Şabat Ahodeş´te Yahudilere bir halk olarak verilen ilk mitsva ´Nisan ayının ayların başı olarak ilan edilmesi´ mitsvası bize zamanın ne kadar değerli olduğunu, onu dolu dolu ve anlamlı şekilde yaşamamız gerektiğini hatırlatır. Bu yıl Şabat Ahodeş 2 Nisan Cumartesi günüdür.
Pesah yolunda Dört Özel Peraşa’nın sonuncusu, Mısır'dan Çıkış ve Kurtuluş ayı olan Nisan'ın ilk gününden önceki Şabat, Ay’ın Şabat’ı/Şabat Ahodeş’tir. Şabat Ahodeş’te Yahudiler henüz Mısır’dayken onlara bir ulus olarak verilen ilk mitsva, Nisan ayını ayların başı olarak ilan etme mitsvası verilir. Tora’nın beş kitabında aylar bugün bildiğimiz isimleriyle değil sayılarla ifade edilir. Nisan ayı birinci ay, diğer aylar ikinci, üçüncü ay diye devam eder. Yahudilerin Babil Sürgünü sonrasında aylar artık Nisan, İyar, Tişri, Heşvan gibi isimlerle anılmaya başlanır.
Ramban, sadece zamanlama için değil, Tanrı’nın Yahudileri Mısır’dan kurtardığının farkındalığını sürekli hissetmemiz için bütün ayların birinci ay olan Nisan’a göre sayılandırıldığını belirtir (Ramban Şemot 12:2 yorumu). İbranicede benzer şekilde haftanın günlerinin de özel bir isimleri yoktur, onlar da Şabat merkezli olarak adlandırılır. Günler Pazar, Yom Rişon /birinci gün (Şabat’tan sonra birinci gün); Pazartesi, Yom Şeni/ İkinci gün (Şabat’tan sonra ikinci gün) şeklinde devam eder. Böylece haftanın günleri de sürekli Tanrı'nın dünyayı yarattığının ve yaratmaya devam ettiğinin farkındalığında kalmamızı sağlar.
Tanrı’nın Yahudileri Mısır'dan kurtarışından başlayan aylar, bize Tanrı’nın evreni harekete geçirip sonra çekilmediğini, her zaman işin içinde olmaya devam ettiğini öğretir. Bu yüzden her ayın başı - Roş Hodeş’te Tanrı’ya şükran ve övgü ilahileri, Allel söyleyerek O’na hayatımızın her alanında yanımızda olmaya devam ettiği için kalpten teşekkürlerimizi ifade etmeye çalışırız.
Bu yıl Şabat Ahodeş 2 Nisan Cumartesi günüdür.
“Bu ay sizin için ayların başı olacak. Yılın ayları açısından bu ay sizin için birincidir.” (Şemot: 12:2)
ÖZGÜR ZAMANIMIZI NASIL DEĞERLENDİRİYORUZ?
İsrailoğulları’na bir ulus olarak verilen ilk mitsva, zamanı takip etme, her ayın başlangıcını ilan etme ve bu şekilde bir takvim oluşturma mitsvasıydı. İsrailoğulları, Mısır’dan çıkıp özgür bir halk olduktan sonra kendi zamanlarının hâkimi olarak artık bu özgür zamanlarını nasıl değerlendirdikleri onların kimliğini belirleyecekti.
Zaman üzerine biraz düşündüğümüzde kutsal yazılar, bilgelerimizin öğretileri ve Yahudi geleneğinin bize her fırsatta Tanrı’nın verdiği yaşamın sınırlı olduğunu, zamanımızı kaliteli şekilde değerlendirmemizin ne kadar önemli olduğunu hatırlattığını görürüz.
Yahudi değerleri, düşünceleri ve eylemleriyle ilgili bir dizi temel ifade içeren Pirke Avot (Bilgelerimizin Öğretileri), zamanımızla ne yaptığımızın bilincinde olmamız için değerli tavsiyeler içerir. “Üç taç vardır: Tora, Koenlik, Krallık. Fakat insanın sahip olacağı iyi isim taçların en üstünüdür” (Mişna 4:17). İyi bir isme sahip olmak için Tanrı’nın Sevgi ve İyilik Yolunda yürümeye, her an Kimi temsil ettiğimizi ve Kimin Huzurunda olduğumuzun farkındalığıyla yaşamaya çalışmamız gerekir (Mişna 2:1). Bunu yapmaya başlamak için en doğru zamanı yine Pirke Avot’tan öğreniyoruz: “Eğer şimdi değilse, ne zaman?” (Mişna 1:14).
