Bundan birkaç hafta önce 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nin konuğu Moris Gabbay idi. 100. yaşını Şubat ayında tamamlayan Gabbay kendisiyle ilgili filmin gösterimine katılacaktı. Sonrasında da Elda Sasun’un kendisiyle gerçekleştireceği röportaja tanıklık edecektik. O dönemde Elda ve ben rahatsızlandık. Röportajı gerçekleştirmesini teklif ettiğimiz bazı isimler de ya şehir dışındaydılar ya da o gün önemli bir meşgaleleri vardı. Kısmet geçtiğimiz Pazar gününeydi.
Öğlene doğru telefonla aradığımda bizzat kendisi tarif etti evine nasıl gideceğimi… Almaya gittiğimde apartmanın 12. katında kendisiyle yeniden tanışıp kısa bir süre salonunda oturup sohbet ettik. Daha önceden Moris Beyi tanıyor muydum? Muhtemelen 25-30 yıl önce Atatürk Kitaplığında gerçekleştirilen Varlık Vergisi ile ilgili bir panelde konuşmacıların ardından iyi bir konuşma yaptığını hatırlıyorum. Ataköy’deki evinden Şişhane’ye sohbet ederek geldik. Bu yaşta hafızasına, konuşma yeteneğine hayran kaldım. 80’e yakın kişinin hazır bulunduğu ve Neve Şalom Sinagogunda gerçekleşen toplantıya yönetmenliğini Musa Kaplan’ın yaptığı ‘Moris Gabbay ile Bir Asra Yolculuk’ filmi yaklaşık bir saat boyunca izlendi.
TİP döneminde yaptığı çalışmalardan, 6-7 Eylül olaylarına, çocukluk günlerinden Robert College günlerine, İstanbul’daki ticari hayatından Afrika’daki Birleşmiş Milletler bünyesinde yaptığı çalışmalara… Çoğunu dile getirdiği filmde ve film sonrası sohbette Moris Gabbay herkesi kendine gerçekten hayran bıraktı.
Toplantı bazı kişilerin kitabını imzalatması ve bir çoğunun hatıra fotoğrafları çektirmelerinin ardından son buldu.