Av. Ester Zonana
Demokrasi siyasal denetimin doğrudan doğruya ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir.
Her türlü STK ya da benzer organizasyonlar için de demokratik yönetimden söz edilebilir. Cemaat vakıfları olarak tanımlanan vakıflar bu STK’lardandır.
Cemaat Vakıflarının Yönetim Kurulu Seçimleri hakkındaki 27.09.2008 Yönetmeliğin Vakıf Yönetim Kurullarının seçim usulünü düzenleyen 29, 30, 31, 32 ve 33 maddeleri 19.01.2013 tarih ve 28553 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Vakıflar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına dair Yönetmeliğin” 1. Maddesi ile yürürlükten kaldırıldı. Dokuz senelik bir aradan sonra 18 Haziran 2022 tarih ve 31870 Sayılı Resmî Gazete ile yeni bir Cemaat Vakıfları Seçim Yönetmeliği yayınlandı.
Cemaat Vakıfları Yönetim Kurulu Seçimleri usulü, cemaat vakıflarının kuruluşunu veya kabul edilişini düzenleyen 2762 Sayılı Kanun’un kabulünden beri azınlık cemaatlerinde sorun yaratmış bir düzenlemedir.
2762 Sayılı Vakıflar Kanunun 5404 Sayılı kanunla değişen 1. maddesine göre “Cemaat ve esnafa mahsus vakıflar, bunlar tarafından seçilen kişi ve heyetlerce idare edilirler.”
Seçimin ne şekilde yapılacağına dair cemaatlerin bir tüzüğü olmadığından vakıf yönetim kurulu seçimleri teamül (ve Dernekler Kanunu) hükümlerine göre yapılır. Vakıf Yönetim Kurulu seçimlerinde teamül, seçmen ve yönetim kurulu üyesi olmak için vakfın bulunduğu bölgede ikamet etme yolundadır. Ancak bu bölgelerde cemaati kalmayan vakıflar yönetim kurulu seçimlerini yapamamakta, seçimler iptal edilmekte ve vakıfların “fiili ve hayri kıymeti kalmadığı” gerekçesiyle mazbutaya alınmakta idiler.
Bir vakfın mazbutaya alınması, o vakfın yönetiminin ve vakfa ait olan menkul, gayrimenkul tüm malvarlığının Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresine girmesi, bir şekilde vakfın tüm mal varlığına el konması anlamına gelir.
Günümüzde, elimizdeki listede gerek İstanbul’da gerek tüm Anadolu’da bu şekilde mazbutaya alınmış 22 Musevi vakfı gözüküyor. Bir başka deyişle Yahudi toplumunun bağışlarıyla yapılmış taşınmazlara sahip 22 adet vakfa el konmuş, tüm mal varlıkları Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresine geçmiştir.
Vakıflar, Vakıflar Kanunu’na göre özel hukuk tüzel kişileridir. Özel tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerine sahiptirler. Hahambaşılık ve Türk Musevi Cemaati Başkanlığı Türkiye Yahudilerini temsil etmelerine rağmen tüzel kişilikleri olmadığından Türk Musevi Cemaatinin gereksinimi olan ve tüzel kişilik gerektiren tüm işlemler bu vakıflar eliyle yapılmaktadır. Vakıf yönetim kurulu üyeliği gönüllü yapılan, üyenin hatırı sayılır derecede vaktini alan ve üyeye sorumluluk yükleyen bir görevdir. Bu nedenle de talibi fazla değildir. Vakıf yönetim kurulu üyeleri, gayrimüslim cemaat mensuplarının dini, hayri, sosyal, eğitsel, sıhhi ve kültürel alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamak ve sadece bu alanlardaki amaçlarını sürdürecek geliri sağlamak üzere görev yapar. Bu amaçla cemaat vakıflarına ait taşınmazların elde edilmesi, vakıfları adına tescil edilmesi, bakım ve onarımını sağlarlar. Bu nedenle cemaat vakıflarının yaşatılması ve vakıf yönetim kurullarının seçimlerine özen gösterilmesi gerekmektedir.
