Sadece caz değil müzik tarihinin de tartışmasız en büyük vokallerinden biri olan beş Grammy ödüllü Dianne Reeves, sanatını eşsiz sahneye en iyi yansıtan seslerden biri. Caz vokaline bir opera sanatçısıymış gibi yaklaşan Reeves’in sesi, İstanbul Caz Festivali kapsamında, 5 Temmuz Salı akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda yankılanacak. Reeves’den önce ise, klasik cazdan çağdaşa kadar geniş bir yelpazede sınırları zorladığı ‘Low Profile’ ve ‘Persona’ gibi iki başarılı albümle dikkatleri çeken besteci, piyanist Ercüment Orkut, üçlüsüyle izleyicileri karşılayacak.
Floating Images/ Süzülen Görüntüler
SANATORIUM, Luz Blanco’nun ‘Floating Images’ başlıklı, galerideki üçüncü kişisel sergisine 23 Temmuz’a kadar ev sahipliği yapıyor. Blanco, ‘Süzülen Görüntüler’de görsellerin akışını sorguluyor: Nasıl doğdukları, çoğaldıkları, dönüştükleri, dijital ağlarda nasıl kayboldukları ve hafıza görüntülerinin bu bağlamdaki durumu üzerine düşünüyor. On yılı aşkın süredir, hafıza ve unutma üzerine yaptığı araştırmayı geliştiren sanatçı, sergide göstereceği yeni işlerinde, dijital görüntüleri ipek ve kâğıt üzerine basıyor; böylece görüntülerin maddi tezahürlerini bulurken bizleri onların yok oluşlarıyla karşı karşıya getiriyor.
‘ŞAŞAA’ Sergisi Kalyon Kültür’de
Kalyon Kültür, dijital ve görsel sanatlar alanında dünyaca ünlü Jonathan Monaghan’ın ‘ŞAŞAA’ başlıklı kişisel sergisine, 27 Ağustos tarihine kadar ev sahipliği yapıyor. Ceren ve Irmak Arkman’ın küratörlüğündeki sergide, Amerikalı sanatçının baskı, heykel ve animasyon teknikleri dâhil olmak üzere yirmiden fazla eseri ile Kalyon Kültür’de benzersiz bir dijital sanat deneyimi sunuluyor. Çok farklı medyumla işler üreten, aynı zamanda NFT ve dijital sanatın ilk uygulayıcıları arasında yer alan Monaghan, bilimkurgudan Barok dönemi mimarisine kadar sanatın farklı tarzlarından esinleniyor ve video oyunu yaratıcılarıyla Hollywood profesyonellerinin de kullandığı en gelişmiş teknolojileri eserlerinde kullanıyor. Sanatçı, izleyicileri masalsı ve bir o kadar da sınırları zorlayıcı hikâyelere davet ediyor.
İstanbul ve Tel Aviv Pazarlarına Bir Yolculuk: Pazar / Shuk
Müzik ve yemek projeleri küratörü Kornelia Binicewicz ile belgesel fotoğrafçısı-film yapımcısı Italo Rondinella’nın İstanbul ve Tel Aviv’deki pazar yerleri dünyasına yaptıkları olağanüstü bir yolculuğu anlatan ‘Pazar / Shuk’, doğrudan yerel pazarlardan gelen yemek tarifleriyle harmanlanmış bir hikâye, deneme ve sokak fotoğrafları koleksiyonudur. İki şehrin insanlarını bir araya getirerek, pazar ve shuk evrenini, İstanbul ile Tel Aviv’deki yaşamın özünü oluşturan kültürü, tarihi, muazzam enstantaneler ile sunuyor. Her iki şehrin pazar yerlerini farklı bir bakış açısıyla anlatan kitap, okuyucuları buraların mikrokozmosunu hikâyeler ve fotoğraflar ile keşfetmeye davet ediyor. Hikayelerin anlatıcıları, içinde Musa Dağdeviren (Çiya Sofrası’nın şefi ve sahibi), Aret Silahlı (Aret’in Yeri’nin sahibi), David Kishka (İsrail Mutfak Kültürü Derneği Başkanı), Sherry Ansky (Yemek gazetecisi ve Tel Aviv’deki Sherry Herring’in sahibi) ve Avivit Priel Avihai’ın (Tel Aviv’deki Ouzeria’nın şefi ve sahibi) da bulunduğu, bu şehirlerin pazar yerlerinde çeşitli rolleri olan ve yerel pazar kültürüne entegre olmuş kişiler. Bu proje, İstanbul’daki İsrail Başkonsolosluğu aracılığıyla, ANU Museum Tel Aviv’in desteğiyle yaptırılmış, Paper Street Co. işbirliği ile oluşturuldu.
