Kibele tahtına dönüyor

“İçindeki tanrısal dişi gücü uyandır!” Kibele´nin Kızları

Arda EŞBERK Perspektif
16 Mart 2022 Çarşamba

24 Şubat 2022’de Moskova’ya göre saatler 06.00’yı gösterirken Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Ukrayna’nın askerden ve Nazizm’den arındırılması…” açıklamasından dakikalar sonra, Ukrayna füze saldırılarının hedefi oldu! Uluslararası basın bunu “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başladı!” şeklinde duyurdu. Tüm dünya olanları 3. Dünya Savaşı endişesi içinde nefesini tutmuş izlemeye devam ediyor! Açlık, kıtlık, enerji ve ekonomik kriz beklentileri tüm dünyayı sarmış durumda. Bu yazıları yazdığım Avrupa’nın göbeğinde Berlin Garında ise 2. Dünya Savaşı’nı aratmayan insanlık dramları yaşanmakta. Karşılıklı yapılan nükleer saldırı açıklamaları insanlığı diken üstünde tutarken, geri dönüşü olmayan bir yola girildiğine dair ümitsizlik dalgası hızla yayılmakta! Çözümün ise nereden ve nasıl geleceği belirsizliğini korumakta.

Peki, bu her dönemde kendini farklı şekilde gösteren bir paylaşım savaşı mı, yoksa bilinçlerde de yaşanması gereken bir devrimin işaret fişeği ateşlenmiş olabilir mi? Gelin bu soruların cevaplarını zamanda ve mekânda yolculuk yaparak arayalım. Eğer bu yolculuğa hazırsanız kemerlerinizi sıkıca bağlayın!

Tarihler MÖ 200’lü yılları göstermekte... Batı ve Doğu Akdeniz’de II. Pön Savaşı tüm hızıyla devam etmekte. Olanlar dönemin iki süper gücü Kartacalılar ve Romalılar arasında kıyasıya bir paylaşım savaşıdır. Romalılar, Hannibal’in ezici gücü karşısında çaresizdir. Hannibal’in Roma’yı işgal etmesinden korkmaktadırlar. 12 senedir devam etmekte olan II. Pön Savaşı halkın, yöneticilerin ve askerlerin üzerinde yorgunluk, çaresizlik, hatta ümitsizlik doğurmuştur. Kara bulutlar imparatorluğun üzerine çökmüş, karanlıkta kalan yöneticiler ve halk umut ışığı aramaktadırlar. Sonunda yöneticiler çözümü ilahi yollardan aramaya karar verir. Roma'nın içinde bulunduğu yıkım süreci, acılar içinde kıvranan halkı ‘yeni bir kurtarıcı’ aramaya şevketmiş ve kehanetlerle dolu Sibyl Kitapları’na başvurmaya zorlamıştır.  Savaşın tüm şiddetiyle sürdüğü günlerde Sibyl Kehanet Kitapları’ndaki bir bölüm umuda giden yolu gösterecektir. Buna göre “Yabancı bir düşman eğer İtalya içlerine kadar ilerlerse onu ülkeden çıkarmanın yolu Pessinus’taki Magna Mater’i yani ‘Merhametli Büyük Ana Kybele’yi Roma’ya getirmek olacaktır.”

Romalılar Delphi’deki Sibyl kahinesine danışıp ondan da aynı kehaneti dinleyince tereddütsüz yola çıkar. Pergamon Kralı Attalos’un yardımıyla MÖ 204’te Pergamon yakınlarında Ege’den karaya çıkarlar. Amaçları Anadolu’nun kalbi Pessinus’ta bulunan, Kybele’yi simgeleyen siyah taşı alıp imparatorluğun kalbine taşımaktır. Siyah taş yapılan anlaşmalar sonucu aynı yolla Roma’ya götürülür. 4 Nisan 204’te Roma’ya törenler eşliğinde giren Ana Tanrıça Kybele’ye ait taş, tiyatro töreni ve ritüellerle Palatinus Tepesinde inşa edilen tapınağa yerleştirilir. Kibele eskiden olduğu gibi Roma İmparatorluğundaki tahtına geri dönmüştür. Olayın gerçekleştiği tarihten itibaren her sene “Tanrıların Anası” adına festival düzenlenir. Tanrıçanın Roma’ya getirilmesinin yarattığı coşkuyla kehanetleri doğrulayan bir şey olur ve Romalılar II. Pön Savaşı’nı kazanır.

