Pandemi hayatımızda çok şey değiştirdi. Kurumsal hayattaki yansımaları da çok fazla oldu. Akademide tıkanan makaleler kripto paralar gibi COVID-19 ile kendine yeni bir açılım buldu. Profesyonel dünyada zirvelerde insan kaynaklarından dijitalleşmeye, finanstan pazarlamaya her şey pandemi dönemi, sonrası şeklinde konuşuluyor.
Bu süreçte şirketler şunu da fark etti. Esenlik de sağlık kadar önemli. Evet, well-being. Yani sağlık içinde bulunma veya yaşam kalitesini arttırma durumu. Şirketler anladı ki personelin hasta olması halinde kendisine özlük hakları içinde sağlanan ayakta veya yatarak tedavi paketleri yeterli değil. Çünkü zaten artık hasta olmuş ve işgücü kaybı yaratmış bir personel var karşısında. Bunun üzerine diyet, spor, check-up, doktor görüşmesi, psikolog görüşmesi, yoga, nefes çalışması, koçluk, kahkaha okulu, fitness, kişisel bakım gibi başlıklardan oluşan hazır paketlerle çalışanların (ve hatta pandemi ile ailenin de önemini gördüklerinden) ve ailesinin bireylerinin ruhsal ve bedensel zindeliği için arayışlar başladı. Kimi şirketler ambulans hizmeti sundu, kimisi spor salonu üyeliği. Tüm bunlar en az sağlık sigortaları, yemek çekleri, makam otosu, kıdem tazminatı kadar önemli. Bu sadece iş performansı, verimlilik, karlılık, sürdürülebilirlik açısından değil aynı zamanda motivasyon, çalışanı elde tutma, işyeri tercihi, büyük istifa dalgası gibi başlıklar nedeni ile önemli. Küresel tedarik zinciri sorunlarında, e-ticaretin gelişiminde, küresel enflasyonda bazı sektörler ve şirketler eleman bulamıyorlar. Teknoloji tarafında yazılımcılar veya sağlık çalışanları dışında bazı gelişmiş ekonomilerde kamyon şoförü dahi bulmak sorun. Özellikle enflasyon karşısında ücretlerin satın alma gücünün düşük kalması ve esnek yan özlük haklarının giderek önem kazanması pandemi ile yeni bir boyut kazandı.
İşte bu noktada, foodhack gibi kavramlar ile sağlıklı beslenme, gıdada sürdürülebilirlik için yapılan çalışmalar sağlık sektöründe de öne çıkmaya başladı. Küreselde ve hatta artık Türkiye’de well-being hazır paketlerini veya çözümlerini sunan şirketler var. Bunları platform olarak dijital ortamlarda mobil uygulamalar ile sunan veya sunmaya hazırlanan start-up şirketler var. Eduplus İnsan Kaynakları Zirvelerinde veya HR Network zirvelerinde konuştuğumuz CHRO’lar artık bu başlığı aynen HR Analitik gibi oturum konusu olarak tartışıyorlar. Keza enflasyonun bir diğer etkisi kurum sağlık sigorta poliçelerinin maliyetlerinde de öne çıkıyor. Zaten kurum sağlık sigortası yapan şirket sayısı ticari işletmelerimiz içerisinde çok düşüktü. Tamamlayıcı sağlık sigortası ile bu tarafı artık hazır well-being veya doktor/hastane paketleri ile birleştirip maliyet kontrol etmek isteyen ya da çalışanlarına sağlık sigortası dışında korumaya ve geliştirmeye yönelik ek haklar sunmak isteyenlerin sayısı artıyor. Tabii mevzuatın da buna eşlik etmesi lazım. Malum sağlıkta doktor, ilaç için reklam, satış ve pazarlama yasalarla kısıtlı. Özellikle bir ilacı veya doktoru öne çıkarmayan ancak doktor görüşmelerini, sağlık çözümlerini hazır paket olarak sunan platform ve çözümlerin önü açılmalı, işlemler yasalara uygun şekilde yalınlaştırılmalı. Tabii ki, bu çözümler birçok şeyde olduğu gibi konuyla alakasız kasa önünde veya e-ticarette yemek siparişi ile birlikte aynı ortamlarda satılmamalı. Ancak psikolog görüşmelerinin, doktor görüşmelerinin online yapıldığı bir yerde, uzaktan, evden çalışma modellerinin geliştiği bir dünyada, şirketler ve çalışanlar bunları tercih ederken, artık yapay zeka veya yüksek teknolojik çözümlerle birçok hastalığın teşhisi bile uzaktan yapılabilirken veya yapılabilecekken esenlik ve sağlık noktasında özellikle şehir hastaneleri ile büyük bir atılım yapan ve sağlıkta dünyada söz sahibi olan Türkiye’nin bu hizmetleri uzaktan yurtdışına da satarak döviz kazandırıcı faaliyet haline dönüştürmeyi düşünmesinde fayda var. Evet, artık ses tonunuzdan COVID-19 tespiti bile yapan start-up şirketler var. Öyle uzaklarda değil. Bizzat ülkemizde bunun gibi tonla örnek var. Bunların hazır well-being veya sağlık paketleri olarak yetkili, lisanslı veya hastane gibi sağlık merkezlerince şirketlere sunulabilmesi, sigorta acentelerinin bu satışlar için yetkilendirilmesi tartışılması gereken başlıklardan. Tabii ki tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe de kontrollü, mevzuat çerçevesinde, etik ve bilim ışığı içerisinde.
Türkiye’de esnek sağlık sigorta poliçesini yüksek primler karşısında ilk ben önermiştim. Sigortalı poliçesinin kapsamını kendi ödemek istediği prim çerçevesinde belirleyebilmeli diye. Bu sağlık ve esenlik paketlerinde de şirketler ve bireyler istedikleri yerden kendi çözüm paketlerini önden ve hatta indirimli alabilmeliler. Düzenli ruhsal ve bedensel sağlık kontrolleri sigorta poliçelerindeki tazminat tutarlarını düşüreceği gibi sosyal güvenlik sağlık harcamalarını da düşürücü etki yapacaktır. Sağlık turizmi açısından YUVAM hesabı gibi yurtdışı yerleşik vatandaşlara ve yabancılara bu sunumlar katkı sağlayacaktır. Öte yandan ruh sağlığı da en az beden sağlığı kadar önemli. Bu noktada endüstriyel psikoloji ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanı, işyeri hekimi kadar işyeri psikoloğu da kanunen zorunlu olmalı artık. Dünya, şirketler ve bireyler artık farklı arayışlarda. Hız, maliyet, çözüm ön planda. Sağlığı uzaktan ve önden talep etmek veya sunmak yanlış bir şey değil, günümüzde artık bir gereklilik.
Sağlık ve esenlikle kalın. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
Not: Mr Checkup Net yazarın yasal markasıdır.