Bu yönetmeliğe göre “Cemaat vakfı hayratının bulunduğu ilçe, o vakfın seçim çevresidir. Ancak, vakfın müracaatı üzerine valilikçe yapılan araştırma sonucuna göre; cemaat vakfının bulunduğu ilçede yeterli cemaatinin bulunmaması veya aynı cemaate ait başka bir vakfın bulunmaması hallerinde, vakfın bulunduğu il sınırı, vakfın bulunduğu il sınırları dahilinde yeterli cemaatin bulunmaması durumunda, cemaati en fazla olan çevre il İçişleri Bakanlığı’nca seçim çevresi olarak ilan edilebilir.”
Bu yönetmelik hükümleri çerçevesinde faal olan cemaat vakıflarının tümünün seçimleri yapılmış, seçim çevrelerinde yeterli cemaati olmayan vakıflar için seçim çevreleri, ilgili vakıfların bulundukları il veya en yakın il için gerekli izinler alınmış ve seçimler yapılmıştır.
5737 Sayılı Yeni Vakıflar Kanunu’nun 6. maddesinin 3. paragrafında “Cemaat vakıflarının yöneticileri mensuplarınca kendi aralarından seçilir. Vakıf yöneticilerinin seçim usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir” hükmü yer almıştır.
5737 Sayılı Kanun’a dayanılarak neşredilen 27.09.2008 tarihli Vakıflar Yönetmeliğinin 29. Maddesinde seçim çevresi:
MADDE 29 – (1) Cemaat vakfı hayratının bulunduğu ilçe, o vakfın seçim çevresidir. Ancak, vakfın müracaatı üzerine bölge müdürlüğünce yapılan araştırma sonucuna göre; cemaat vakfının bulunduğu ilçede yeterli cemaatin bulunmaması hallerinde vakfın bulunduğu il, vakfın bulunduğu il mücavir alanında yeterli cemaatin bulunmaması halinde ise cemaati en fazla olan çevre il Genel Müdürlükçe seçim çevresi olarak ilan edilebilir.
Bu hüküm 2004 yılında neşredilen yönetmelikle hemen hemen aynıdır, tek farkı seçim çevresi ile ilgili iznin İçişleri Bakanlığı yerine Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmasıdır.
Ancak bu durum 2013 yılına kadar devam etmiş, 19.01.2013 tarih ve 28553 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Vakıflar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına dair Yönetmeliğin” 1.maddesi ile 27.09.2008 tarihli yönetmeliğin 29, 30, 31, 32 ve 33 maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilahare Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 11.02.2013 tarih ve 370 sayılı işlemi ile “yeni yönetmelik hükümleri yürürlüğe girene kadar Yönetim Kurullarının görevlerine devam edecekleri, yönetim kurulu seçimi ve seçim çevresi değişikliği talebinde bulunamayacakları, seçim yapılamayacağı, hazırlanacak yönetmeliğe esas görüş bildirileceği” tüm cemaat vakfı yönetim kurulu başkanlıklarına iletilmiştir.
Ölüm, istifa vb sebeplerle yönetim kurulu üye sayılarında düşüş yaşanması üzerine, “kalan yönetim kurulunun kararıyla kendi cemaati arasından mevcut yönetim kurulu üye sayısını tamamlayabilecekleri hususunda cemaat vakıflarının bilgilendirilmesine” dair Vakıflar Genel Müdürlüğünün 11.03.2019 tarih ve 38094 sayılı işlemi ve bu işlemin tüm Cemaat Vakfı yöneticilerine bildirilmesine ilişkin İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünün 14.03.2019 tarih ve E:40958 sayılı işlemi ile Cemaat Vakıfları Yönetim Kurulları Ulusal ve Uluslararası yasalara aykırı olarak atama yöntemiyle oluşturulmaya başlanmıştır. Bu işlem Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin 2020/1005 E., 2020/2244 K. sayılı ilamı ile iptal edilmiştir.