 

Günümüze dönüp içinde bulunduğumuz sürece baktığımızda ise küresel salgınlar, ilkim değişimi, yerel ve bölgesel savaşlar, göçler, ekonomik çöküş ve gıda krizi geriye dönülmez bir dönüşüm sürecinin eşiğinde olduğumuzu bize hatırlatmakta. Bu da insanları bir kurtarıcı beklentisine yöneltmekte.

Astorolog Barış İlhan yıllar önce Astroloji Dergisi’nde ‘1200 Yıllık Döngü ve Tanrıça’ başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Yazısında 11 Ağustos 1999’da gerçekleşen Güneş Tutulmasını astrologların ‘Kozmik Tapınağın Kapısının’ açılması olarak yorumladığından bahsediyordu. “Ayrıca bu göksel olay dinsel çevreler tarafından da Kıyamet Günü olarak bekleniyor” diyordu. Yine İlhan’ın ifade ettiği görüşlere göre “Kozmik Tapınağın Kapısı açıldığında Tanrı ya insan suretinde yeryüzüne inecekti ya da elçisini gönderecekti. Belki de bu elçi İsa olacaktı… Elçinin Dünya’ya inmesinin amacı kuşkusuz yeni bir dini başlatmaktı… Şimdi her şey biz insanların bu yeni dine ne şekilde tepki vereceğimize kalmış gibi görünüyor.” 

Fakat Barış İlhan beklenen kurtarıcı yine Tanrıça’nın kendisi olabilir diyor! “Kozmik Tapınağın Kapısından Tanrı yerine Tanrıça’nın da inmesi söz konusu. Son on yıldır gökyüzündeki hareketler Tanrıça’nın Dünya’ya dönme hazırlığında olduğunu gösteriyordu. Ama astrolojide Ay (duygular, bilinçaltı) ile simgelenen Tanrıça karanlığı sevdiği için Güneş gibi parlayarak göz önünde görülmez. O çoktan, bir gece çaktırmadan içimize sızmış olabilir.” Sizce tıpkı Roma döneminde olduğu gibi tarih tekerrür ediyor olabilir mi? Belki de Kibele tekrar tahtına döneceği ve tapınağının (temple) kurulacağı günü bekliyordur!

Ben de 2020 yılında, bugüne kadarki araştırmalarım ışığında yolunu kaybetmiş modern dünyanın kahramanlarına yol göstermek üzere ‘Kybele’nin Kızları’ adlı bir oyun yazdım ve yönettim. Oyun, Berlin Türk Musikisi Konservatuarı Kurucusu Halime Karademirli’nin organizasyonu, Kahraman Kadınlar Grubu, Bem Halk Dansları ekibinin dansçıları, Sinem Özyavuz’un koreografisi ile 8 Mart 2020’de Berlin’de sahnelenmişti. Seyircilerin ayakta alkışladığı ve “Berlin Berlin olalı böyle bir oyun görülmedi!” dediği büyülü bir performans olmuştu. Oyunumuzdan kısa bir süre sonra ulusal ve uluslararası basında “1700 yaşındaki Ana Tanrıça Kibele Anadolu’ya geri dönüyor!” diye bir haber yayınlandı. 1960’ta İsrail üzerinden Amerika’ya kaçırılan Kibele heykeli 12 Aralık 2020’de Türkiye’ye geri döndü. Enteresan diğer bir eş zamanlılık ise Kibele astreodinin de ilk sahne aldığımız gün olan 8 Mart tarihinde bulunmuş olmasıydı! Biz Berlin’de Templehof’ta sahne alıyorduk ve asteroit 8 Mart 1861’de Wilhem Tempel (Tapınak) tarafından bulunmuştu…

Bütün bu anlamlı tesadüflerin takip ettiği ‘Kibele’nin Kızları’ oyunumuz 20 Mart 2022 tarihinde saat 19.00’da Ernst Reuter Saal’da tekrar sahnelere dönüyor. Alman ulusal basınında 4 Mart’ta “Kibele sahnelere geri dönüyor!” haberinin yayınlandığı gün bizden bağımsız BBC “Roma’yı kurtaran tanrıça” başlıklı bir haber yayınladı! Bakalım Kibele’nin tahtına dönüşü bu sefer insanlığı yeni paylaşım savaşının yıkımından kurtarabilecek mi? Ne dersiniz?

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün