Yahudilerin dünyanın dört bir tarafına dağılmaları tarihte iki olaya dayanır. Birincisi MÖ 6. yüzyılda Yehuda Krallığının ve Birinci Bet Amikdaş'ın Babiller tarafından yıkılarak Yahudilerin ülkelerinden Babil'e sürgün edilmesi; ikincisi Babil Sürgününün sona ermesinin ardından bölgeye geri dönen Yahudilerin tekrar inşa ettikleri İkinci Bet Amikdaş'ın MS 70'te Romalılar tarafından sadece batı duvarı (Western Wall/ Ağlama Duvarı) ayakta kalacak şekilde yıkılarak Yahudilerin yaşadıkları topraklardan sürülmesi…
Tarihlerinde önemli ve acı bir yeri olan bu iki olayın ardından Yahudiler dünyaya dağıldı. Bu yazı dünyanın çeşitli bölgelerindeki Yahudi toplumların geçmiş ve bugünlerine makro düzeyde bakan bir dizinin ilk yazısı olması niyetiyle kaleme alındı. Niyetin gerçekleşmesi nasip olacak mı, bir dizi oluşacak mı, ne kadar sürecek bunu zaman gösterecek ama ilk yazıya konjonktürü de göz önünde bulundurarak Ukrayna'daki Yahudi toplumu ile başlamak uygun olabilir.
Yahudilerin bugünkü Ukrayna bölgesindeki bilinen tarihi günümüzden bin yıldan uzun bir zaman öncesine uzanır. Bizans, Pers ve Mezopotamya bölgelerindeki Hıristiyan zulmünden kaçan Yahudiler 9. yüzyılın sonlarına doğru, bölgede 9 ila 13. yüzyıl arasında Rurik Hanedanının yönetiminde var olmuş Kiev Rus'da Ukrayna'nın doğu ve güney bölgelerinde Dinyeper Nehri kıyılarına yerleştiler.
Yaygın görüşlere göre, öncesinde, bölge Hazar İmparatorluğu yönetimindeyken Yahudiler dinlerini özgürce yaşabiliyorlardı ve topluma entegre olmuşlardı. Birçok Hazarlının Yahudiliğe geçtiğine dair görüşler ve efsaneler de var. Hazar İmparatorluğunun başkentinin düşmanları tarafından 965'te yağmalanmasına rağmen ülkede Yahudilerin etkisi devam etti. Bunun bir kanıtı Kiev'deydi, şehirde büyük bir Yahudi bölgesi vardı ve şehrin üç kapısından birinin adı Yahudi Kapısıydı. Ancak 13. yüzyıldaki Moğol işgalinden kurtulan Hazar Yahudi toplumlarının varlıklarını sürdürebildiklerine dair pek kanıt yoktur.
Aynı dönemlerde Doğu-yaka Ukrayna olarak adlandırılan Dinyeper Nehrinin batısındaki bölge Litvanya yönetimine geçti ve Batı Avrupa'dan da Yahudiler buralara gelmeye başladı. 1569'da Litvanya'nın Polonya tarafından ele geçirilip Polonya-Litvanya Uluslar Birliğine (Polish-Lithuanian Commenwealth) dahil edilmesi ve Polonya'nın ekonomik etkisinin birtakım ekonomik fırsatlar sunmasıyla Yahudi varlığı artış gösterdi. Yahudiler tarım, bankacılık, emlak işleri, gümrük vergisi ve diğer vergilerin toplanması ile ticaret gibi alanlarında etkili oldu. Ukrayna ile Osmanlı İmparatorluğu arasında bağlantı sağlayıcılar olarak da hizmet ettiler.
Ukrayna kısa sürede Polonya-Litvanya'da Yahudi yaşamının merkezi oldu. Yahudiler Ukrayna'nın en büyük ve modern etnik azınlığıydı. Ne var ki, başarılarına rağmen Ukrayna Yahudi toplumu zorluklarla karşılaştı. Bir tarafta Yahudi etkisinin sınırlandırılmasını isteyen Kilise tarafından hedef alınırlarken, diğer tarafta Polonya aristokratları adına yürüttükleri vergi toplama ve bankacılık gibi resmi görevlerdeki rolleri yüzünden Ukraynalı köylüler tarafından nefret edildiler.