3.1-Yayınlanan bu yönetmeliğin maddeleri incelendiğinde maalesef 2004 ve 2008 yıllarında yayınlanan seçim yönetmeliklerinden geri olduğu gözlemlenmektedir. Şöyle ki:
SEÇİM ÇEVRESİ: Md.6- Seçim çevresi, cemaat vakfının bulunduğu ildir. İstanbul ili için seçim çevresinin belirlenmesinde, milletvekili seçimlerinde uygulanan seçim çevreleri esas alınır.
3.2-İstanbul ili dışındaki cemaat vakıfları, gerekçelerini hazırlayarak seçim çevresi değişikliği talebinde bulunabilir. Seçim çevresi ile ilgili değişiklik talepleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından incelenerek karara bağlanır.
SEÇMENLİK VE ADAYLIK ŞARTLARI: Md.8-Md.9
Bu maddelerde seçmenlik ve yönetim kurulu adaylığı şartlarından biri seçim bölgesinde altı aydan beri ikamet edilmesi şartıdır.
6. maddede İstanbul dışındaki cemaat vakıfları yönetim kurulu seçimlerinde önceki yönetmeliklere göre bir değişiklik getirilmemiştir. Bu vakıflar il sınırları içinde yeterli cemaat olmaması halinde gerekçelerini hazırlayarak Vakıflar Genel Müdürlüğünden seçim çevresinin genişletilmesini talep edebileceklerdir.
Ancak bunu İstanbul ili için söylemek mümkün değildir. İstanbul ili seçim çevresi milletvekili seçim çevresi esas alınarak belirlenmiştir. İstanbul ili milletvekili seçim çevresi üç bölgeden oluşmaktadır. Yahudi Cemaatinin İstanbul ili içinde 12 faal cemaat vakfı vardır. Bu vakıflardan yararlanan seçmenlerin bir kısmı 1. bölgede, bir kısmı 2. bölgede ikamet etmektedirler, az sayıda seçmen de 3. bölgededir. Bu seçmenler ve adaylar İstanbul’da bulunan tüm vakıflardan yararlanır. Zaman zaman da ikametgahlarını değiştirerek başka bölgeye geçmelerine rağmen aynı vakıflardan yararlanmaya devam ederler. Aynı şekilde yönetim kurulu adayları da her iki bölgede ikamet etmektedir. Örneğin, Galata Yüksek Kaldırım Eşkenazi Musevi Sinagogu Vakfının merkezi ve hayratı Beyoğlu’ndadır, Beyoğlu milletvekili seçim bölgesi olarak 2. bölgededir, ancak bu vakfın yöneticileri olsun seçmenleri olsun tüm İstanbul’a dağılmıştır. Getirilen kısıtlama ile sadece 2.bölgede altı aydır ikamet eden seçmenler ve görev yapmak isteyen yönetim kurulu adayları katılabilecektir, diğerleri dışarıda kalacaktır. Büyükada Hased LeAvraam Musevi Sinagogu Vakfından genelde Adalarda yazın yaşayan seçmenler ve adaylar yararlanır. Ancak Adalarda yazın yaşayan seçmen ve adayların ikametgâh kayıtlarının büyük bölümü Adalarda değildir. 1. ve 2. bölgeye dağılmışlardır. Bu vakıfta 1. bölgede ikamet edenler seçmen ve aday olabilecekler, 2. ve 3. bölgede ikamet edenler bu vakıftan yararlanmalarına rağmen söz sahibi olamayacaklardır. Diğer vakıflarda da durum aynıdır. Getirilen kısıtlama ile vakıftan yararlananların bir bölümü seçmen ve aday olabilecekken, diğerleri vakıf yönetiminde söz sahibi olamayacaklardır. Bu maddeler seçimlerin eşit şartlarda hür ve demokratik bir yöntemle yapılması esasına aykırı bir durum oluşturmaktadır.
