DW'de Yahudi düşmanlığına karşı eylem planı

Dünya
16 Şubat 2022 Çarşamba

Deutsche Welle'nin Arapça Servisindeki antisemitizm iddialarını araştıran komisyon, ‘görevi kötüye kullanma’ vakaları tespit ettiklerini, ancak kurumda yapısal bir antisemitizm sorunu bulunmadığını açıkladı.

Almanya'nın yurt dışı yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin (DW) Arapça Servisinde antisemitizm bulunduğuna ilişkin iddiaları araştıran Adalet eski Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ve psikolog-yazar Ahmad Mansour hazırladıkları raporu geçtiğimiz hafta bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. Antisemit ifadeler kullanmakla suçlanan Arapça Servisinin beş çalışanının açığa alınmasını haklı bulan araştırma komisyonu, bu kişilerin kullandığı ifadelerin açıkça antisemit olduğunu ve göz yumulamayacağını belirtti.

Ahmad Mansour ve Sabine Leutheusser-Schnarrenberger

Basın toplantısında söz alan DW Genel Müdürü Peter Limbourg da söz konusu beş çalışanın işten çıkarılması için işlemlerin başlatıldığını duyurdu. Diğer sekiz şüpheli vakanın incelendiğini ifade eden Limbourg, kurum içi incelemeler sırasında da üç şüpheli vakanın tespit edildiğini aktardı. Limbourg, Arapça Servisi Şefinin de görevi bırakmayı istediğini ve bu talebin kurum tarafından kabul edildiğini ifade etti. Limbourg, "Vergilerle finanse edilen bir Alman kurumunda antisemitizm şüphesinin olması bile bu ülkede yaşayan ve dünya genelindeki tüm Yahudiler için tahammül edilemez olmalı" ifadelerini kullandı. İnceleme aralık ortasından bu yana sürüyordu

Alman yayın kuruluşu DW, bir süre önce bazı çalışanları ve ortaklık yaptığı yayın kuruluşları arasında antisemit ve İsrail karşıtları bulunduğu iddialarıyla gündeme geliyordu. İddiaların çeşitli medya organlarına yansımasının ardından DW, antisemit yayınlar yapmakla suçlanan Ürdün merkezli Roya TV ile işbirliğini 5 Aralık 2021'de sonlandırırken suçlanan çalışanlarının da sözleşmelerini askıya almıştı. İddiaların araştırılması için de kurum dışı bağımsız bir komisyon görevlendirilmişti.

Komisyonun raporunu psikolog Ahmad Mansour ve eski Adalet Bakanı, Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Antisemitizmle Mücadele Temsilcisi Sabine Leutheusser-Schnarrenberger hazırladı.

Mansour, raporu hazırlarken 200'den fazla çalışanı olan Arapça Servisinden yaklaşık 30 kişiyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Kurumda yapısal bir Yahudi karşıtlığı tespit etmediklerini kaydeden Mansour, "görevi kötüye kullanma" vakaları bulunduğuna kanaat getirdiklerini aktardı. "Raporumuzda ayrıntılarıyla açıkladığımız münferit hatalar tespit ettik" diyen Mansour, bununla birlikte münferit vakaların da endişe sebebi olduğunun altını çizdi.

Komsiyon, DW'nin Arap dünyasındaki yayın ortakları arasında yaptığı tesadüfi incelemeler sonrası da iki yayın kuruluşuyla antisemit tutumları gerekçelerle ortaklığın sonlandırılmasını tavsiye etti. Yayın ortaklığıyla ilgili daha net kurallar konulmasını öneren komisyon, kontrol edilen ortakların çoğunluğunda antisemit tutum tespit edilemediğini kaydetti.

Leutheusser-Schnarrenberger de suçlanan çalışanların kurumdan bağımsız olarak kişisel sosyal medya hesaplarından antisemit ifadeler paylaştıklarına işaret etti. Leutheusser-Schnarrenberger, "Ancak tüm ifade özgürlüğüne rağmen bir DW çalışanının belli bir sadakat yükümlülüğü vardır" dedi.

Mansour ve Leutheusser-Schnarrenberger, kuruma bir ‘Değerler Sorumlusu’ atanmasını önerdi. Komisyon üyeleri, kurumun çalışanlarına bu konuda eğitim sunması önerisinde de bulundu.

10 maddelik eylem planı

DW Genel Müdürü Limbourg, basın toplantısında on maddelik bir eylem planı sundu. Planda DW içinde antisemitizmin açık bir tanımının yapılacağı belirtilerek "Söz konusu tanım İsrail'in var olma hakkı, Yahudi soykırımının inkarı ve önemsizleştirilmesinin reddini kapsayacak" denildi. Ayrıca kurum içinde var olan Davranış Kuralları keskinleştirilecek, kırmızı çizgiler belirginleştirilecek ve bu kurallara bağlılık artırılacak.

Plan, DW'nin iş ilişkilerinde değerlerini daha somut bir şekilde aktarmasını ve kurum içi daha sıkı denetim mekanizmaları oluşturulmasını da içeriyor. DW'nin Yazı İşleri Servisi içinde bu konuda uzman bir ekibin görevlendirilmesi, içeriklerin İsrail'in var olma hakkı ve Almanya'nın bu konudaki sorumluluğunu güçlendirmesi de hedefleniyor.

Basın toplantısına katılan DW Yayın Konseyi Başkanı Karl Jüsten de raporun, kamuoyundaki suçlamaların büyük bir bölümünün haklı olduğunu gösterdiğini ifade etti. "Bu nedenle DW, bir kamu yayıncısı olarak yaşananlardan daha fazla sonuç çıkarmakla sorumludur" diyen Jüsten, DW'nin antisemitizmle mücadeleye karşı önlemleri hayata geçirmesi çağrısında bulundu.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün