Bu yaz sadece havalar değil, gündem de çok sıcak olacak. 2021 yılı sonunda gerçekleşen büyük Satürn ve Jüpiter kavuşumu sonrası, beklenen değişim dönemi başladı. Değişimler sandığımız kadar kolay olmaz. Önce bir çöküş, daha sonra adaptasyon süreci ve devamında ayağa kalkış olur. Biz şu an bu değişim sürecinin çöküş etabındayız maalesef.
29 Ekim 2023 tarihi Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılı ile, ivme yukarı doğru dönecek. Yukarı derken, önce iyileşme, yaralarımızı sarma dönemi, akabinde de yukarı çıkış başlayacak. Evet henüz var, ama önümüzü görebilmek açısından süreçleri, tarihleri bilmek bize yardım edebilir. Bu en zorlu zamanlarda, daha önce de dediğimiz gibi kemerleri bağlayıp, temkinli olup, olanı korumamız en önemlisi. Maddi açıdan yaşanan bu kriz yaşam standartlarımızı düşürerek, halkı geçim derdi ile ruhsal sorunlara da sürüklüyor. Her gün bir çıplak vatandaş koşusu ekranlarda. Ne kadar da çabuk adapte olan bir halkız. Artık çıplaklara da şaşırmıyoruz.
Dünyada birçok ülke zorlanırken, onlar rezervden yiyerek bizim kadar zorlanmıyor aslında. Ama tepkileri bizden çok daha büyük.
Biz bir Akrep ülkesi olduğumuz için, krizlere karşı bağışıklığımız var. Akrep kriz ve kaos ortamından en çok güçlenerek çıkan burçtur. Ülkemizin yükseleni de yengeç olduğundan, ailesine düşkün bir anne gibi, sıkıntı olsa da, aileye düşkünlük, fedakârlık, bağışlama duyguları burada halkın ülkeye bağlılığı ve kabullenişini açıklıyor.
Ay burcumuzun İkizler oluşu ise, duygusal açıdan; en zor anda bile, mizah duygumuzun tavan yaptığı ve yaratıcı esprilerin sosyal medyayı kırıp geçirdiğinin açıklaması. Yani Türk Halkı olarak bize en çok yakışan cümle; ‘güleriz ağlanacak halimize’dir.
Yeni nesil çokça yaşamı yurt dışında kurmaya çaba gösteriyor. Bakalım kimler ne kadar başarılı olacak bu konuda. Ama taşı toprağı altın derler ya… Bir tılsım var sanki bu topraklarda. En zor şartlarda bile çok güçlü bir bağ bizi burada tutuyor. Öyle değişik bir sistem üzerine kurulu ki bu ülke; başka yerde var olmak bizlere zor geliyor.
Hatırlar mısınız bilmem ama bir zamanlar İstanbul trafiğine bir çare bulunsun diye, ülkemize getirilen Japon uzmanlar, pes edip, siz kendi sisteminizde devam edin, bunu biz çözemeyiz demişlerdi. İşte ülke yönetimi de bu şekilde. Kendimize has bir yönetim sistemi. Herkes alışmış. Aile içi saygı sevgi sonsuz olduğundan, hatalara da anlayış kapasitesi çok yüksek. Kol kırılır yen içinde kalır misali.
Ekonomik açıdan zaten zorlanan ülkemiz, üstüne bu ağır krizleri zor atlatacak tabi ki. Döviz ve altın fiyatlarının tavan yaptığı, benzinin kuyumcu fiyatlarıyla yarıştığı, alım gücünün gün geçtikçe azaldığı bugünler işte bu aile ruhuna, anlayışa, kabullenişe en çok ihtiyacımızın olacağı günleri bize işaret ediyor.
2022 tam bir geçiş dönemi. Sancılı bir dönem
Yaz ayları artan sıcak, bizleri fenalaştırırken, zamlar da, ceplerimizi kavuracak.
Daha ne olacak demeyin. Olacak işte:) ‘Gel sen de gel’ diye diye geçecek birkaç ay. Sakin olalım. Güçlü olalım. Akıl sağlığımızı koruyalım. Çünkü bu da geçecek ya hu. Az sabır arkadaşlar. Her karanlığın sonu ışıkla biter. Her gece sabaha kavuşur.
Nasıl ki 29 Ekim 1923 tarihi altın harflerle Cumhuriyeti yazdıysa, 29 Ekim 2023 de altın harflerle Türkiye’nin yeniden canlanışını yazacak tarihe. Bu ülke çok güçlü bir haritaya sahip. Hiç merak etmeyin. Güzel şeyler bir el yağda bir el balda gerçekleşmez gerçek hayatta. Zengin insanların öykülerine bakınca, hep bir zorluklardan geçtiklerini, yoktan var ettiklerini dinler hayran oluruz. İşte biz de böyle bir hikâye yazacağız.
Ev fiyatlarının mantıksız artışı, yabancıların etkisi ile halkı zorluyor. Bu gerçekten ele alınması gereken bir konu. Ülkemiz bize zor bakarken, evlat edinilen mülteciler de, yabancı vatandaşların ülkede yatırım amaçlı sürekli gayrimenkul alması da gündeme alınacak bu süreçte.
Fiyat konusunda artık ederi belirlemek, belli bir rayiçten bahsetmek imkansız.
En haksızı da maalesef yurt dışından gelip ev işinde çalışan kadınların, üniversite mezunu, deneyimli bir mühendisten, bir CEO’dan fazla para kazanması gibi haksız durumlar da umarım ileride adaleti bulur.
Bu yaz hararete dikkat
Jüpiter Koç’ta, yakıp kavuracak. Ateş elementi olan koç burcunda Jüpiter ortamı kızıştırarak her türlü sıcağı arttıracak.
Orman yangılarına çok dikkat. Geçen seneki üzücü durumların tekrar etmesini hiçbirimiz istemeyiz. Fiyatlar da Jüpiter koç sürecinde alev alev olup yakacak. Zamlar havada uçuşurken, sakin kalmaya çalışacağız.
Sonbahar aylarında ise, yeniden ortalık Rusya, savaş gibi gündemlerle karışabilir.
Yeni bir virüsten bahsedilebilir. Ama pandemi yaratacak kadar büyük bir konu olmayacak. Korku ve endişe yaratmak isteyenlere müsaade etmeyelim. Ama tabi ki tedbiri de elden bırakmayalım.
Hepimize zorlu ama sonu olan bu süreçte, sabır diliyorum.
Metaneti bırakmadan, el ele güçleneceğimizi unutmayın.
Hepsi geçecek hepsi düzelecek.
Torunlarımıza neler neler yaşadık diye anlatacağız.
Güzel günlere…
Sevgiyle kalın.