“Nedir Metaverse?” Bomba gibi ortaya düşen bu soru hepimizin kafasını kurcalıyor. Kimse bu sefer treni kaçırmak istemiyor. Ama kimse de nasıl yapacağız, nereden girilir bu ortama diye bilgi paylaşmıyor.
Bahar Üner Anahmias
Metaverse yani öte evrenin temeli Neal Stephenson’ın 1992’de yazdığı ‘Snow Cash’ kitabına dayanıyor. Stephenson, 30 yıl önce kitabında bahsetmiş bu sanal evrenden. Bugün ise dünya nüfusunun neredeyse üçte ikisinin olduğu Facebook, adını Meta diye değiştirince hepimizin gündemine oturan bir sözcük Metaverse. Herkes ilk sahiplenen olmak istiyor.
Metaverse daha doğrusu Meta-universe, arttırılmış gerçeklikle sanal gerçekliğin insanların sosyalleşmesi ve orada vakit geçirmesi için kurgulanan bir evren.
Sosyal medyadan farkı
Vaat edilene göre Metaverse’de yapabilecekleriniz gerçek dünyada yapabileceklerinizle sınırlı değil. Bu evrende vaat edilen farklı bir kişi olarak var olabileceğiniz, hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz, para kazanabileceğiniz bir ortam. Hatta orada ayrı bir hayat kurup, başka bir mesleğe sahip olup, oradan hiç çıkmayacağınız da söylevler arasında. Sosyal medyadan farkı kendi ekonomik parametrelerine sahip olması. Metaverse’de kripto paralar kullanılıyor, NFT’ler, blockchain teknolojisi söz konusu. Bu nedenle sadece eğlence değil; orada olmanın ekonomik getirisi de söz konusu.
Bugünü örnek verirsek sosyal medyada 20-25 sene önce düşünemeyeceğimiz iş tanımları doğdu; içerik yöneticisi, hikaye anlatıcısı, sosyal medya uzmanı, influencerlar... 25 sene önce, giyinip, kuşanıp, fotoğraf çektireceksin, bol takipçin olursa, bol para kazanacaksın deseler, hepimiz kahkahayla gülerdik. İşte şimdi de borsa gibi, yükselen, alçalan NFT’lerden bahsedilince kafamız pek almıyor.
Yeni işler, yeni işsizler
Metaverse de kendi iş tanımları ve iş olanaklarıyla geliyor. Grafik tasarımcılarına, programcılara, yapay zeka ile uğraşanlara, hikaye anlatıcılarına, hayal gücü yüksek insanlara, fikir liderlerine, Metaverse yönetmenlerine, Metaverse kurgucularına, Metaverse hikaye anlatıcılarına ihtiyaç olacak. Beyin - bilgisayar arayüzü gerçekleşirse, beyin bilimiyle uğraşan çok insana da ihtiyaç olacak.
Tabii, bunun yanı sıra bir sürü de işsiz olacaktır. Keyif odaklı ve zamanını nasıl geçtiğini anlamadığın Metaverse dünyasına kapılarak, tamamen orada yaşayan, sadece tüketen, tüketen tipler... Bunlardan bazıları belki de tüketirken tecrübe kazandığı için fenomen olmanın bir yolunu bulacaktır.
Her ne kadar Facebook ismini Meta olarak değiştirip, hem olayı sahiplenip, hem de lider olmaya soyunsa da, esas durum farklı. Şu anda altyapı ve teknoloji dünyadaki milyarlarca insanın aynı anda avatarlarıyla girebileceği ve etkileşimde bulunabileceği seviyede değil. Yani gerçek anlamıyla Metaverse bugün hayatta değil. Ama Çin’de ve Amerika’da kuantum bilgisayarlar üzerine çalışmalar yapıldığını duyuyoruz. Sandığımızdan kısa sürede bu teknolojik problem aşılacaktır.
Şu anda Metaverse dünyası hakkında bir fikriniz olması ve deneyimleyebilmeniz için size bazı yerler önerebilirim: Sandbox Game, Axieinfinity, Decentraland, Roblox. Bunlardan bazıları oyun platformları, bazıları ise kripto paralarla işlem yapabileceğiniz, hatta arazi alabileceğiniz yerler.