Mezmurlar da bize bilgeliğin hayatın sınırlı olduğunu akılda tutmaktan geldiğini öğretir. “Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki, bilgelik kazanalım” (Teilim 90:12). M. Springer bu pasuğu şöyle yorumluyor: “Ölümlü olduğumuza dair bir farkındalıkla, nasıl yaşadığımız hakkında seçimler yapmamız gerektiğine, seçimlerimizin önemli olduğuna ve değerlerimizi yaşantımıza yansıtmamız gerektiğine dair artan bir farkındalık gelir. Bu farkındalıkla öncelik ve önemle her günümüzü doğru yolda (Tanrı’nın Yolunda) kalmaya veya yolumuzu kaybettiğimizde/saptığımızda tekrar o yola geri dönmeye çabalayarak değerlendirmeye çalışırız.”
Kohelet de Mezmurlar gibi hayat hakkında önemli ipuçları verir. “Evel evalim, akol Evel” (Kohelet 1:2). Kohelet’te yoğun olarak (38 kere) geçen kelime Evel, sıklıkla boş, anlamsız, amaçsız, faydasız olarak çevrilse de, R. Jonathan Sacks zt”l ‘Evel’i nefes olarak yorumluyor ve Kohelet’e bu şekilde farklı bir bakış açısı getiriyor.
“Evel kısa, kısacık bir nefestir. Kohelet'in saplantı haline getirdiği şey, hayatın ne kadar hassas, narin ve kısa olduğuydu. Bizler şaşırtıcı karmaşıklıkta biyolojik varlıklarız, ancak varlığı yokluktan, yaşamı ölümden ayıran şey hiç de karmaşık değil. Sadece nefestir. Bu sadece kısacık bir nefes belki, ama sahip olduğumuz tek şey de o. Hayat kısa olduğu için her an değerlidir.”
Her şeyin bir zamanı olduğunu, güneşin altında yeni bir şey olmadığını söyleyen Kohelet, hayatın amacını şöyle özetliyor: “Tanrı’yı kutsa, mitsvalarını yerine getir. Çünkü her insanın görevi budur” (Kohelet 12:13).
Mısır’dan Çıkış’tan bir ay kadar sonra yağmaya başlayan mucizevi yiyecek manna gibi zamanımız da sınırlı ve depolanamıyor. Bunun için Yahudi geleneği iyi ve sevecen davranışlarda bulunarak, Tanrı’ya, kardeşimize ve başkalarına karşı sorumluluk duyarak, ağzımızdan çıkanlara dikkat ederek, elimizden gelen her konuda etrafımıza yardım ederek, Tora öğretilerini anlamaya, içselleştirmeye çalışarak, etrafımızla, kendimizle, Tanrı ile ilişkilerimizi sağlamlaştırmak gibi anlamlı eylemler yaparak zamanımıza kıymet katmamız gerektiğini öğretir. Tanrı’nın bize verdiği en değerli hediyelerden biri olan zamanı bu şekilde dolu dolu değerlendirdiğimizde Mısır’dan çıkışımızı kutlar, kurtulup sadece özgür değil, Tanrı’nın benzeyişinde yaratılan, Tanrı’nın yeryüzündeki elçileri olmaya layık tam birer insan olduğumuzu göstererek Tanrı’ya bize verdiği bu zaman hediyesi için şükranlarımızı yaşantımızla ifade etmiş oluruz.
Kısa Kısa ŞABAT AHODEŞ
İsmi: İbranice Hodeş/Ay, AHodeş/Ay’ın, Şabat Ahodeş de Ay’ın Şabat’ı anlamına gelir. Burada bahsedilen ay, herhangi bir ay değil, ayların başı olan Nisan ayıdır. Ay’ın Şabat’ı Şabat Ahodeş Nisan ayından hemen önceki Şabat veya bu sene gibi Roş Hodeş Nisan Şabat’a rastlarsa Şabat Roş Hodeş Nisan günüdür.
Nerede bahsedilir? Tora’da, Şemot 12:1-20 bölümünde Nisan ayı için söylediği “Bu ay sizin için ayların başı olacak. Yılın ayları açısından bu ay sizin için birincidir” sözleri ile Tanrı, Nisan ayının ayların başı olduğunu belirtir.
