Pesah´ı bu yıl için de geride bıraktık ama farklı Seder deneyimlerimizi buraya not düşmüş olalım…;)
Korona sonrası o eski günlerimize dönmeye yaklaştığımız süreçte, herhâlde en çok birlikte kutlanan bayramları özlüyoruz. Ailecek beraber okunan Agadalar, yenilen matsalar ve söylenen şarkılar… Bu sene bu günlere en çok yaklaştığımız süre oldu. Maalesef ders yoğunluğumdan dolayı ilk defa Pesah gecesini ailemden uzak geçirecektim. Hollanda’nın Delft şehrinde Pesah gecesini bir başıma geçirmek istememiştim. Yakın mesafedeki sinagoglarla iletişime geçmeyi düşündüm. Delft şehrinin tek sinagogu olan OJG Klal Israel sinagoguyla iletişime geçmek yakın olduğundan ilk hedefimdi. Bir takım mesajlaşmalardan sonra davet aldım. Biraz heyecanlıydım çünkü bu sinagog ve cemaati benim kültürümden farklıydı. Kafamda soru işaretleri vardı, mesela İngilizce biliyorlar mıydı veya onlara ayak uydurabilecek miydim. Kısa bir internet araştırmasından sonra sinagogun reformist bir cemaate bağlı olduğunu ve hahamı da Hannah Nathans adındaki bir yazar, aynı zamanda bir manevi danışman olduğunu öğrendim. 2005 yılında açılan bu sinagog Yahudi olmayan ama ilgi duyan insanları da cemaatinde barındırıyor. Bu seneye özel, sinagog, Ukrayna vatandaşlarını da sedere davet ediyordu.
Pesah’ın ikinci gecesi sinagoga gitmek için yola koyuldum. Tam kapıya geldiğimde ön kapının kilitli olduğunu farkettim. Sederin başlama saatine de yakındı. Daha sonra anladım ki güvenlik gereği yan kapıdan giriliyormuş. Güvenlikten geçtikten sonra her yaştan insanlarla karşılaşmıştım. Türkiye’den geldiğimi duyduklarında ‘merhaba’ gibi birkaç Türkçe kelime söyleyerek sıcak bir karşılamada bulundular. Korona döneminden sonra ilk defa büyük etkinlik düzenleyen sinagog, kapılarını birçok milletten insanlara açmıştı. Cemaat mensuplarının Delft’te yaşamayıp çevre şehirlerde yaşamaları ilginç gelmişti bana. Neden bu kadar mesafeden geliyorsunuz diye sorduğumda cevap genelde insanların kendilerini bu cemaate bağlı hissetmelerinden dolayıydı. Bağlar yeterince güçlü ki Belçika’dan bile gelen ziyaretçiler vardı.
İnsanlarla tanıştıktan sonra sıra Agada okumaya gelmişti. Agada kitapları, İbranice, Latin alfabesiyle İbranice ve Felemenkçe dillerini barındırıyordu. İbranice berahaları söyledikten sonra bütün Agada’yı Felemenkçe okudular. En beğenip farklı bulduğum detay, genciyle yaşlısıyla herkesin en az bir paragrafı okumasıydı. İbranice olan kısımları hep bir ağızdan söylemeleri adeta bir aile ortamı oluşturmuştu. Felemenkçe bilmememe rağmen yanımda oturanlar bana çeviri yaptılar ve Pesah hakkında düşünceler paylaşıldı. Birçok farklı kültürde insanın sederi saygıyla birlikte gerçekleştirmesi eşsiz bir tecrübeydi.
Dualar ve şarkılar bittikten sonra, sinagogun içini gözlemleme fırsatı buldum. Hemen ilgimi çeken ilk şey kapının yanındaki iki duvar oldu. Duvarda Latin alfabesinde yazılar vardı. Biraz daha yaklaşınca farkettim ki, bu yazılar Holokost’ta yaşamlarını yitiren ve öncesinde Delft şehrinde yaşamış herkesin doğum ve ölüm tarih ve yerleriydi. Delft’te yaşayan tüm Yahudiler toplama kamplarına gönderilmiş ve daha sonra sadece 12 kişi Delft şehrine geri dönmüş. Belki de bunca yaşananlar insanların cemaatlerine bağlılığını güçlendirmişti. Belki de bu yüzden kilometrelerce uzaktan gelip geçmişin mirasını ayakta tutmaya çalışmaktaydılar.
Genciyle yaşlısıyla, Ukraynalısından İtalyan’ına, köpeğinden insanına, herkesi eşit gören bu sinagog ve cemaatiyle Pesah sederi geçirmek benzersiz bir tecrübeydi. Tabii ki ailemle geçirdiğim sederlerin yeri ayrı ama aynı inançta olup aynı bayramın farklı biçimde ritüellerini gerçekleştirmek keyif vericiydi. Dört buçuk saatlik etkinlik sonunda muazzam anılarla dışarı çıktığımda gerçek yüzüme vurmuştu. Delft gibi sakin bir kasabada karşıma ilk defa Hollanda askeri çıkmıştı. Güvenlik amacıyla hem ön hem de yan kapılara ikişer asker konumlanmıştı. İlginç bulmuştum çünkü sokakta asker görmek demek en üst derecede güvenlik tehdidi olduğunun kanıtıydı. Camlarında perde bulundurmayan ve herkesin görüşüne açık evlerin yanında bu derece bir güvenlik görmek şok ediciydi. Maalesef her ne kadar sakin bir kasaba olsa da her zaman bir güvenlik tehdidi olduğu gerçeği burada da karşıma çıkmıştı.
Karışık duygular ve pozitif anılarla güzel bir Pesah geçirmenin mutluluğunu yaşadım. Nice sevdiklerinizle beraber Pesah sederlerine. Hag Pesah Sameah.