Ukraynalı Kazaklar arasında yükselen antisemitizm Kazak Ayaklanması ile 1648 yılında Polonyalı toprak sahiplerine ve Yahudilere yönelik patladı. Kazaklar kendilerini Yahudilerden kurtarmak istedi ve 1648-1649 yıllarında Chmielnicki Katliamı'nda binlerce Yahudi’yi katlettiler. Bölgenin nüfusunun yarısına tekabül eden 20 bin Yahudi öldürüldü, kalanların çoğu ülkeyi terk etti. Kurtulanlar yeni katliamlara maruz kaldı. Rusya yönetiminde Ukrayna'da antisemitizm daha da kötüye gitti.
Yine de Ukrayna'da Yahudi yaşamı devam etti; Yahudiler bölgeye göç etmeyi ve ekonomide önemli roller üstlenmeyi sürdürdü. 18. yüzyılın sonunda Ukrayna, Rusya İmparatorluğunda, İngilizcesi Pale of Settlement olan, dilimize Sınırlı Yerleşim Bölgesi olarak çevrilebilen, Avrupa'nın doğusu ile Rusya’nın batısında bugünkü Beyaz Rusya, Litvanya ve Moldavya ile birlikte Yahudilerin yerleşimine izin verilen, haritada mavi renkle çerçeveli büyük bir bölgenin parçası oldu. Burada Yahudi nüfusu oldukça yoğundu. Baal Şem Tov (İyi İsimli Kişi veya İyi İtibarlı Kişi) olarak bilinen Polonyalı haham İsrael Ben Eliezer'in başlattığı Hasidik Yahudi hareketinin ve Yahudi aydınlanması olan Haskala gibi Yahudi entelektüelliğinin Ukrayna'ya ulaşması bu döneme rastlar.
Kısıtlamalara rağmen Yahudiler bölgenin ticaret ve sanayi alanlarında ve özellikle Kiev, Odesa, Donetsk ve günümüzde toplumumuzda Aşkenaz Sinagogunun hahamı Mendy Chitrik'in büyükbabasının doğduğu Kharkov gibi başlıca şehirlerinin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. En önemli Yahudi düşünürlerin ve bir Yahudi devletinin kurulmasını tasavvur eden kişilerin çoğu Ukrayna doğumluydu.
1880'lerde patlak veren pogromlar, bunlara eşlik eden Çar III. Aleksander ile son Rus Çarı II. Nikolai'nin antisemit politika ve vurdumduymazlıkları birçok Ukraynalı Yahudi’nin ülkeden göç etmesine yol açtı. 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında, bazıları bugün İsrail'in olduğu bölgeye gitti, bazıları ise ABD gibi ülkelere göç etti. Ukrayna'da kalan Yahudi gençlerin çoğu sosyalist devrimci gruplara ve 1905'teki I. Rus Devriminden sonra giderek daha etkin hale gelen yeraltı siyasi oluşumlara katıldı.
1917 Devrimine Yahudi karşıtı pogromlar eşlik etti ve sonrasında Rusya İç Savaşı patlak verdi. Çatışmaların sonrasında Sınırlı Yerleşim Bölgesi feshedildi, yüz binlerce Ukrayna Yahudi’si yeni kurulan Sovyetler Birliği'nin çeşitli yerlerine yerleşti. Yeni Ukrayna devleti Yahudilere tam eşitlik ve otonomi vadetti. O yıllarda kamusal alanda önemli bir kişilik olan Yahudi asıllı Arnold Margolin Ukrayna Dışişleri Bakanı yardımcısıydı. Margolin, Mayıs 1919'da Ukrayna'nın Yahudilere, Avrupa'daki bütün diğer devletlerden daha fazla haklar verdiğini beyan etti. Margolin 1922'de ABD'ye göç edecekti.
1917-1920 arasında kısa ömürlü Ukrayna Halk Cumhuriyeti'nde Yidiş resmi dillerden biri oldu; hatta Ukrayna parasında yer aldı. Bu dönemde Yahudi Ulusal Birliği kuruldu ve bu oluşuma otonom statüsü verildi. Ne var ki Ukrayna'da antisemit duygular sürüyordu. Ukrayna'nın Bolşeviklerden bağımsızlığını kazanma mücadelesinde yine pogromlar oldu. Bu pogromlarda 35 ile 50 bin Yahudi’nin öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Sovyetlerin 1922'de Ukrayna'yı ele geçirmesinden sonra dini ve milliyetçi Yahudi akımları yeraltına inmek zorunda kaldı. Sovyet yetkililer Ukrayna'nın güney bölgesinde ve Kırım'da dört otonom Yahudi bölgesi oluşturdu. Bunun sonucunda Yahudilerle Yahudi olmayan komşuları arasında, yeni Sovyet siyasi ikliminde oluşan güç mücadelelerinden kaynaklanan anlaşmazlıklar ve çatışmalar çıktı.
