gibi başladı. 2-0’lık skor üstünlüğünü yakaladı ve ikinci Grand Slam’ini kazanmaya sadece bir set uzaklıktaydı. Kariyerinin kalan bölümünde büyük başarılar elde edeceğini bu iki sette gösterdi. Her ne kadar hakemlerle diyalogu ve seyircileri şikâyet etmesi ile kamuoyunda tepki görse de; yeteneğinden şüphe yok.
Diğer taraftaki Rafael Nadal ise 2-0 geriye düştüğü bu final maçını kazanmayı başardı. Belki de birçok kişi umudunu kesmişken O kesmedi. Üçüncü seti alarak geri dönüş ateşini yakarak şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Bu galibiyeti daha da ilham verici hale getiren noktalar var. İspanyol raket 35 yaşında. Fiziksel olarak ne kadar hazır olduğunu biliyoruz ancak karşısında kendisinden 10 yaş küçük bir rakibi varken beş sete giden ve yaklaşık beş buçuk saat süren bir maçta ayakta kalmayı başarması inanılmaz. Son servis oyununda rakibini hiç sayı vermeden mağlup etmesi hem fiziksel hem psikolojik olarak ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Belki de 65 yaşından sonra tenis oynamaya başlayan babamdan duymasam izlemeyeceğim bu maçı kaçırsam çok şey kaçırmış olurdum. Sporcular ve spor karşılaşmaları böyle ilham verici olabiliyor; pes etmemeyi ve umudunu kaybetmemeyi bize hatırlatıyor.