Geçtiğimiz hafta sonu Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas´ın ibra edilmemesi ile kulüp başkanlığı kafamı kurcalayan bir konu haline geldi.
Başkanlıkta henüz bir yıl bile dolmadan ibra edilmeyen Burak Elmas sonrası Sarı-Kırmızılı camia yeniden seçime gidecek. Ben bir kulüp başkanı olsaydım nasıl bir yönetim sergilerdim diye kendi kendime düşündüm ve aşağıdaki maddeler aklıma gelen kritik konular oldu.
Spor Branşlarının Yönetimi
Spor branşlarının yönetimi için ilk yapacağım şey; her biri için ayrı alt yönetim kurulları oluşturarak, bu yönetimleri o sporlarda bilgili, donanımlı ve tecrübeli kişilere emanet etmek olurdu. Uzun vadeli planlar oluşturarak her yıl sıfırdan kadrolar oluşturmak yerine, bir iskelet oluşturmayı ve onun üzerine yükselen bir başarı grafiği kurmayı hedeflerdim. Bir başkan futbol ya da basketboldan anlamak zorunda değil diye düşünüyorum. Bu alt yönetim kurullarının hazırladığı alternatifleri dinleyerek bütçe kıstasıyla da değerlendirerek karar mercii olabilir Başkan tabi ki. Ancak bu alternatifleri hazırlayan değil, dinleyen ve karar veren olmalı bana göre. Bu alt yönetim kurullarının da o ülkenin dinamiklerine mutlaka hakim olması gerekiyor.
Transferler genel plan doğrultusunda yapılacak. Alınan oyuncuların yaş ortalaması belirli bir aralıkta olmalı. Sportif yetenek kadar, karakteri, yaşantısı, oynadığı kulübe ve camiaya bağlılığı da önemli kriterler olacak. Ancak her sezon bir yıldız oyuncu transferi de yapılmalı. Bu transfer hem taraftarı havaya sokacak hem de forma ve reklam geliri gibi ek gelirler sağlayacaktır.
Scouting
Başkanı olduğum kulüp için geniş bir scouting ağı kurulacak. Dünyanın birçok ülkesindeki oyuncular için listeler oluşturulmalı, bu oyuncular belirli bir süre takip edilmeli ve haklarında raporlar hazırlanmalı. Hem sportif anlamda yetenekleri hem de karakteri analiz edilerek transfer edilip edilmeyeceği belirlenmeli. Dünyanın sayılı birkaç zengin kulübünden biri değilsek, bu oyuncuları uygun bir rakama transfer ederek, yüksek meblağlara satıp kaynak yaratmamız çok önemli.
Altyapı
Teknik direktör ya da koç olarak belirlediğimiz kişiyle uyumlu çalışabilecek teknik direktörler ya da koçlar altyapıda görev alacak. Teknik direktörün kendisi de bu ekibi kurabilir. Böylece profesyonel takımda ve altyapılarda aynı taktiksel yönelim geçerli olacaktır. Altyapılardaki hedefimiz şampiyonluklar kazanmak değil, A Takımlara iyi sporcular yetiştirmek olacaktır.
İletişim
Kulüplerin taraftarları ile iletişimi oldukça önemli. Rutin toplantılarla her konuda taraftarlar bilgilendirilmeli ve böylece beklentileri de belirlenmeli. Aylık olarak düşündüğüm bu toplantılarda taraftarların merak ettiği birçok konu, imkanlar el verdiği kadar, açık şekilde yanıtlanmalı. Hedefler, planlar, bu zamana kadar yaşananlar da tane tane anlatılmalı.
İletişime önem versem de sosyal medyadaki tepkilere göre kararlar almazdım kesinlikle. Taraftar talepleri ne olursa olsun plana sadık kalarak ona uygun adımlar atardım.
Sonuç
İşin içine girmeden, uzaktan ahkam kesmek kolay tabi. Düşünülen her şeyin yerine getirilmesi oldukça zor olsa gerek. Düşünülemeyen birçok faktör, kulübün mali yapısı gibi etkenler söz konusu. Benim düşüncelerim teorik olarak bu işin nasıl yapılması gerektiğine dair bir fikir alışverişi sadece.