1930'lara denk gelen Stalin'in baskı yıllarında eski Sovyet normlarından sapıldı; Yahudi ve Ukrayna kültürleri bastırıldı. Ukraynaca zorla Rusça ile yer değiştirdi, Yahudi kurum ve kuruluşları kalıcı olarak kapatıldı. II. Dünya Savaşının ve Holokost'un arifesinde Ukrayna'da Yahudiler en büyük ulusal azınlık durumuna geldi.
Holokost dönemi
II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Ukrayna'nın batısı Nazilerin kontrolüne geçti. Bu bölgelerde yaşayan Yahudiler gettolara sokuldu ve ölüm kamplarına gönderildi. Kitlesel katliamlar Nazilerin Barbarossa Harekati olarak bilinen askeri harekatla 1941'de Ukrayna'yı geniş çaplı işgaliyle başladı.
Bu katliamların en kötüsü 29-30 Eylül 1941'de Kiev dışındaki Babi Yar katliamıydı. Katliam SS'ler, Nazi güvenlik hizmeti anlamına gelen Nazi Sicherheitsdienst, Nazi Güvenlik Polisi ve Ukrayna Yardımcı Polisinden oluşan karma bir ekip tarafından yapıldı; 33.771 Yahudi katledildi. Katliamcılar yaralıları da ölenlerle birlikte, kazdıkları büyük çukurlara gömdü. Kurbanların paraları, değerli eşyaları, kıyafetleri yerel Almanlara ve şehrin Nazi yönetimine teslim edildi.
Nazilerin, bağımsız Polonya'nın bir parçasıyken sonradan iç savaş yıllarında Sovyetlerin kontrolüne geçen Doğu Galiçya gibi bölgeleri alması Yahudi-Komünist zalimlerden kurtuluş olarak algılandı ve kendiliğinden oluşan çok şiddetli pogromların patlak vermesine yol açtı. Ukraynalılar, Yahudi soykırımında Nazilerle işbirliğinde aktif ve destekleyici bir rol üstlenir gözüktü.
1942'de ülke çapında gettolar oluşturulmaya başlandı ve Lviv'deki Janowska Toplama Kampı binlerce Yahudi’nin ölüme gönderildiği bir transit kampı olarak nam saldı. Ukrayna Nazi işgalinden kurtulana kadar, savaş öncesi nüfuslarının yarıdan fazlasını oluşturan 1,5 milyon Ukrayna Yahudi’si öldürüldü.
Savaş sonrası
Savaştan sonra yaşadıkları yerlere geri dönen Yahudiler el konulan ev ve arazilerini geri almak istediklerinde düşmanlık ve fiziki şiddetle karşılaştı. Savaş sonrası Sovyet Ukrayna'sında Yahudi kültürü ve dini yaşamı üzerindeki baskı çok büyüktü. Sadece birkaç sinagogun açık kalmasına izin verildi. Dahası, Kiev antisemit yayınların merkezi haline geldi.
1960'lardan itibaren Ukraynalı ve Yahudi muhalifler bir tür dayanışma içine girdiler. Ukraynalı muhalifler ülkelerinde değişim, Yahudi muhalifler ise İsrail'e göç etmek istiyorlardı. Bu dayanışma ruhu Yahudi olmayan Ukraynalılarda Yahudileri anlama ve onlara yardım etme yönünde bir gayretin önünü açtı. Bu gayrete Holokost vahşetinin farkındalığına ve bilicine varmak çabası da eklendi.
1980'lerde çok sayıda Ukraynalı Yahudi ülkelerinden İsrail ve ABD gibi ülkelere göç etmeye başladılar. Bu durum 1991'de Sovyetler Birliği'nin çözülmesiyle hızlanarak sürdü. Bu dönemde, Yahudi olan Yukhym Zvyahilky 1993'ten 1994'e kadar geçici başbakan olarak görev aldı. Yahudi yaşamı yavaş da olsa canlanmaya başladı, Yahudi okulları, sinagoglar ve başka Yahudi kurumları açıldı.