3.3-Bu yeni yönetmelikte seçim dönemi dört yıldan beş yıla çıkartıldı. Yönetim kurulunun 7 üyeden oluşturulması esastır, asıl üye sayısının salt çoğunluğu kadar yedek üye esası getirilmiştir. Daha fazla üyeye ihtiyaç varsa yönetim kurulu 11 üyeye kadar oluşturulabilir. Buna ilaveten bir kişi ancak üç vakfın yönetimine aday olabilmektedir. 7 yönetim kurulu üyesine gereksinimi olmayan vakıflarda ve özellikle yönetime aday bulunamıyorsa 7 üye sayısı artı 4 yedek üye bu vakıfları zorlayacaktır. Toplam 1600 seçmeni ve 77 vakfı olan Rum Cemaati bu şartlarda bu seçimleri nasıl gerçekleştireceğini kara kara düşünmektedir.
3.4-Vakıf Yönetim Kurulu seçimlerinde getirilen bir başka düzenleme seçim öncesi işlemler başlığını taşımaktadır. Önceki Yönetmeliklerde yer alan hükümlere oranla seçim öncesi işlemler çok karmaşık ve üç kez onaydan geçen, bir sisteme dönüştürülmüştür. Seçmen ve adayların ikametgahları seçimin en önemli unsuru haline getirilmiştir. Oysa yukarıda da anlatıldığı gibi, seçim çevresi ve 6 aylık ikametgâh süresi ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün aşırı kontrolü, seçimleri amacından saptırmakta, seçimi demokratik normlara aykırı olarak herkes için eşit, hür ve demokratik olmaktan çıkartmaktadır.
Bu yönetmelikten önceki 2004 ve 2008 tarihli düzenlemelerde seçimden 15 gün önce Vakıflar Bölge Müdürlüğüne haber verilir, seçim yapıldıktan sonra seçim sonuçları Vakıflar Bölge Müdürlüğüne bildirilir, verilen mazbata ile vakıf yönetim kurulu görevine başlardı. Bu seçimlerde Vakıflar Genel Müdürlüğünün seçimlere müdahalesi olmazdı. Oysa yeni yönetmelikteki aşırı müdahale seçimleri antidemokratik bir hale sokmakta. Seçimden önce yerine getirilmesi gereken işlemlerin çokluğu ve katı sürelere bağlanması da seçimi gereksiz yere karmaşık hale getirmektedir.
Bu yönetmeliğe göre:
Seçimden 60 gün önce vakıf, seçime ilişkin yönetim kurulu kararını, seçim çevresini, seçim tarihini, vakıfta kayıtlı seçmen listelerini, seçim tertip heyetinin kimlerden oluştuğunu ilgili bölge müdürlüğüne yazı ile bildirir.
Bölge müdürlüğü seçim için gerekli bilgi ve belgeleri inceledikten sonra vakfa seçimin yapılabileceğine dair yetki belgesini verir.
Eksik veya mevzuata uygun bulunmayan belgelerin düzeltilmesi veya tamamlanması için 7 gün süre verir. 7 gün içinde eksiklikler düzeltilmez veya tamamlanmazsa vakıf yönetim kurulu görev süresinin bitiminden 30 gün içinde bölge müdürlüğünce belirlenen seçim tertip heyeti marifetiyle yapılır.
Seçim tertip heyeti her bir vakıf için 5 asıl 2 yedek üyeden oluşur. Her vakfın sadece seçim tertip heyeti için 7 kişi bulması gerekmektedir. Üstelik bu heyetten sadece 2’si eski yönetim kurulu üyelerinden oluşabilir yeni yönetim kuruluna aday olamaz.