Bugün ne yapılır? Bu Şabat okunacak normal haftanın peraşasına (bu yıl Tazria’ya) ve Roş Hodeş peraşasına ek olarak, Ahodeş Peraşası-(Şemot 12:1-20) her biri ayrı bir Sefer Tora’dan okunur. Şabat Ahodeş’te okunan aftara Yehezkel 45. bölüm de Roş Hodeş, Nisan ayı, Pesah korbanı gibi Paraşat Ahodeş’e paralel konulardan bahseder.
Ahodeş peraşası ne anlatır? Ahodeş Peraşası (Şemot 12:1-20), Tanrı’nın, Mısır’dan çıkıştan iki hafta önce Moşe ve Aaron’a söylediklerinden bahseder: Yahudi halkına verilen ilk mitsva olan Roş Hodeş/Yeni Ay konsepti ile oluşturulacak Yahudi takviminde Nisan ayının ‘ayların başı’ olarak kabul edilmesi, Nisan ayının 10’unda her ev halkının korbanlık, bir yaşında bir davar edinilmesi ve bu korbanlığın 14 Nisan’a kadar gözetimde tutulması, 14 Nisan akşamı korban olarak kesilip kanının kapı pervazlarına ve kirişlerine sürülmesi anlatılır. Buna ek olarak daha sonra kesilen korbanlığın matsa ve acı otlarla Pesah korbanı olarak yenilmesi, kapı pervazlarına korban kanı sürülmüş olan evlerin, behorların ölümü belası sırasında atlanacağı, bu günün nesiller boyunca hatırlanacağı belirtilir. Bunun yanında yedi gün boyunca mayalı gıdalar tüketmekten kaçınılması ve bunun bir gün öncesinde evlerin mayadan tamamen temizlenmesi, yedi gün boyunca evlerde kesinlikle maya bulunmaması gerektiğinden söz edilir.
Neden bugün? Ayların başı olan Nisan ayının başından (Roş Hodeş Nisan’dan) hemen önceki Şabat veya bu yıl olduğu gibi Roş Hodeş Nisan Şabat’a gelirse Şabat Roş Hodeş Nisan-Şabat Ahodeş olur.
Anlamı: Yorumcular, Yahudilere bir halk olarak verdiği ilk mitsva: ‘Yeni Ay’i İlan Etme’ mitsvası ile Tanrı’nın Yahudilere zaman üzerinde bir hâkimiyet verdiğine dikkat çeker. O andan itibaren, festivaller, bayramların tarihsel döngüsü, takvim, ancak iki görgü tanığı ifadesi sonrası Bet Din’in resmi olarak ‘Yeni başlayan Ay’ı ilan etmesinden sonra var olabilecekti.
Günümüzdeki anlamı: Tanrı'nın bize verdiği ilk ulusal mitsvanın, henüz Mısır'da kurtuluşun eşiğindeyken, zamanımızın kontrolünü ele geçirmek olması son derece önemlidir. Bir kölenin takvime ihtiyacı yoktur; uyumasını, uyanmasını, yemesini, çalışmasını, her şeyini efendisinin takvimine göre yaşar. Yalnızca özgür bir kişi kendi programını belirleyebilir ve yalnızca özgür bir ulus kendi takvimini belirleyebilir. Bugün Tanrı’nın ulusumuza zaman üzerinde hâkimiyet verdiği bu mitsvayı okurken biraz durup düşünelim: Bize verilen bu zaman hâkimiyeti ile ne yapıyoruz? Onu boşa mı harcıyoruz yoksa her an daha verimli bir şekilde daha iyiye ulaşmak için mi kullanıyoruz? Hodesh/ay ve hadash/yeni; aynı köke sahiptir. Bu yeni ayda (ve her yeni ayda, her yeni günde, her yeni anda) hayatımıza ne tür yenilikler katabiliriz? Kendimizle, etrafımızla, Tanrı ile ilişkimizde daha ileriye gitmek için ne tür yeni adımlar atabiliriz? Yeni kimlerin hayatına dokunabilir, kimlerin yüzüne yeni bir gülümseme getirebilir, toplumumuza ne şekilde yeni yararlar sağlayabiliriz?
Dört Peraşa-
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Gözlem’den Şemot, Vayikra, Yahudilik Ansiklopedisi, Pirke Avot kitaplarından ve www.ou.org, www.sevivon.com, www.chabad.org, https://torah.org, torahinmotion.org, www.wlcj.org, www.torah.org, https://www.jewishvirtuallibrary.org, https://www.jtsa.edu, https://www.sefaria.org/, https://chiefrabbi.org, https://blogs.timesofisrael.com, http://jewishthoughtandbeyond.blogspot.com, https://jewishstandard.timesofisrael.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.