Sovyetler Birliği sonrası Ukrayna hükümetleri Ukraynalı Yahudilerin ihtiyaçlarına duyarlı oldu; Yahudi kültürel ve dini kurumlarını resmi olarak tanıdılar. 20 sinagog dahil olmak üzere el konulmuş Yahudi dini kurum ve eşyaların iade edilmesini sağlayan yasalar çıkardılar. Ne var ki Onur Devrimi olarak da bilinen 2014'teki Ukrayna Devrimi'nde patlak veren şiddet olayları üzerine birçok Yahudi İsrail'e göç etti. Bunda Yahudi toplumunun güven vermeyen bir ekonomik durumda olmasının da etkisi vardı.
Günümüz
Son yıllarda, ekonomik kaygılar var olmayı sürdürse de, Ukraynalı Yahudilerin görece bir istikrar hali içinde oldukları söyleniyor. 2016'da Vlodymir Groysman Ukrayna tarihinde başbakanlık görevine gelen ilk Yahudi oldu. Mayıs 2019'da cumhurbaşkanı olan ve halen görevi sürdüren Volodymyr Zelensky de büyük büyükbabası ve büyük amcaları Holokost kurbanları olan bir Yahudi. Ukrayna Devleti 2016'da 1941 Babi Yar Yahudi katliamı anısına Kiev'de bir anıt ve araştırma merkezi kurulacağını duyurdu. Söz konusu anıt ve merkezinin 2023'te tamamlanması planlanıyor.
Günümüzde Ukrayna Yahudi toplumu Avrupa'nın beşinci, dünyanın on birinci büyük Yahudi toplumu. Nüfusunun 70 ile 100 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Aşkenazlar Yahudi nüfusunun büyük bölümünü oluşturuyor, bunların yanında daha az sayıda Kırımçak, Buhara, Gürcistan ve Dağ Yahudileri de var. Yahudi yerleşimi Kiev (Kyiv), Dnipro (Dnipropetrovsk), Kharkov (Kharkiv), Odesa ve Donetsk şehirlerinde yoğunlaşmış. Kiev'de, Damdaki Kemancı müzikalindeki öykülerini yazan Sholem Aleichem'in, İsrail'in ilk kadın Başbakanı Golda Meir'in, İbraniceyi 2000 yıl aradan sonra tekrar canlandıran isimlerden Haim Nahman Bialik'in link ve daha nice tarihi kişiliğin izleri takip edebilir.
Ukrayna Yahudi Toplumunda 2010 yılı itibarıyla resmi kayıtlı 288 sosyal kuruluş ve 297 dini toplum mevcut. Bunların arasında en büyüğü 123 dini toplumla Habad Luboviç'tir. Reform Yahudiliği de mevcut ve 50 toplumdan oluşuyor.
Ülkede Yahudi toplumunun başlıca şemsiye kuruluşları Ukrayna Yahudi Kurumları ve Toplumları Derneği ile Ukrayna Yahudi Konseyi'dir. Dnipro'daki Menora Merkezi, Avrupa'daki en büyük Yahudi merkezi olarak kabul ediliyor. Bu merkezde bir sinagog, müzeler, oteller ve bir araştırma ve eğitim merkezi bulunuyor.
Günümüzde Ukrayna'da 37 Yahudi okulu, yaklaşık 60 Pazar günü okulu, 11 yuva, 8 yeşiva ve 70 ulpan bulunuyor. Bu eğitim kurumlarına 10 bin kadar çocuk ve yetişkinin devam ettikleri tahmin ediliyor. Kiev ve Kharkov’da Yahudilik eğitim ve araştırmalarına yoğunlaşan birer üniversite bulunuyor.
Bu yazının kaleme alındığı günlerde Ukrayna ile Rusya arasında siyasi gerginlik yaşanıyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceği söylentileri dolaşıyor. 21 Şubat’ta New York Times gazetesi Ukrayna’da Odesa şehrindeki Yahudi toplumunun kaygı ve travmalarını işleyen bir yazı link yayınladı.
Olayların nasıl gelişeceği önümüzdeki günlerde görülecek ama umut o ki anlaşmazlık müzakerelerle ve diplomatik yollarla çözülsün, Ukrayna'daki Yahudi toplumu da her iki ülkenin bütün vatandaşları ve bölgenin tüm insanları da yeni acıların kurbanları olmasın. Şimdi ve her zaman.
*WJC ve Wikipedia sitelerinden derlenmiştir.