Seçim tertip heyeti seçimden en az 45 gün önce seçim tarihini, seçim çevresini, seçmen listesini, askıya çıkış ve kesinleşme tarihlerini, oy kullanma yerlerini, hangi saatlerde seçimin yapılacağını, oy sandıklarının nereye konacağını, yönetim kuruluna adaylık için blok/çarşaf liste ile adaylık başvurusuna nasıl bulunabileceğini, aday başvurularının kesinleşeceği tarihi ilan eder. Ayrıca Bölge Müdürlüğüne verir. 7 günlük itiraz süresi 5 günlük cevap süresi vardır.
Seçim tertip heyeti seçmen ve aday listelerinde yer alan kişilerin özellikle yerleşim yeri temelinde yönetmeliğin 8. ve 9. maddelere uygunluğunu kontrol eder ve seçimden en az 30 gün önce bölge müdürlüğüne bildirir.
Bölge Müdürlüğü, aday ve aday liste başvurularını 8. ve 9. maddelere uygunluğunu tekrar kontrol eder ve kesin aday listesini Seçim Tertip Heyetine bildirir. Seçim Tertip Heyeti kesin aday listesini seçimden 21 gün önce vakıf merkezi ve vakıf hayratına asar ve ilan eder. Seçmenler ilanda yer alan hususlara 7 gün içinde itiraz edebilirler. Bu itirazlara 5 gün içinde cevap verilir.
Seçim bir gün içinde sonuçlanır. Seçim işlemleri tamamlandıktan sonra seçim sonuçları 7 gün içinde bölge müdürlüğüne verilir.
Seçim sonuçlarına etki edecek şekilde mevzuata aykırı bir durum veya usulsüzlük tespit edilmesi durumunda 7 gün içinde seçim yenilenir. (3.kontrol)
Seçimin mevzuata uygunluğunun tespiti halinde Bölge Müdürlüğünce yeni seçilen vakıf yönetim kurulu üyelerine mazbataları tebliğ edilir. Yönetim Kurulu Üyelerinin görev süresi mazbataların tebliğ edildiği tarihte başlar.
3.5-Seçimlere bir istisna olarak hastanesi olan cemaat vakıflarının seçim yapabilmeleri bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Sağlık Bakanlığının olumlu görüşü doğrultusunda düzenlenen yönetmelikle belirlenecektir. Hastanesi olan vakıflar 31.12.2023 tarihine kadar yönetim kurulu seçimlerini yapacak. Bu vakıfların, diğer vakıflarla niye ayrı bir usule tabi tutuldukları anlaşılamamaktadır. Bunun mantıklı ve hukuki hiçbir açıklaması yoktur.
3.6-Yönetmeliğin en son maddesinde “Bu Yönetmelik Hükümlerini Vakıflar Genel Müdürü yürütür” hükmü yer alır. Bu hükümle Cemaat Vakıfları Yönetim Kurulu Seçimleri işlemlerinin yürütülmesi tek bir kişinin inisyatifine bırakılmaktadır. Vakıflar Genel Müdürü son tahlilde tek yetkili karar merciidir. Getirilen aşırı denetim, bu denetim sonucu verilen yetki belgeleri ve en nihayetinde Yönetmeliğin yürütmesinin tek kişiye bırakılması maalesef cemaat vakıflarının vesayet altına alınması sonucunu doğurmaktadır.
3.7- Bundan dokuz yıl önce cemaat vakıfları yönetim kurulu üyelerinin seçimi ile ilgili hükümler iptal edilmişti, dokuz yıl sonra boşluğun doldurulması için getirilen yeni seçim yönetmeliğinde eski yönetmeliklerle giderilen sorunlar tekrar gündeme gelmiştir.
Ümidimiz, bu yönetmeliğin, bu sorunların giderilerek, vakıf yönetim kurulu seçimlerinin sorunsuz bir şekilde düzeltilmesidir.