Moda, takipçilerine sınırsız düş kurma fırsatıyla birlikte, gerçek dünyanın sosyolojik ve politikal bir yansımasını sunar. Nitekim, Rusya´nın Ukrayna´ya saldırılarının başladığı döneme denk gelen moda ayında, bir çok katılımcı markadan Rusya´ya kınamalar ve Ukrayna´ya bağışlar yağdı. Ancak kimsenin giremediği dehlizlerde gezen, yüzemediği sularda açılan yalnızca Balenciaga oldu...
Bir ay boyunca, takipçilerini peşinden şehir şehir sürükleyen moda haftaları, Paris Moda Haftası ile sona erdi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla aynı döneme denk gelmesi, sosyal medyada saldırıdan dehşet veren görüntüler ve ihtişamlı defilelerle uyumsuzluk dolu bir gündem yarattı. Moda haftalarının böyle bir dönemde gerçekleştiriliyor olması ''duyarsızlık'' olarak nitelendirilip tepkilere sebep olurken, markalar ve yaratıcı yönetmenleri, savaş karşıtı kınamalarla özür dilercesine çaba gösterdiler. Chanel, Prada gibi lüks modaevleri milyon dolarlık bağışlar yaptı. Ancak, kimsenin giremediği dehlizlerde gezen, yüzemediği sularda açılan tek marka, Balenciaga oldu...
(kaynak: THYAGO SANTE, Courtesy of © BALENCIAGA)
Paris Moda Haftası'nda gerçekleşen Balenciaga defilesi, sadece markanın 2022 Sonbahar koleksiyonu değil, korkusuzluğa, direnişe, sevgi ve barışın zaferine adanan sanatsal bir çalışmaydı. Balenciaga'nın, ''360° Show'' adını verdiği bu kapsamlı gösteriye biraz daha yakından bakalım.
Balenciaga'nın yaratıcı yönetmeni Demna Gvasalia, 1993 iç savaş döneminde, Gürcistan'dan kaçmak zorunda kalan bir mülteci çocuktu. Bugün tanık olmak zorunda kaldığımız Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısı, hepimizi derinden yaralarken, Demna gibi geçmişinde savaş travması olan bireyleri çok daha fazla tetikliyor. Ancak Demna yaşanmışlıklarını, entelektüel birikimi ve yaratıcılığıyla bütünleştirerek, Balenciaga için belki de tüm zamanlara damgasını vuracak nitelikte bir çalışma ortaya çıkarmayı başardı.
(kaynak: THYAGO SANTE, Courtesy of © BALENCIAGA)
Balenciaga'nın, Paris Moda Haftası'nda yer alan ''360° Show''u için camla kaplı dev bir kar küresi inşaa edildi. Kürenin içine yapay kar yerleştirildi ve neredeyse yürümeye engel olacak kadar güçlü bir kar fırtınası verildi. Davetliler camın dışında, bu post apokaliptik atmosferde yaşanacak olanlara ''seyirci kalacak'' şekilde konumlandırıldı. Ayrıca davetlilerin koltuğuna Ukrayna bayrakları bırakılmıştı. Gösteri başladığında modeller ellerinde deriden yapılmış olsa da, ''Çöp Torbaları'' ile, üzerlerine esen güçlü rüzgara karşı yürümeye başladılar. Modellerin bazıları koleksiyondan sivri topuklu çizmeler, büyük siyah paltolar, kürk mantolar, kapsülün klasik parçalarından balıkçı yaka kazaklar, bomber ceketler, taşıyordu. Bazıları hazırlıksız yakalanmışçasına iç çamaşırlarıyla, 3XL sweatshirtlerle, omuzlarında birer şalla ve sırtlarından geriye akan uzun, hibrit streç elbiselerle yürüdü.
(kaynak: BALENCIAGA Instagram)
2022 Sonbahar koleksiyonundan bu parçalar markanın herhangi bir kategoriye sığdırılamayacağı gerçeğini anlatırken, sahneler Demna'nın bir mülteci olarak yaşadığı anıların temsiliydi. O da evinden koparılmış, tüm dünyasını tek kullanımlık bir poşete sığdırabildiği kadar sığdırmış ve bilinmeyene doğru yürümüştü.
Balenciaga'nın sağduyu yüklü defilesi, Ukrayna bayrağını yansıtan sarı bir eşofman ve vücudu saran mavi bir elbiseyle sona ererken, Demna endüstri için en yaratıcı ve cesur sahne tasarımcısı kimliğine sahip oldu.