Ama hepimizin konuştuğu, birbirine geçilen ve his yaratan sanal dünyaların olduğu Metaverse böyle bir deneyim değil.
Metaverse ismi yeni olsa bile gençlerimiz, özellikle genç erkek çocuklarımız senelerdir böyle bir dünyayı deneyimliyordu. Minecraft diye bir oyunda kendi dünyalarını kurdular, çeşitli savaş oyunlarında kendi ortamlarını yarattılar. Yani bu yeni bir olay değil. Facebook Occulus VR gözlük firmasını 2014’te satın aldıktan sonra bu olaya yatırım yapmış oldu. Tüm dünyada Facebook’un nasıl büyük bir dataya sahip olduğu aşikar. Hepimizin lokasyon, arkadaş, hobi, iş, resim, video, ses bilgisi onda. Bir hareketiyle seçimleri değiştirebiliyor. Bir elinde Facebook, bir elinde Instagram, kucağında ise WhatsApp. Birinden kaçsak, diğerine yakalanıyoruz. Diğer yanda Google var. Arama motoru ve bize sağladığı sınırsız e-posta platformuyla bilgilerimize sahip. YouTube’daki hareketlerimizden de neleri tercih ettiğimizi biliyor.
Hiç bir şeyin bedava olmadığını görüyoruz. Kullandığımız tüm bu hizmetlerin ödemesini bilgimizle yapıyoruz. Bilgi güçtür. Bu kadar çok bilgi ise süper güçtür.
Şimdi ise datamıza sahip bu süper güçlü firmalar yeni bir dünyadan bahsediyor. Bu dünyada ekonomik kazanç da olacak. Metaverse avatarlarımızı yaratarak gireceğimiz ve konserden konsere, eğlenceden eğlenceye koşacağımız, belki orada bir başka meslek sahibi olacağımız, belki de hiç bir şey yapmayıp sadece sosyalleşeceğimiz, açıkçası zaman öldüreceğimiz bir ortam. Keyfi tam alalım diye dokunmaya hassas eldivenler ve tulumlar da söz konusu. Occulus VR gözlükleri deneyimleyenler oyunun içindeyken arkandan geleni bile hissettiğin Fantom hissinden bahsediyor. Demek ki bu dünyada görsel olarak üç boyutlu sunulan şeyleri beynimiz gerçek zannedebilecek.
Metaverse’de neler yapacağız?
Eğitim ve hizmet sektörü Metaverse’den en çok yararlanacak sektör olacak. Pandemiden sonra eğitim, alışveriş ve iş tarzlarımız hibride döndü. Hatta online’daki kolaylıkları da fazlasıyla benimsedik.
Metaverse dediğimiz şey bugün itibariyle VR gözlüklerle ya da AR (Augmented Reality - Arttırılmış Gerçeklik) ile bize sunulan ekstra hizmet olarak karşımıza çıkıyordu. AR zaten uzun süredir hayatımızdaydı. Telefonumuzla QR kodları okuyarak rezervasyon yapıyorduk, menüleri ellememek için masadaki QR kodla menüye bakıyorduk. Bu en basiti.
Bize vaat edilen haliyle Metaverse hayatımıza girdiğinde ise aklıma ilk gelen Rio Karnavalını yaşamak oldu; hem de hiç o kadar uzağa gitmeden ya da o kadar para harcamadan. Ya da ekstrem sporlar denilen adrenalin içeren sporlar için inanılmaz bir fırsat olabilir; riske girmeden adrenalin salgılanması. Evden çıkmadan sadece Bungee Jumping için gidebileceğiniz bir merkez olsa gitmez miydiniz? Belki de artık bu yerlere ait bir isim ve kategori bile olabilir.
En kolayı belki de fiziksel olarak gitmek istediğimiz otelleri, gezmek istediğimiz yerleri sanal olarak tamamen deneyimlemek olabilir. Şu anda bazı oteller bunu 360 derece tur şeklinde yapıyor ama gözlükle, lensle bağlanıp, gitmeden deneyimlemek olabilir. Hatta belki de otelde sanal kalma daha uygun fiyata olur da, fiziksel oda ayırtmayı artık hiç kimse tercih etmez. Bu durumda o kocaman otellere gerek kalır mı?
