Helmut Newton'ı, sayısız moda dergisinde yer alan zarif, gösterişli, erotik, sürreal, karanlık fotoğraflarıyla, en önemli markalar için yaptığı provokatif çalışmalarıyla moda dünyasının bir ekolü olarak tanıyoruz. Ancak Newton'ın 1950 öncesini içine alan gizemli bir geçmişi var.
Newton'ın bugün Avustralya Yahudi Müzesine kadar uzanan mucizevi ama bir o kadar da zorlu yolculuğu 1920'ler Berlin'inde, Neustädter soyadlı Yahudi bir ailede doğmasıyla başladı. 12 yaşındayken, fotoğrafın öncüsü olarak bilinen 'Yva' Else Ernestine Neuländer-Simon'un çıraklığını yaparak fotoğraf dünyasına adımını attı. Bu dönemde kalabalık ve hareketli Berlin, sosyal farklılıkların, dışavurumculuğun, modern mimarinin, BAUHAUS, tiyatro, sinema, teknoloji, yenilik, moda, fotoğrafçılık ve gece hayatının da merkeziydi. Newton yaşadığı şehrin kaynaklarını, hayal gücünü ve estetik algısını geliştirmekte kullanırken, bir Yahudi olarak Nazi Almanya’sının baskıcı ve sert yüzüyle de karşı karşıyaydı. Önce ailesine ait fabrikaya el kondu, daha sonra ustası 'Yva' toplama kampına götürüldü ve burada hayatını kaybetti. Hemen ardından kendisi ve ailesi de toplama kampına alındı. Kısa sürede serbest bırakılsalar da ailesi ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Newton ise Almanya'da yaşamaya devam etti. Artık Berlin, onun için eski ihtişamını yitirmiş, toleranssız ve korkutucu bir hal almıştı.
Newton, 1938 yılında 18 yaşına geldiğinde Singapur'a kaçtı. Hayatına ışık tutan 'Helmut Newton: In Focus' sergisinde, bu kaçış sırasında kullandığı pasaport da yer almakta. 1940 yılında, 200'den fazla Yahudi mülteciyle birlikte Sidney'e getirildi. Buradaki kamplarda tuvalet temizledi, meyve hasatlarında çalıştı, şoförlük yaptı. Sanattan uzak harcanan yılların ardından, 1946 yılında tamamen özgürlüğünü elde ettiğinde, Newton'ın hepimizce bilinen yeni ve ışıltılı hayatı da artık başlamıştı...
Önce Newton soyadını aldı. Ardından, hayatının aşkı June Browne ile tanıştı. June Browne ömrü boyunca Newton'ın yaratıcı ortağı oldu. Melbourne’de fotoğrafçılığa devam eden Helmut Newton, burada bir şöhret haline gelmiş, moda ve sanat çevrelerinde saygın bir konum elde etmişti. 17 yıllık Melbourne deneyiminin ardından June'la birlikte Paris'e gitti ve Vogue ile sözleşme imzaladı. Yves Saint Laurent, Calvin Klein ve Givenchy gibi markalar birbiri ardına Helmut Newton'la çalışmak istiyordu. Grace Jones, Isabella Rossellini, Claudia Schiffer, Margaret Thatcher gibi farklı medyumlardan sayısız güçlü kadını fotoğraflıyordu. Dergilerin kapaklarında, reklam kampanyalarında yer alan tartışmalı işleriyle Newton fotoğrafın süper starı haline geldi.
Newton'ın yaşam yolculuğu başarı, kayıp, aşk, acı, sanat, kaos, cazibe, ışıltı, hüzün, anarşi ve mutlulukla dolu. O karşısına çıkan her şeyin toplamı olarak yolunu çizmeyi ve dünyaya muhteşem bir miras bırakmayı başaran bir sanatçı. Avustralya Yahudi Müzesi'nde yer alan ve 29 Ocak 2023 tarihine kadar sürecek olan ''Helmut Newton: In Focus'' sergisi sanatçının dünyasına, geçmişine, köklerinin onu nasıl etkilediğine yönelik inceleme yapıyor. Sergide erken dönem işleri, dünyaca ünlü çalışmaları, kişisel mektupları, eşyaları ve günlükleriyle Helmut Newton'a dair 200 parça yer alıyor.
KAYNAK: Helmut Newton by Alice Springs, 1982, copyright Helmut Newton Foundation