Bu hafta Fenerbahçe´de yüksek divan kurulu toplantısı vardı. Konuşmaya Hulusi Belgü´nün dobra eleştirileri damga vurdu.
Bu hafta Fenerbahçe’deki Yüksek Divan Kurulu Toplantısına Hulusi Belgü’nün dobra eleştirileri damga vurdu. Hulusi Belgü, Ali Koç Yönetimini Fenerbahçe tarihinin en başarısız yönetimi olarak betimledi. Ardından da Ali Koç’un nasıl büyük bir umutla seçildiğini ve nasıl büyük bir hayal kırıklığına dönüştüğünü anlattı. Yapılan hataları örneklerle destekleyip ardından da umudunun kalmadığını ve bu yönetimin Fenerbahçe’ye katacağı bir şey olamayacağını kendince ifade etti.
Hulusi Belgü
Ardından Başkan Ali Koç çıktı kürsüye, önce gündemlerindeki maddeleri anlattı. ‘28 şampiyonluk’ ve ‘2010-2011 sezonu şampiyonluğu’ hakkında yaptıkları girişimlerden bahsetti. 28 şampiyonluk ile ilgili girişimlerini anlatırken. “TFF’den acele etmeden bunu konuyu değerlendirmelerini istedik, ama bu kadar da uzun sürmesini istemedik” dedi. Ardından ise “ümit ediyoruz”, “umarız”, “olumlu ya da olumsuz cevap bekliyoruz” benzeri ifadeler kullandı.
İkinci konu olan 2010-2011 sezonu şampiyonluğu ile alakalı da Trabzonspor’un web sitesinde kendisini o sezonun şampiyonu olarak tanımlamasına karşın federasyona yazdıkları yazıya değindi, sonrasında konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fetö Terör Örgütü ile alakalı yaptığı açıklamaya dayandırarak. “2010-2011 Sezonu Şampiyonu olarak Fenerbahçe’yi tanımayan zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı gelmiş olur” diyerek topu siyasete attı.
Kendi adıma yorumlamam gerekirse iki konudaki açıklamasını da beğenmedim. İlk konu ile alakalı kendinden emin bir üslup ya da “umuyoruz, ümit ediyoruz” gibi ifadeler yerine bir Fenerbahçeli olarak, “Bu şampiyonluklar bizim şampiyonluklarımız, ve bunu eninde sonunda kabul etmek zorundasınız, siz reddettikçe ya da cevap vermedikçe biz bunu tekrar tekrar önünüze getireceğiz, taa ki hakkımız verilene kadar” gibi ifadeleri tercih ederdim. Yine 2010-2011 sezonu şampiyonluğu ile alakalı topu siyasete atacağına, defalarca birlikte demeç verdikleri ve hakemleri eleştirmeme kararı aldıkları Trabzonspor Başkanı’nı arayıp bu işin artık nerelere gittiğini anlatmasını, ardından da bunu Fenerbahçe Divan Kurulu Toplantısı’nda anlatmasını tercih ederdim.
Evet, Aziz Yıldırım üslubundan çok sıkılmıştık, bağıra çağıra yönetmek. Asarım, keserim diye yönetilmek artık camianın sıkıldığı bir olgu haline gelmişti. Ancak Ali Koç’un da özellikle camianın şampiyonlukları ile alakalı yaptığı açıklamaları çok naif buluyorum.
Hulusi Belgü konusuna geri dönersek ise, Başkan’ı belki de ilk defa seçildiğinden beri bu kadar sinirli ve saldırgan gördüm. Hulusi Belgü’ye “Sen kimsin?”, “Kendine gel, terbiyesiz!”, “Fenerbahçe olmasa esamen okunmaz” gibi ifadeler kullandı. Sesi de hep gördüğümüz Koç görüntüsünün uzağında çok gür çıkıyordu. Keşke Fenerbahçe tarihi açısından hayati önem taşıyan konular olan ‘28 şampiyonluk’ ve ‘2010-2011 sezonu’ ile alakalı konularda da bu kadar sinirli bu kadar gür sesli ve saldırgan bir lider görseydik. Tüm camianın özlemini çektiği üslubu, doğru ya da yanlış eleştirildiği için göstermesi beni kendimce bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Divan kurulunda gelecek sezonun teknik direktörünü açıklayamaması beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Teknik direktör konusunu halledemediği için ara dönemde transfer yapmak istemediğini, bütçeyi yeni hocaya yeni sezon için ayırmayı düşündüğünü söyleyemeyecek kadar iletişim eksiği olduğunu görmek, beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Kendisini istifaya çağıran Fenerbahçe taraftarlarının büyük çoğunluğunun bu sezon ilk defa kombine alan bir kesim olduğunu söyleyip, kendisini gerçekten istifaya çağıran kesimi görmezden gelmesi ve Aziz Yıldırım’ın son zamanlarındaki gibi davranması beni yeniden hayal kırıklığına uğrattı. Bir kez daha Ali Koç’un bu haliyle daha hazır olmadan Fenerbahçe’nin başında olması beni büyük hayal kırıklığına uğrattı.