Başka bir alternatif Metaverse deneyimleme otelleri. İnsanoğlu ne kadar da olsa yemek içmek, vücudunu hareket ettirmek ve doğal ihtiyaçlarını gidermek için Metaverse’den çıkmak zorunda. Metaverse otelleri size vücudunuzun ihtiyacı olan her şeyi sunsa, hem de vücudunuz sağlığını kaybetmeden. Siz de yatakta uzanarak tüm o sanal deneyimleri yaşasanız. Bir haftalık, bir aylık paketler sunulabilir. Hatta yaşadığınız Metaverse dünyasında bir ay geçebilir, ama siz sadece bir gündür oteldesinizdir.
Restoranlarda yiyip kilo almamak ise en büyük hayalimiz, değil mi? İşte sanalda bunu yapabiliriz. Gözümüz doyar; koku ve tat alma duyumuzu da beyin bilgisayar ara yüzleri ile halledeceklerini söylüyorlar. Elon Musk’ın firması Neurolink çok yakında beynimize taktığı çiple, biz o kocaman gözlükleri takmadan da beynimizi manipüle edebilecek.
Bugün ise AR teknolojisi ile masa üzerinde yemek yapım videosu canlandıran restoranlar var. Hem de uzakta değil, İstanbul’da.
Gastronomi açısından ise ne yediğimizin izini sürebilmek, organikliğini tespit edebilmek ilginç bir fikir olabilir.
Sanal olarak yemek tariflerini saniyeler içinde mükemmelce yapmak, puan kazanmak ve sonra da online sipariş vermek bir başka ilginç fikir olabilir.
Eğitimde ise alternatifler sınırsız; Einstein’dan fizik dersi, Platon’la felsefe tartışmak, Elon Musk’la konuşma şansı yakalamak, sayabileceğim birkaç ilginç eğitim fikri. Taş Devri’ni işlerken yerinde görmek, Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün yanında yer almak, hepsi de Hollywood filmi gibi mi geliyor?
Bazen siz de düşünmüyor musunuz? Hollywood mu bilimi takip ediyor, bilim mi Hollywood’u?
Benim konum pazarlama ve dijital markalar. VR ve AR teknolojisinin pazarlamada kullanıldığı çok örnek var. Bunlar kullanılarak Metaverse’de en azından reklam vermek, promosyon yapmak, oyunlaştırarak bu ortamı kullanmak elimizde. Biraz hayal gücü ve bakış açımızı değiştirmek yeterli.
İnsanların keyif için kendilerini bağlayıp, günlerce, haftalarca izole olacakları Metaverse otelleri kolaylıkla adapte edilebilecek bir sistem.
Ama bahsettiğim oyunlaştırma, dijital tasarım ve kodlama gerektiren Metaverse dünyaları için programlama yapabilen, üç boyutlu modelleme yapabilen insanlara ihtiyaç olacak. Belki de bu işi yapan firmalar çıkacak. Yine de bunun doğrusunu yapanı bulabilmek, keşfedebilmek gerekecek. Yani günün sonunda donanım ve vizyon şart.
Metaverse’ye nasıl hazırlanalım diye soruyorlar bana. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Dönem öğrenme ve öğrendiklerini adapte etme devri. Geç kalmak diye bir şey yok. Ama hiç bir şey yokmuş gibi de davranamayız. Takip edeceğiz. Teknolojiyi öğreneceğiz. Bu işi bilenlerden danışmanlık alacağız. Zamanımız var. Dünya henüz Matrix filmindeki gibi deneyimlenebilecek Metaverse’e geçmedi. İlk kez bir yenilik tam anlamıyla hayata geçmeden bizlere bu konuda zaman tanınıyor. O zaman biz de bu zamanı öğrenme ile geçirelim.
Gençlere ise önerim programlama, grafik tasarım, üç boyutlu modelleme, yapay zeka, beyin hakkında bilgi kazanmaları. Dünya kabuk değiştiriyor. Yenilikleri bilen, ve işine adapte edebilen insanlara ihtiyaç var.
Bu kabuk sırasında sizler izleyici ve tüketici olmak istemiyorsanız, mutlaka kendinizi geliştirmeli ve dönüşüm yaşamalısınız.
Hep kullandığım bir söz var, Paulo Coelho’nun: “Tam bütün soruları bildiğinizi düşünürsünüz, sorular değişir.”