Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron eski hükümette bakanlık yapan ve babası Polonyalı bir Holokost kurtulanı olan 61 yaşındaki Elisabeth Borne´u başbakanlığa atadı. Borne henüz 11 yaşındayken, babası Joseph Bornestein yaşadığı travmanın etkisiyle kendi hayatına son vermişti.
Önceki hükümette çalışma bakanlığı rolü üstlenen Sosyalist Parti üyesi Elizabeth Borne başbakanlığa layık görülen ikinci kadın olarak Fransa tarihe geçerken eski başbakanlar Laurent Fabius ve Leon Blum gibi Yahudi kökenleri bulunuyor.
Joseph Bornstein ve üç erkek kardeşi, Leon, Isaac ve Albert, Belçika’da Polonya göçmeni Yahudi bir aileye doğdu. 1940’ta Nazilerin Batı Avrupa’yı işgal etmesinin ardından aile Fransa’ya göç etti.
Joseph Bornstein 1943’te henüz 19 yaşındayken abisi Isaac ile birlikte işgalci güçler tarafından tutuklanarak Auschwitz’e gönderildi. Diğer abisi Leon, Majdanek Ölüm Kampında, küçük kardeşi Albert ve babası Zelig ise Sobibor’da öldürüldü. Joseph ve abisi Isaac tutuklanmadan önce Fransa’da direnişçiler arasındaydı. 1945’te Auschwitz’deki tutsakların kurtarılmasından sonra kardeşler Fransa’ya geri döndü. 1972’de 47 yaşında olan Joseph travmatik hatıralarına daha fazla dayanamayarak kızı Elizabeth henüz 11 yaşındayken pencereden atlayarak intihar etti. Joseph, Elizabeth’in annesi eczacı Marguerite Lescene ile evlenebilmek için savaştan sonra Hıristiyanlığa dönmüştü. Epilepsi hastalığının yanı sıra başka sağlık problemleri de olan Joseph, Isaac’in ifadesiyle kampta tanık olduğu vahşet ve yakınlarının kaybı dolayısıyla ‘Auschwitz’den kurtulamadı’.
Babasının ölümünden sonra maddi durumu kötüye giden annesi ve kız kardeşi ile birlikte yaşayan Borne, ‘Devletin öğrencisi’ sıfatıyla tam burslu olarak okuduğu okulları onur derecesiyle bitirdi. Bu statü şehitlerin, savaş ve terör saldırısı kurbanlarının çocuklarına veriliyor. Borne 2015’te verdiği bir röportajda yeni vatandaş olmuş Fransızlara sertifikalarını verirken babasını düşündüğünü şu sözleriyle ifade etmişti: “Ancak 1950’de vatandaşlık kazanabilmiş devletsiz bir babanın kızı olarak bu görevi üstlenmem entegrasyon konusunda düşünülmesi gerektiğini gösteriyor.”
Teknokrat olarak nitelendirilen Borne, siyasi kariyeri boyunca medyada çok fazla görünmeyi tercih etmedi. Borne’un başbakanlık koltuğunda çok uzun kalması beklenmiyor çünkü haziran ayında milletvekili seçimleri yapılacak.
Macron ilk dönem cumhurbaşkanlığına geldiği zaman 2017’de Borne işçi sendikaları ile sert münazaralarda bulunmuştu. Aynı yıl SNCF tren şirketi defalarca greve gitmiş fakat sonunda Borne, şirkette çalışanlarını emeklilik ikramiyelerinin büyük bölümünden vazgeçmek zorunda bırakmıştı. Fransa’nın hem uç sağından hem de uç solundan partiler Borne’un adaylığından duydukları memnuniyetsizliklerini dile getirmişti.