Geçtiğimiz günlerde Amerikan 10 yıllık faizleri 2018 yılının Mart ayından bu yana tekrar %3 seviyelerine geldi. FED´in faiz artırımları ile birlikte paranın maliyeti de giderek artıyor. Borçlanma maliyetelerindeki bu artış, özellikle gelişmekte olan ülkeler için yeni ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabilir.
Yaklaşık dört yıl önce yine bu sayfada, Amerikan 10 yıllıkları ve Boston Dynamics Rüyası başlıklı yazımda, o günün şartları içerisinde Amerikan 10 yıllı tahvil faizlerinin bizler için önemini anlatmıştım. O günden bugüne faizler çok dalgalandı, ancak Amerikan 10 yıllıklarının önemi değişmedi ve yine %3 seviyelerine doğru geldik. Çok kısa bir hatırlatma yapacak olursak, 10 yıllıkların önemini şöyle özetleyelim; küresel ekonomik sistemin piyasa yapıcısı olan ABD garantisi altındaki, riskin teorik olarak %0 kabul edildiği ABD tahvillerinin getirisi, “hiçbir şey yapmadan” kazanabileceğiniz minimum getiri olması bakımından, “bir şeyler yaparak” elde edebileceğiniz getirilerin riske değer mi değmez mi olduğuna karar vermeniz bakımından çok önemli.
Son aylarda neredeyse her hafta, bir merkez bankasının faizleri artırdığını duyuyoruz. Üstelik sadece gelişmekte olan ülkeler değil, İngiltere gibi ABD gibi gelişmiş ülkeler dahi faizleri yükseltiyor. Küresel enflasyon tam gaz devam ederken, dünyanın hemen her yerinde insanların alım gücü düşüyor. Geçtiğimiz ay Almanya’nın yeni şansölyesi Olaf Scholz açık açık, “Her şeyin ucuz olduğu dönem bitti” dedi. Bu karşı karşıya olduğumuz enflasyonist ortamı son derece iyi açıklayan acı ama samimi bir açıklama.
Merkez bankaları bu yüksek enflasyonla başa çıkabilmek ama aynı zamanda da ekonomileri gereğinden fazla soğutmamak için faizleri artırmaya çalışıyor. Buradaki gereğinden fazlanın gerçekteki karşılığı ise, işsizlik yaratmadan enflasyonu düşürmek oluyor.
Almanya’daki son enflasyon verilerinden sonra artık Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafında faiz artırım beklentileri arttı. ECB de muhtemelen bu yıl içerisinde faiz artırımlarına başlayacak. ECB’nin faiz artırımlarına başlaması oldukça önemli çünkü büyük merkez bankaları arasında genel itibari ile en güvercin tutumu sağlayan yıllardan bu yana hep ECB olmuştur.
Türkiye’ye yansımaları nasıl olacak?
Türkiye’de de küresel tarafta olduğu gibi enflasyon en büyük problem, hatta son günlerde ifade edildiği gibi bir bela. Fakat dünyadan farklı olarak, enflasyonu düşürmek için faizleri artırmak yerine daha spesifik araçlarla müdahale ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de de genel olarak borçlanma maliyetlerinde artış olması beklenebilir. Yüksek enflasyonu da göz önünde bulundurduğumuzda bu dönem borçlanma kapasitesi olanların ve ileride bu borçlanmayı elbet yapacakların mümkün mertebe hızlı bir şekilde borçlanması finansal açıdan bir avantaj yaratacaktır. Küresel olarak faizler iyice yükselmeden borçlanmak, dolar bazlı enflasyonun dahi çift haneli seviyelere yaklaştığı bu dönemde makul bir strateji olacaktır.
Bununla birlikte küresel faiz hadlerinde artış, düşük karlılıkla çalışan şirketler için önemli sorunlar yaratabilir. Fakat önümüzdeki dönemde en ciddi konu, FED’in reel faizleri ne kadar artırabileceği olacak. Şu anda ABD ciddi bir negatif reel faiz veriyor. Fakat ABD’de enflasyonun sabit kaldığını bile düşünsek, FED’in -2 puan negatif reel faiz vermesi için bile faizleri %6’lar seviyesine kadar artırması gerekecek. Bu seviyeler merkez bankalarının bu kadar büyük bilanço büyüklükleri olduğu dönemde hiç test edilmedi. Dolayısıyla ne ile karşılaşabileceğimizi tam olarak bilemiyoruz.
Sevgili dostlar, uzun lafın kısası paranın maliyetinin çok yükseleceği bir döneme giriyoruz, burası açık. Borçlanmak eskisi kadar kolay olmayacak, fakat bu olurken enflasyon ne kadar düşecek, istihdam ne kadar korunabilecek o ise büyük bir soru işareti. ABD için 2022 ve 2023 yıllarında resesyon bekleyenlerin sayısı çok az. Ancak ABD resesyon döngüsünde de büyük sapmalar oldu. Dolayısıyla olası resesyon çok büyük bir sürpriz olmayacaktır. Konu ile yakından ilgilenen okuyucularımıza, ABD 2 yıllık tahvil faizleri ile 10 yıllık tahvil faizlerinin farkını takip etmelerini tavsiye ederim. Bu ikisinin farkı negatife döndüğünde, her zaman bir cisim yaklaşmış...